Deprem oluyor, bir bakıyorsunuz kira fiyatları yükselmiş !
Bir virüs illeti çıktı, "fırsat bu fırsat" ; temizlik ve tıbbî ürünlerden gıda'ya kadar "fâhiş'in de fâhiş'i" fiyât artışları...!
Üstelik te bunu, hicbir fütûr göstermeden, utanmadan, arsızca, pişkince, yüzsüzce ve alenen yapıyorlar !
Yaptıkları iş "suç" mu, evet "suç" ve mevcût ve mer'i ( yürürlükte olan ) kanunlarımızda târifi, müeyyidesi ve cezâsı var.
Peki "cezâsı olan" bir işi, bu insanlar niçin ve nasıl yapabiliyorlar...?!
Sizin "cezâ" dediğiniz şey, "arkadaş ayıp oluyor bak, yapma böyle" sadedinde "sade suya tirit" şeyler olursa, onlar da "yav git işine ! Vereceğin cezâyı ver, önümde durma !" diye, size kafa tutarlar !
Devletimiz ve Hükümetimiz bu konuda zaaf göstermemeli, "âcz" görüntüsü vermemelidir. ALO 174, ALO 177, ALO 189 hatlarına şikâyetlerin yapılması, güzel bir tâvsiyedir ; amma, kâfi değildir. Vatandaşın bu meselede tepkisi, fahiş fiyât uygulayanlardan ziyade, Devletimiz'e, Hükümetimiz'e, Reisimiz'e ve kâmilen CUMHUR İTTİFÂKI'na yönelir. Ki, ben bu fiyât artışlarının, "bir yerlerden organize, tâhrik ve teşvik edildiğini" düşünüyorum.
Değilse bile, bu vâziyet, Şer ve Küfür Cephesi'ne, insanlarımızı Hükümetimiz'e ve Reisimiz'e karşı infiâle sevketmek ve fitne çıkarmak için, son derece elverişli bir "malzeme" sunuyor.
Binâenaleyh, bu iş alelâde bir "fırsatçılık" olarak değil, "organize suç" ve "millî güvenlik meselesi" olarak değerlendirilmelidir.
Cezâ Kanunlarımız kifâyetsiz ise - ki, öyle olduğu anlaşılıyor - Meclisimiz âcilen gereğini yapmalı ve "caydırıcı cezâlar" ihdâs edilmelidir.
Fâhiş fiyât uygulayan imâlâtçı, toptancı ve perâkendeciler ile gıda ürünlerinde tâğşiş yapan "gıda teröristleri"nin işyerleri müsâdere ve kendileri de her türlü ticârî faaliyetten men ve kamuoyuna da teşhir edilmelidirler. Adlî cezâlar da ayrıca ve "ağır şekilde" verilmelidir.
Bunların hiçbiri yapılmasa bile, "Kamu İhâleleleri'ne katılmaktan, süresiz olarak men" cezâsı verilmeli ve kamuoyuna da bu durum ilân edilmelidir. Aynı şahısların, başka bir ünvân ile ticâret yapmalarına mâni olunmalıdır.
Gıda ürünlerinde tâğşiş yapan "gıda teröristlerini"nin bilhâssa üzerlerinde durulmalıdır. Bunların, dağdaki teröristlerden hiçbir farkları yoktur. Hatta, hiyânet ve alçaklıkta, onlardan birkaç gömlek ileridedirler. Bu hâinler, bizim paramızla bizi ve neslimizi zehirlemekte ve insanlarımızı binbir çeşit hastalığa dûçâr etmektedirler. Bunların, insanlarımıza, Devletimize ve Ülkemize verdikleri zarar, teröristlerin verdikleri zarardan birkaç kat fazladır. Hastanelerimizin "full çekiyor olmasını" ve SGK harcamalarını, dikkatlerinize sunuyorum.
Burada, fazla farkında olunmayan..., ancak son derece tehlikeli bir aysberg'e benzeyen bir "beka meselesi" ile karşı karşıya olduğumuzu, bir defâ daha hatırlatmak isterim.
Devletimizin ve Hükümetimiz'in, bu mesele karşısında, "mâşeri vicdânı rahatlatacak" tedbirler alacağına inanıyorum.
Selâm ve dua ile.