Doğu Blokunun 1990’lı yılların başında tarihe karışmasıyla birlikte sosyalist ekonomi (heterodoks iktisat) tarihe karışmış bulunmaktadır. Heterodoks iktisat aslında ortodoks iktisat olarak isimlendirilen ana akım iktisattan sapmalara verilen isimdir. Zira ortodoks kelimesi Yunanca’da ‘doğru olan şey, doğru yol-inanç’ anlamındadır. Heteredoks iktisat, iktisadı pür değil, diğer sosyal bilimlerle ilişkili irdeleme iddiasındadır. Böyle ele alınırsa İslam ekonomisi de heterodokstur. Ancak heterodoks iktisadın ana akımı olan sosyalist ekonomi olduğu için daha çok sosyalizmi ifade etmek için kullanılır.
Bugün yaşam felsefesi yanında, hukuku, ahlakı, sanatı, sporu, bilimi, ekonomisi… bütün parametreleriyle insanlığın hayatına tahakküm eden batı medeniyeti, insanlığın ortak mirası olan bilimsel keşifleri diğer dünya medeniyetlerini yok etme aracı olarak kullanıyor. Sigaranın insanı yavaş yavaş ve zamana yayılmış bir şekilde öldürdüğü gibi saman altından su yürüterek, tereyağından kıl çeker gibi yapıyor bunu… Standart insanın bile batılı insan modeli olduğu, insanların bilinçaltına yerleştirildi. Örneğin şalvarlı-poşulu ve pos bıyıklı bir bilim adamı düşünebilir misiniz? Oysa şalvar ya da poşu, düşünmeye engel değildir ki…
18. yüzyıldan beri teorik altyapısı oluşturulan ve neredeyse bütün dünyada uygulanan ve güçlü olan Ortodoks iktisat SSCB’nin yıkılmasıyla birlikte çok daha güçlü hale gelmiştir. İslam ekonomisi kendine has kurumları içerse de Ortodoks (ana akım-kapitalist) iktisatla mutlak surette ters düşmek zorunda değildir elbette... Ana akım iktisat kapitalizm olunca bunun dışındakiler heterodoks iktisat içerisinde gösterilse de kendine has yaklaşımları olan İslam ekonomisini üçüncü yol ve alternatif olarak isimlendirmek daha doğrudur. Zira, İslam iktisadı ekonomik gerçekliği değiştirme iddiası taşır. Heterodoks iktisadın en önemli temsilcisi olan sosyalizm teorik olarak duruyorsa da pratikte çökmüşken, ortodoks iktisat dünyayı sürekli global krizlerle karşı karşıya bırakmaktadır.
İslam ekonomisi multi-disiplinerdir. Bu açıdan bakıldığında İslam ekonomisinin heterodoksi olduğu düşünülebilir. Eğer ortodoks iktisat kendisini merkeze koyarsa, ki şu an öyledir, o bakış açısından doğru olduğu düşünülebilir. Ancak İslam ekonomisinin geleneksel ekonomiden ayrılan pek çok yönü vardır. Bu, ideal İslam ekonomisinin tamamlayıcı değil, alternatif olmasıyla ilgili bir konudur. Ancak ne yazık ki şu anda bulunduğu pozisyon bunun gerisindedir.