İHLAS ÇEKER, KİBİR İTER
Son zamanlarda büyüklenme hastalığı özellikle belli bir servete ve makama erişenlerde görüyoruz. Kibirlenmek şeytanın en önde gelen özelliklerindendir. Tekebbür hastalığına tutulan şeytan Adem as' a tazim etmekten imtina ederek kafirlerden oldu. Cenab-ı Hâk bu hususiyeti bizlere Bakara Süresi'nde; 34 - Ve o zaman meleklere: "Âdem'e secde edin!" dedik, hemen secde ettiler. Yalnız İblis dayattı, kibrine yediremedi, inkârcılardan oldu. Beyan buyurmaktadır.
Şeytanın büyüklük taslamasını da Kur'an bize şöyle ifade ediyor. Araf Suresi:
12 - (Allah) buyurdu: "Sana emrettiğim zaman, seni secde etmekten alıkoyan nedir?" (İblis): "Ben, dedi, ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın."
13 - (Allah) buyurdu: "Öyleyse oradan in, orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık, çünkü sen aşağılıklardansın."
Büyüklük taslamak Allah Teâlâ'nın indinde "aşağılıklardan olmak" demektir. İnsan ne kadar büyüklenirse o kadar aşağılara düşüyor demektir. Ters orantı var burada. Büyüklenenler gaflet içinde olanlardır. Kibirlenmek öyle bir pisliktir ki uzaktan fark edilir. Pis kokusu her tarafa yayılır, o kokuyu salanlardan insanlar kaçar. Zira etraftaki insanlara büyük rahatsızlık veriyor.
Özellikle günümüzdeki yetkili-etkili ve servet sahibi insanları "kibirlenm hastalığı" sarmış durumdadır. Bu hastalık sinsidir. Kişi farkında değildir. Teşbihte hata olmasın. Tıpkı hayvan bakıcısının hayvanların arasında kaldığı sürece oradaki kokuyu fark etmemesi gibi. Ya da ahırdan çıkan birinin ahır kokusu taşıdığını fark etmemesi hali. Haliyle kibirli insanların arasında gezinenler de onların ya huyundan ya da suyundan içeceklerdir.
Burada vahim olan durum şudur. İslâmı bilen, inanan ve yaşamaya çalışan insanların kibirlenmeleri çok vahim bir durumdur. Hiç yakışmıyor. Çünkü Rasulullah sav; Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.” buyurdu. Bunu duyan bir adam, “Ama insan elbisesinin ve ayakkabısının güzel olmasından hoşlanır!” deyince, Allah Resûlü, “Allah güzeldir, güzelliği sever. Kibir ise hakikati inkâr etmek ve insanları küçük görmektir.” buyurdu.
Kibir servetinle, şöhretinle, ilminle büyüklenmek, diğer insanları muhatap almamak, onları hakir görmek, adam yerine koymamak, onlara tepeden bakmak anlamına geliyor. Rabbimizin "inne ekremeküm indellahi etkakum" yani sizin en üstününüz benim katımda benden en çok sakınanınızdır" ayet-i celilesini ölçü olarak kabul etmemek kibrin göstergesidir.
. Kavli olarak olmasa da fiili olarak bir inkâr meydana gelmektedir. Kibirlenme hastalığı azdıkça insanı küfre götürür. Ebu Cehil bile kibrinden dolayı iman etmedi. Firavun kibrinden dolayı son nefesinde "Musa'nın Rabbine inandım" dedi. Halbuki " Alemlerin Rabbi olan Allah Teâlâ'ya inandım" demeliydi. Zaten tekebbürlenmek sıfatı insanlara yakışsaydı Allah Teâlâ kibri yasaklamazdı. İsra Süresinde Cenab-ı Hâk; 37 - Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Çünkü sen asla yeri yaramazsın ve boyca da dağlara erişemezsin. Buyurmaktadır. Bir Hadis-i Şerifte Peygamberimiz sav. Kibr, hakkı ibtal, halkı tahkirdir!" Buyurdular.
Değerli kardeşlerim; Bazı hastalıklar bazı zamanlarda tavan yaptığını görüyoruz. Yaşadığımız bu zamanda insanları kibir hastalığı sardığını, bu sarmalık beraberinde diğer manevi hastalıkları da getirdiğini görüyoruz. "Mal da yalan mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan". Ne oluyor bize de şu geçici dünyada birbirimize karşı üstünlük taslıyoruz.
