Sevgili İrma!
Sevgilim de diyebilirim.
Seni sevmemek, sana sevdalanmamak, sana aşık olmamak mümkün değil aslında!
Ama şimdi sevda sözleriyle seni kendimle meşgul etmek istemiyorum.
Fakat biliyorum ki bir güzele söylenecek en güzel söz, yapılacak en güzel övgü, seni seviyorum, demektir.
Evet, seni seviyorum.
Eskilerin ifadesiyle:
Seni ruhu canımla seviyorum.
Saçlarını savura savura, 200-300 km hızla esişini seviyorum.
Önüne gelen her şeyi hallaç pamuğu gibi atışını seviyorum.
Domuzsever sığır çobanlarını market kuyruklarına sokuşunu seviyorum.
Denizin dalgalarıyla oynaşını kıskansam da, dalgaları dağlar gibi yükseltişini seviyorum.
Ömürleri yalanla talanla geçen domuzsever sığır çobanlarını ölüm korkusuyla tanıştırmanı seviyorum.
Beş altı milyon domuzseveri yerinden yurdundan edişini seviyorum.
Evanjelist pislikleri 500 milyar $ zarara uğratışını seviyorum...
Ve en çok da Allah'a cc kul oluşundaki ciddiyetini, samimiyetini, ihlasını seviyorum.
Allah cc seni kul olarak seviyor olmalı ki, böylesine kutsal bir temizliğe seni görevlendirdi, işte bunun için ben de seni seviyorum.
Acaba diyorum, Rabbimize niyaz etsen de senin evanjelistlerin ülkesindeki görevini biraz daha uzatsa da, Pensilvanya'ya kadar uzanıversen.
Çok mu şey istiyorum?
Bu ruhu genç, bedeni yaşlı aşığını kırma olur mu?
En güzel sevda sözcükleri senin olsun İrma, sevgilim!