İslam'a Göre Evlatlık Edinme hükmü nedir?

Evlatlık edinmek caiz mi? Diyanet'in Evlatlık fetvası var mı? Din işleri yüksek kurulu üyesi Seracettin Yıldız'ın yazısı haberimizde..

DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULUNUN CEVABI

Evlatlık Konusu

1- Din İşleri Yüksek Kurulu her zaman olduğu gibi evlatlık konusunda da vatandaşlarımız tarafından sorulduğu için cevap vermiştir. Yani birilerinin zannettiği gibi kendi kafasına göre soru kurgulayarak cevap vermemiştir.

2- Kurul yine her zaman olduğu gibi İslam dininin temel ilkelerine göre hareket ederek cevap vermiştir. Cevapta temel kural İslam’ın temel ilkelerine aykırı düşmemektir. Medeni hukukla çatışmasın diye temel ilkeden taviz verilemez.

3- İslam hukukuna göre daimi evlilik engelleri üç yolla gerçekleşir: 1) Kan hısımlığı (anne, baba, kardeş, hala, teyze vb.), 2) Sıhrî (evlilik) hısımlık (kayınpeder, kaynana vb.), 3) Süt hısımlığı. (Konuyla ilgili detaylar için ilmihallere müracaat edilebilir.) Medeni kanuna göre ise süt hısımlığı evlilik engeli sayılmazken mahkeme kararıyla alınan evlatlık engel sayılmaktadır. Ancak bu da devamlı engel sayılmayıp mahkeme tarafından kaldırıldığında evlenme yasağının da kalktığı kabul edilmektedir (Bkz. Gözde Çağlayan Aygün, Türk Medeni Kanunu’na Göre Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması, s. 427). Ayrıca medeni hukukta din farkı şeklinde bir evlilik engeli söz konusu değildir. Dolayısıyla ilk iki madde haricinde iki hukuk sistemi arasında derin bir fark vardır. Müslüman kişi bu tür konularda elbette dininin ilkelerine göre hareket edecektir.

4- Kurul’un cevabında sadece meselenin mahiyeti ortaya konulmuştur. “Depremzede çocuklarla evlenin” veya “Evlatlık çocukla evlenin” gibi bir görüş bildirmemiştir. Fetvanın ne dediği kadar ne demediğine de bakılması gerekir. Kaldı ki burada belirtilen konu ictihadi değil, aksine Kur’an’da açıkça belirtilen bir hükümdür (Bkz. Nisa, 4/23; Ahzab, 33/4,37). Dolayısıyla burada sözde Kurul’a yöneltilen saldırılar aslında İslam dinine yapılmaktadır. Bilinçsiz bir şekilde eleştiren Müslümanlar da bu hususu gözardı etmemelidir.

5- Biliyoruz ki İslam’a düşman olanlar saldırmak için her daim fırsat kollamaktadırlar. Onlar için konu fark etmez. Siz ne yaparsanız yapın, ne derseniz deyin bir bahaneyle saldıracaklardır. Bizi üzen şudur ki bazı Müslüman kardeşlerimizin de bu oyuna gelmesi ve dinin en temel hükümlerinden bihaber olarak bilinçsizce sözler sarf etmeleridir."

Seracettin Yıldız
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Haberleri