Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, öğrencilerdeki başarıyı sağlayanın öğretmenler olduğunu kaydederek, "Her şeyi öğretmenlerimize borçluyuz. Bizi yetiştiren, yöneticilerimizi yetiştiren de öğretmenlerimiz." dedi.
Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sosyal Destek Projesi (SODES) kapsamında yürütülen "Gürün Okuyor, Okudukça Yazıyor" projesine katılan öğrencileri MEB Başöğretmen Salonu'nda kabul etti. TEOG'da başarı gösteren öğrencileri tebrik eden Bakan Yılmaz, Gürün'den ve Kayseri'de bir ilçesindeki bir köyünden TEOG'da başarı gösteren öğrenciler olduğunu ve bu başarıları duyduğu zaman gururlandığını belirtti.
“Her öğrencimize fırsat eşitliğini sağlayacağız"
Fırsat eşitliğini sağlamanın gayreti içinde olduklarını dile getiren Bakan Yılmaz, "Sadece TEOG'dan tam puan alanlar Ankara'dan, İstanbul'dan, İzmir'den, Antalya'dan yani büyük şehirlerde olanlar alsaydı, o zaman Anadolu'nun ücrasında Van'da, Ardahan'da, Sivas'ta, Kayseri'de ve bunların ilçelerinde veya köylerinde olan evlatlarımıza fırsat eşitliği sağlamamış olsaydık, o zaman bu Bakanlığın görevini hakkıyla yerine getirmemiş olurduk." diye konuştu. Bakan Yılmaz, FATİH Projesi'nin içeriğinin çok zenginleştiğini dile getirerek, "Proje bitirildiğinde, Türkiye'nin her köşesinde 780 bin kilometrekarede 81 ilimizde her öğrencimize fırsat eşitliğini sağlayacağız." dedi.
FATİH Projesi'nde her bilgiye ulaşmanın mümkün olduğunu, ayrıca sisteme de bilgi yükleme fırsatlarının bulunduğunu anlatan Yılmaz, "Eğitimde fırsat eşitliğini bütün evlatlarımıza sağlamak lazım, geçmişe kıyasla iyi bir noktadayız, evet ama yetmez. Daha iyisini yapmamız lazım. Dolayısıyla da hep beraber, Türkiye'nin geleceğine umutla bakıyoruz." değerlendirmesini yaptı. Bakan Yılmaz, 21. Yüzyılda Türkiye'yi ileri seviyeye taşımak için eğitime çok büyük önem verilmesi gerektiğini kaydetti. Bakan Yılmaz, öğrencilerin eğitim süresi içinde bilgi seviyesinin yükseltilmesi gerektiğini vurguladı.
"Okuyun ve spor yapın"
"Gürün Okuyor, Okudukça Yazıyor" Projesi'ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, bir öğrenci için yapılabilecek en iyi çalışmanın okuma olduğunu söyledi. Okumanın kültüre de yabancı olmadığını dile getiren Yılmaz, dinin ilk emrinin de ‘oku’ olduğunu hatırlatarak, okumamak için mazeret üretilmesinin doğru olmadığını kaydetti. Salonda bulunan öğrencilere okudukları için teşekkür eden Yılmaz, "Okursanız daha iyi düşünürsünüz. Çünkü okudukça ufkunuz genişler, ufkunuz genişledikçe daha iyi görürsünüz, daha iyi anlarsınız, hem de kendinizle çevrenizle barışık olursunuz. Her kesin okuması lazım. Öğrencilerimizi okumaya teşvik edenlere de teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Öğrencilik yıllarında Gürün Kütüphanesi'ndeki hemen her kitabı okuduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu: "Ama bir çok sefer de söyledim herhalde, bir şeyi yapmadığımdan dolayı üzgünüm diye. Eğer şimdi olsa yani sizlerin yaşındayken ne yapmam gerekirdi? Okunan bir kitabın mutlaka bir ya da iki sayfa kahramanları, ana mesajı nedir veya en güzel bölümü alınarak kitabın özeti çıkarılabilir. O kitabı okuduğunuzu biliyorsunuz ama konusunu unutabiliyorsunuz. Kitabı aldığınızda bir iki sayfalık özetini kendi yazınızla bir iki sayfa özetini de çıkarsanız işte o kitap sizin malınız olur. Sizin kendinizin olur, yazarı kim olursa olsun. Sizlerden ricam okumaya devam edin. Yapılacak en güzel şey, çok okumanız bir de spor yapmanız."
“Öğrencilerin bilgisayar başında durmak yerine hareket etmeleri gerekiyor”
Önümüzdeki dönemde en büyük sağlık sorunu olan obezitenin farklı hastalıkların da alt yapısını oluşturduğuna işaret eden Yılmaz, "Çık dışarı oynayalım' diye bir proje yapıldı. Öğrencilerin evlerde oturmayıp, 3-4 saat bilgisayar başında durmak yerine hareket etmeleri gerekiyor." dedi.
Yılmaz, öğrencilere hareket için yürüyüş yapmayı da önerdi. Bu durumun büyükşehirler için çok mümkün olmasa bile Anadolu'daki öğrencilerin okulda bahçede hareket halinde olabileceğini ifade eden Yılmaz, "10 bin adım atılırsa mükemmel, 5 kilometreye denk geliyor. Ama 5 bin adımdan aşağı atılmaması lazım. Sağlık olmadığında başka hiçbir şey düşünülemez. Sonra kitap okuyacaksınız ve hareketli yaşamı da ihmal etmeyeceksiniz." değerlendirmesini yaptı.
"Her şeyi öğretmenlerimize borçluyuz”
Bakan Yılmaz, öğrencilerdeki başarıyı sağlayanın öğretmenler olduğunu vurgulayarak, "Her şeyi öğretmenlerimize borçluyuz. Bizi yetiştiren, yöneticilerimizi yetiştiren de öğretmenlerimiz." dedi.
Törende öğrencilere, Gürün İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından "Okuma Günlüğüm" isimli defter hediye edildi. Defterde Bakan Yılmaz'ın öğrencilere okudukları kitabın özetini çıkarmaları tavsiyesine yer verilen bir yazıya da yer verildi. Bakan Yılmaz, Gürün'den gelen öğrencilere, isminin yazılı olduğu kalem ve defterden oluşan hediyeler sundu ve tek tek öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.