ÜZÜNTÜ; Kuran-ı Kerim'de sadece nehiy olarak gelmiştir ;
"Gevşemeyin ve üzülmeyin”, "Onlar için korku yoktur onlar üzülmezler de”
Bunun sırrı şudur:
‘ÜZÜNTÜ’; şeytanın en sevdiği şeydir;
İnsanın işlerini yarım bırakması ve devam ettiği işleri durdurması için üzülmesini ister...
Nebi Sallallahü Aleyhi ve Sellem, üzüntüden Allah'a sığınmıştır:
"Allah’ım üzüntü ve endişeden SANA sığınırım"
Bunun için İbnü'l Kayyum şöyle der:
“-Hüzün; kalbi zayıflatır, azmi kırar, iradeye zarar verir.”
“Şeytana mü'minin üzülmesinden daha sevimli bir şey yoktur.”
Bundan dolayı;
“-Sevinin, müjdeleyin, olumlu olun, Allah’tan gelene güvenin ve sadece O'na tevekkül edin;
İşte o zaman, her durumda mutluluk ve rıza bulacaksınız.”
BU NEDENLE ;
Sevincinizi üzüntü ile ifsat edip, bozmayın,
Aklınızı karamsarlıkla ifsat edip, bozmayın,
Başarınızı gururla ifsat edip, bozmayın,
Başkalarının başarısını, onların başarısını çürüterek ifsat etmeyin, bozmayın,
Bu gününüzü, dününüze bakarak ifsat etmeyin! bozmayın,
Şu anki halinizi bir düşünürseniz Allah’ın siz ondan istemeseniz bile birçok şey verdiğini göreceksiniz; ve güvenin O’na, muhakkak ki Allah sizin istediğiniz bir şeyi ancak ondan daha hayırlısını vermek için sizden engellemiştir.
Belki de siz uyurken semanın kapıları sizin adınıza defalarca çalınıyordur;
-Yardım ettiğiniz bir fakir tarafından veya
-Sevindirdiğiniz üzgün bir kişi tarafından veya
-Sıkıntısı olup da rahatlattığınız bir kişi tarafından.
Hayır işlerini kesinlikle küçümsemeyin!
Bir Allah dostu şöyle der:
-Ben Allah'dan bir şey istiyorum, eğer onu bana verirse bir kere, vermezse on kere seviniyorum;
Çünkü ilki benim tercihim, ikincisi ise Allah-u Teala’nın tercihidir.
İbnü's Sadi Rayallahü Anh şöyle der:
“Hayat kısadır. Size bahşedilen hayatı ENDİŞE, KEDER ve ÜZÜNTÜ ile kısaltmayın. Hepimiz yolcuyuz. Hiçbir dert, dünyaya gelirken beraberimizde gelmedi. Bizimle beraber de gitmeyecek.”