Siz hiç ‘satılmış ruhların temsilci’lerini gördünüz mü?
'İçim içime sığmıyor' diyen bir insanın içi, içine nasıl sığmaz?
Unuttum, unuttum… Kimdi o ‘ulaşamadığı ciğere’ murdar diyen?
Şimdi var ya... İster mi ister tabii... Gönül ne istiyor biliyor musunuz?
Âhhh HÜZÜN ah... Bir süredir uzaklardaydın, ne iyiydin... Niye döndün ki?
Bir türkü sözünde ‘turp yemek narın üstüne’ denir. Daha iyi mi olur, yiyen var mı?
'Büyük' devletlerin 'küçük' yöneticileri var mıdır, yoksa yöneticiler de mi 'büyük'tür?
Düşünüyorum da... Bir zamanlar bir 'şeyini şey eden birileri' vardı. Hayatta mı acaba?
Siz hiç kalbinize saplanan ve yüreğinizin yağını eriten bir keman sesi duydunuz mu?
Düşünüyorum da bir türlü cevap bulamıyorum: ‘Ağzı bozmadan’ küfür edilebilir mi?
Hatırlayamadım da... Belki hatırlayan çıkar: ‘Düşünen Meczup’ bir zamanlar ne söylemişti?
Bir türkü sözünde 'dut yemiş bülbül'den bahsedilir. Ben hiç görmedim, siz ‘dut yemiş bir bülbül’ gördünüz mü?
Düşünüyorum da... Biliyorum ki ‘eşeğin hatırı’ yoktur. Acaba diyorum ‘eşeğin sahibi’nin de mi hatırı olmaz?
Büyüklük ve küçüklük kavramları nispi (izafi-göreceli) kavramlardır. ‘Devlet Büyüğü’ kimdir? Nasıl olunur?
Bir türkü sözünde ‘geçti dost kervanı’ denir. Dost kervanı bir beldeden geçerse arkasından düşman kervanı mı gelir?
Aklımı kurcalayan bir soru: İnsanlar yorulurlar. Bundan hiç şek ve şüphe yok. Acaba diyorum toplumlar da yorulurlar mı?
Bir türlü anlayamıyorum. Bakıyorum da etrafımdaki pek çok 'mal'ın korkunç malları var. Sizin etrafınızdakiler de böyle zengin mi?
Aklıma gelmişken sorayım: Her ülkede ‘Devlet Adamı’ kavramı vardır da dünyanın hangi ülkesinde ‘Devlet Büyüğü’ kavramı vardır?
Bir düşünür, Karl Jaspers, bir zamanlar şöyle demişti: Felsefe yapmak Tanrı'ya yükselmek demektir. Aklıma takıldı: ‘Felsefe yapmadan’ bu iş olmaz mı?
Siz hiç 'Farsî Müzik' dinlediniz mi? Birkaç gündür dinliyorum, Hiç bir kelimesini de anlamıyorum ama beni ‘esir’ aldı... Herkesi mi ‘esir’ alıyor, yoksa bende bir ‘hâl’ mi var?
Hülâsa;
Kafası karışık kişinin daha çok sorusu var da…