. Kibrin zıttı tevazu ve ihlâstır. İhlâs kelimesini çok kullanırız. Hatta İhlâs Suremiz vardır bizim.Din ıstılahında ihlâs, iman, ibadet, itaat, ahlâk, amel ve dua gibi her türlü dinî görevleri, halkın övme ve beğenmesini, yerme ve kınamasını düşünmeksizin sırf Allah için iyi ve halis bir niyetle yapmak, şirk, nifak, gösteriş ve duyurma gibi şâibelerden uzak durmak, söz, fiil ve davranışlarında samimi ve dosdoğru olmak demektir.
Ben burada ihlâs ile kibir bir arada olamayacağını vurgulamak isterim. Hak ile batılın, gece ile gündüzün bir arada olmaması gibi bir durum.
İhlâsla ilgili çok güzel mesaj veren bir rivayet vardır. Paylaşmak isterim.
✔İnsanlar helâk oldu; âlimler müstesna.
✔Âlimler de helâk oldu; ilmiyle amel edenler müstesna.
✔Amel edenler de helâk oldu; ihlâs sahipleri müstesna.
✔İhlâs sahiplerine gelince, onlar da pek büyük bir tehlike ile karşı karşıyadırlar.
Hiç kimse ne olursa olsun ameline güvenmesin demektir. Şeytan 7/24 ayaktadır yandaşlariyla beraber. Ayağımızı her an kaydırmaya uğraşmaktadır. Dünyanın nimetlerini de bize karşı silâh olarak kullandığını unutmayalım.
Burada şunu söyleyebilirim. Kibrin panzehiri ihlâstır, hayadır. Bu önemli başlıkların başında kâmil bir iman gereklidir.
Bir anektodumu burada nakletmek isterim: Yıllar önce bankaya girmiştim. Bankanın müdürü de cami cemaatinden birisiydi. Şifaen kendisini tanıyordum. İşim gereği kendisiyle görüşmem gerekti. Evraklarımda da öğretmen olduğum yazıyordu. İşi yokuşa sürmesi bir yana tepeden bakma bir bakış açısı sergilediği de her halinden belliydi.
O esnada bir vatandaç içeri girmesiyle beraber yerinden fırlayarak adamı ayakta karşılamasın mı? Diyaloglarını biraz izledim. İçeri giren vatandaş yörenin zenginilerinden biri olduğunu fark ettim. Hemen zengine kahve söylerken bu arada bana da " çay içer misin," dedi. Tabi o esnada ben de orda oturuyordum. Bozuntuya vermeden " çayınız kalsın" dedim.
Daha sonra cami çıkışında bu zatı yakalayıp yaptığı yanlışlıkları anlattım.
Bu nedenle, kibirden ve kibirli insanlardan insanlar uzaklaşıyor. Zira bu tipler iticidir. Tevezu sahiplerinin etrafı doludur, zira bunlar mıknatısın demir tozlarını kendine çektiği gibi insanları kendilerine çekerler. Öyle ise tevazu sahibi olmalıyız, şeytanın vasfı ve silahı olan kibirden uzak durmalıyız. Büyüklük taslayan zevatlara asla değer vermemeliyiz. Bizim omuzlarımıza basarak makam elde eden ve daha sonra bizi hor görenlere neden saygı duyalım, neden değer verelim. Hiç yalakalık yapmaya gerek yok. Kim olursa olsun kibirlilerden nefret edelim. Lokman Suresi Ayet: 18 "Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme, yeryüzünde kasılarak yürüme. Çünkü Allah, kurula kurula kendini övenlerin hiçbirini sevmez." Allah Teâlâ' nın sevmediği kibirli insanları inanan bir müslüman da sevemez.
Fakir de olsa, gönlü zengin ve engin insan olmak en güzelidir. Hoş bir seda bırakıp gitmenin yolu ihlâslı olmaktan geçer. Rabbimiz cümlemizi kibirden korusun inşallah. Ebrar kullarının arasına bizleri katsın. İyi kullarıyla beraber ruhumuzu teslim alsın inşallah.
02.10.2024