KABİR SUALİ VE AZABI

Mehmed Sıddık ALADAĞ

KABİR SUALI VE AZABI
Bera cenazenin defnedilmesini anlatiktan sonra şöyle dedi: Allah'ın Resulü başını kaldırdı ve iki veya üç kere: kabir azabından Allah'a sığınınız buyurdu. Daha sonra şöyle devam etti:

İnanmış bir kul dünya ile ilgisini kesip,ahirete yönelince ölüm gelince yüzleri güneş gibi bembeyaz görevli melekler cennet kefenlerinden bir kefen ve özerine serpmek için cennet kokularından güzel koku getirip gözünün gördüğü yere kadar otururlar.ölüm melegide gelip baş ucuna oturur ve:

Ey temiz ruh! Allah'ın bağışlaması ve rızasına yönelik çık der. Ruhda su kabinin ağzından damlaların aktığı gibi rahatça çıkar. Ölüm meleğide onu alır. Fakat melekler onu ölüm meleğinin elinde göz açıp kapayıncaya kadar bile bırakmayıp alır ,getirdikleri güzel kokular serpilmiş kefene sararlar.

Etrafa ondan yeryüzünün en güzel misk kokusu gibi güzel bı koku yayilir. Melekler onu yükseltirler. karşılaştıkları her melek topluğu:
Bu temiz ruh kimdir? Diye sorarlar. Onlarda dünyadaki en güzel ismi ile onu tanitip filan oğlu filan derler. Böylece birinci kat semaya ulaştırırlar.

Yedinci semaya ulaşınca, Allah Teâlâ:
Kulunun yerini cennetin en güzel yerinde yazınız ,ruhunuda geri çevirip cesedine götürünüz diye emreder, ve böyle yaparlar. Ruhu mezarda cesedi ile beraberken iki melek gelip onu oturtur ve:

- Rabbin kim? Diye sorarlar. Oda cevap verir:
-Allah.
-dinin ne?
- İslam.
- Hidayetiniz için size gönderilen kimdir?
- Allahın resûludur.
- Ne biliyorsun?
- Allah'ın kitabını ( Kur'anı) okudum. İnandım, tastik ettim.

Bunun üzerine Allah'ın emri ile gökyüzünde görevli bı melek şöyle seslenir:
- kulum doğru söyledi. Ona cennet yataklarindan yatak yapın, mezarı ile cennet arasında bir kapı açın. Oradan cennetin güzel kokusu ve ılık rüzgarı essin. Kabride göz alabildiğine genişletilir. Resul- i Ekrem ( s.a.v ) sözüne şöyle devam etti:

Ona güzel yüzlü, güzel giyinmiş, hoş kokular sürünmüş bir adam gelip:
- sana müjdeler olsun. Ne kadar mutlusun. İşte bugün sana geleceği haber verilen gündür der.
- Ey güzel yüzlü, iyilik getiren sen kimsin?

- ben senin senin yaptığın iyiliklerin mükafatıyım, sevabıyım. Kul bunu duyunca:
- ya Rabbi! Kıyameti koparda aileme ve malıma ( iyiliklerimin sevabina ) kavuşayım diye dua eder.

Kâfirin eceli gelip, dünyadan ayrılacağı, ahirete yöneleği zaman, kara yüzlü, yanlarında demirden kürek bulunan melekler gelip görünen yere kadar otururlar. Sonrada ölüm meleği gelip baş ucuna oturur ve :
- Ey pis ruh! Allah'ın azabına ve gazabına uğramak üzere çık diyip cesedinden ruhunu, canını yakarak, kızgın şişin ıslak yünden çıkarıldığı gibi sökül alır.

Ölüm meleği ruhu alır almaz göz açıp kapayıncaya kadar bir zaman geçmeden öbür melekler alıp getirdikleri küreklere korlar. Ondan yeryüzünde bulunan en pis koku gibi bir koku çıkar. Onu semaya çıkarırlar.Ugradikları her melek topluluğu:

- Bu pis koku nedir? Diye sorarlar. Onlarda dünyadaki en kötü ismi ile cevap verip filan oğlu filandır derler. Böylece birinci kat semaya çıkarlar. Kapının açılması istenir, fakat açılmaz. Sonra Resulullah, onlara gökyüzünün kapıları açılmaz, deve ignenin deliğinden geçinceye kadar onlarda cennete giremezler. ayetini okudu.

Allah Teâlâ: onu kötülerin kaydedildiği deftere kaydediniz buyurur. Sonra kovulur. Resul- i Ekrem burada da: kim Allah'a ortak koşarsa, sanki gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor, veya rüzgar onu uzak bir yere götürüyor gibidir. Kendisini helak etmiştir ayetini okudu.

- ruhu cesedine döndürülür. İki melek gelir, onu oturtup şöyle sorarlar:
- Rabbin kim ?
Anlamsız bir şey söyleyince:
- Dinin nedir? Derler.
- bilmiyorum.

- Hidayetiniz için size gönderilen kimdi?
- yine bilmiyom cevabını verir.
Görevli bı melek şöyle seslenir:
O yalan söyledi, ona ateşten bı yatak serin, mezardan cehenneme bir kapı açın sıcağı ve kavurucu rüzgarı girsin der. Kabri okadar daraltılır ki kaburga kemikleri birbirine karışır. Çirkin yüzlü, çirkin elbiseli ve çok fena kokulu biri gelir ve :

- Sana Allah'ın alçaltıcı, azabını müjdelerim der.oda:
Allah senin belanı versin sen kimsin? Diye sorunca: Ben senin yaptığın pis işlerin cezasiyim. Allah'a itaat etmekte pek ağırdın. İsyan etmektede çok hızlıydın.Allahta seni azap ile cezalandıracak cevabını verir.

Sonra ona azap için elinde bir dağa vurulunca dağı toz toprak haline getirebilecek bir balyoz bulunan; kör sağır ve dilsiz birisi gönderilir. Ona öyle bi vuruş vurur ki, toprak olur. Allah tekrar yaratır eski haline çevirir.

Kör sağır ve dilsiz kişi ona bir daha vurunca, öyle bı feryad eder ki insanlarla cinlerden başka her şey işitir.
Bera der ki :
Ona cehennemden bir kapı açılır ve ateşten yatak hazırlanır.
Bera resûlullah ( s.a.v ) şöyle dediğini rivayet etti resul- i Ekrem ( s.a.v ) mümin ölümünden bahsettiğin de iki meleğin isimlerini de söyleyerek sözüne şöyle devam etti:

Mümin mezarına konulunca, münker ve nekir, dudakları ile şiddetle vurup, dişleri ile yeri eşeleyerek gelir onu oturtur lar. Sonra:
- Ey kişi rabbin kim?, Diye sorulur. O da cevap verir dedi ve ilerisini anlattı.
Resûlullah kâfirin hakkında da şöyle söyledi:

Onada münker ve nekir melekleri dudakları ile yere kuvvetlice vurup dişleri ile de eşeleyerek gelirler. Sesleri gök gürültüsü gibidir. Gözleri de, göz kamaştiran şimşek gibi parlar. Onu oturtur lar ve şöyle sorulur:
- Ey kişi Rabbin kim? Kâfir :
- bilmiyorum cevabını verir. Kabir tarafından:

- Bilemeyesin diye bir ses gelir. Demir balyozla onu vururlar. Eğer bu iki vuruşun izi bir arada olsa, kabir tutuşur, yanar. Kabri okadar daraltılır ki, kaburga kemikleri birbirine girer.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.