Siyasi yaşama, ırk kavramının girme tarihi yenidir. 1789 Fransız devrimi ile başlamıştır. Fransız devrimi din adamlarına karşı yapılmıştır. Giyotin ile kafası kesilenlerin çoğunluğu papazlar idi. Giyotin, papazların egemenliğine son vermişti.
Fransız aydını, dinin egemenliğini yok etmiş ve ortaya, siyasi bir boşluk çıkmıştı. Bu boşluğu doldurmak için, IRK milliyetçiliğine sarıldılar. Fransızları üstün ırk olarak tanımladılar. Halbuki, Avrupa Halkları aynı ırktan geliyordu. Avrupada Fransız devrimine kadar, muhalefet kendini din üzerinden tanımlıyordu. PROTESTO EDENLERE (Protestan) deniliyordu. Fransız üstün ırk kavramı, Napolyon ile perçinleşti.
Avrupada Fransız Milliyetçiliğine karşı, sosyolojik etki-tepki kanunu kısa sürede devreye girmiştir. Üstün Fransıza karşı, üstün Alman ırk milliyetçiliği başladı. Otto Von Bismarck (1815-1898), Prusya artığı Germen Kabilelerini bir araya toplayarak bu günkü Almanyayı oluşturdu.
Osmanlı imparatorluğu çok uluslu bir devlet idi. 1517 den itibaren, Osmanlı, İslam Paydasında imparatorluğu yaşatmayı tercih etti. Kılıç hakkı olarak Hilafetin alınması, İslamın Bayraktarlığına yetmiyordu. Bu yetersizliğin, yaşanarak öğrenilmiş sosyolojik nedenleri vardır.
1. Osmanlının 1517 yılında, Kılıç Hakkı olarak Hilafeti, Osmanlı Hanedanına mal etmesi, araplar arasında kabul görmedi. Araplara göre, İslamiyet ARAPLARA İNMİŞ BİR DİN idi. Türkler, MEVALİ olarak kabul ediliyordu. Mevali, sonradan müslüman olan halklara deniliyordu. Mevaliden Halife olamaz, Mevali İslamı temsil edemezdi. Osmanlı bu sorunu aşmak için, Türkleri araplaştırma siyaseti izledi. Büyük ölçüde başarılı oldu.
2. Osmanlı, 1517 yılına kadar Balkan İmparatorluğu idi. Balkanlarda ise, Ortodoks Hristiyan Halklar, Osmanlının Laik Devlet Düzeni sayesinde bir arada tutuluyordu. Osmanlı'nın Hilafeti egemen kılması, Balkan Halkları arsında kabul görmedi. Ya din değiştirecekler ya da karşı çıkacaklardı. Bosnalılar ve Arnavutlar din değiştirmeyi tercih ettiler. Müslüman oldular Ancak; Rumlar, Bulgarlar, Romenler, Sırplar ve Hırvatlar dinlerine sadık kaldılar. Kilise kanalıyla egemenlik yarışı başladı. Bu yarış, 1789 Fransız devriminden sonra IRK anlayışı ile paralellik taşımıştır.
3. Osmanlının İslamı egemen kılmasıyla başlayan dine dayalı zıtlaşma, ilk defa 1821 yılında siyasi mahiyet kazanmıştır. Kilise öncülüğünde Rumlar isyan ettiler. Mora'da Türk katliamı başladı. Hristiyan Kilisesine göre, Türkler Müslüman idi ve Türk katletmek, cennetten yer kazanmaya yetiyordu. Osmanlı katliama karşı duramdı. İngiliz ve Rusların ortak hareket etmesi sonunda, Rumlar 1832 yılında siyasi egemenlik kazandılar.
4. Batı için fırsat doğmuş, Osmanlının nasıl yıkılacağı belli olmuştu. Balkanlarda ırk kavramını harekete geçirmek. Kilise kanalıyla, din pompalamak. Öyle de oldu. Sonuç kolay alındı. 1878 Osmanlı-Rus Savaşı ile Balkanların tamamı kaybedildi. Balkanlarda kalan Türkleri kötü günler bekliyordu. Balkanlardan, acılarla dolu Türk göçü başladı.
5. Irk ve din ayırımcılığı yüzünden Osmanlı yıkılma sürecine girmişti. Türk entelektüelin, diğer milletlere ''OSMANLI üst kimliği altında bir arada kalalım'' teklifi kabul görmüyordu. Her millet kendi kimliğinin siyasi mahiyet kazanması için çalışıyordu. Irk kimliği öne geçmiş, Osmanlı içeriden yıkılıyordu. Osmanlının ''Necip Millet'' dediği Araplar dahi isyan etmişti. ''Milleti Sadıka'' diye tanımladığı, Ermeniler, Anadoluda kan döküyordu.
6. Osmalı 1917 Gazze Savaşını kaybetmişti. Savaş sırasında, Müslüman Filistinlilerden oluşan Ordu, İngiliz tarafına geçmiş ve Osmanlıyı arkadan vurmuştu. Müslüman araplar, tren yollarını havaya uçurmuş, askerin lojistiğini kesmişti. Cephede, yeterli mühimmat kalmadığı için Osmanlı yenilmişti. Kudüsten çekiliyordu.
Osmanlı birinci dünya savaşı sırasında Almanlar ile müttefik idi. İngilizlere karşı birlikte savaştılar. Türklerin Kudüsten çekilmesi sırasında Alman Gazeteci ''Kudüsün, Müslüman Türklerden kurtuluşunu, Alman Kiliselerinin çan çalarak kutlamalarını, müttefiklik anlayışı ile bağdaşmadığını'' yazıyordu. Bu yazı, Avrupada, din kavramının baskın geldiğini gösteriyordu.
Aynı gazeteci ''Müslüman Türkler Kudüsü terk ediyor, Hristiyan İngilizler Kudüse giriyor, Müslüman araplar bayram ediyor, bu ne iştir anlamadım'' diye yazıyor. Bu söylem, ırk kavramının Osmanlıda din egemenliğine baskın çıktığını gösteriyordu.
Osmanlı yıkılıp Cumhuriyet kurulunca, Türklerin, Türk Milliyetçiliğine dayanmaktan başka çaresi kalmamıştı. Osmanlı bakiyesi olarak Cumhuriyete intikal eden farklı unsurlar ''Osmanlı kimliğini'' öne çıkarıyor. Ancak Türkler, bir daha aynı hatayı yapmak istemiyor.