HER ŞEY O'NUN VARLIĞINA DELİLDİR
Bir gün 24 saattir. Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüş süresi bir günü oluşturmaktadır. Günün içinde gece/gündüz vardır. 21 Mart ile 21 Eylül tarihlerinde bizim kuşakta gece/gündüz süreleri eşitlenmektedir. Arapçada gün "el-yevm" diye isimlendirilmektedir. Yevmiye kelimesi el-yevm kelimesinden dilimize geçmiştir. Bugün yarın için dün, dün için yarın olur. Zaman su gibi akıp gitmektedir. Günler de su gibi akıp gidiyor. Zira Gezegenimizin çevresi Ekvator'da yaklaşık 40.000 kilometre uzunluğunda olduğundan, Dünya'nın dönme hızı saatte yaklaşık 1650 kilometreyle en yüksek burada olur. Yani Ekvator'daki bir kişi durduğu yerde Dünya'yla birlikte saniyede yaklaşık 460 metre yol alır. Bu dönüşü biz hiç hissetmeyiz. Zira dünyanın dönüşü esnasında sallanma yok, gürültü yok, mazot/ benzin kokusu yok, dur/ kalk yok, navlon ücreti ya da fatura yok, sağa sola savrulma yok. Dünya'nın motorunda eskime yok, model değiştirme yoktur. Bildiğimiz manada soför de yoktur. Sürekli aynı yolda ve aynı hızda dönmeye devam etmektedir.
Bir gün 24 saat demiştik.Bir gün aynı zamanda 24*60=1440 dakika, 1440*24= 86.400 saniyedir. Işık 1 saniyede 300 bin kilometre yol almaktadır. Güneşten çıkan ışık ışınları 150 milyon kmm'lik yolu yaklaşık 8 dakikada alabilmektedir. Bugün ışık hızına yetişen başka bir nesne ya da varlık yoktur, ya da bilinmemektedir.
Yıldız kavramı kendi ışığını kendisi üretebilen evrendeki devasa kütlelere yıldız adı verilmektedir. Bu manada güneş de bir yıldızdır.
Güneş Sistemi kütlesinin yüzde 99,86'lık kısmını oluşturan Güneş'in içerisine kaç adet Dünya sığdırabiliriz? Güneş'in içine 1.3 milyon adet Dünya sığar. Bu da muazzam sayıda Dünya anlamına geliyor.
Güneş orta boylu bir yıldızdır. Güneşten çok daha büyük yıldızlar vardır.
Güneş'ten daha büyük olan yıldızlar hangileridir?
Güneş'ten çok daha büyük kütle ve hacme sahip yıldızlar bulunmaktadır. Örneğin kızıl cüce yıldızı Betelgeuse^nin yarıçapı Güneş'ten 936 kat büyüktür. Bu da Betelgeuse yıldızının Güneş'ten milyonlarca kat daha hacimli olduğu anlamına geliyor.
. Betelgeuse yıldızına göre Dünya denizde bir kum tanesi olabilir. Bir de bilim adamları evrende milyarlarca yıldızın varlığından bahsetmektedir. Bazı yıldızlar dünyadan o kadar çok uzaktadır ki, milyarlarca yıldan beri ışıkları Dünya'ya henüs ulaşmamıştır. Işığı henüs Dünya' ya ulaşamayan milyarlarca yıldız daha vardır.
İmam Hatipte okurken güzel Kur'an'ı Kerim okuma yarışması düzenlenmişti. Dereceye girmem sebebiyle Kur'an'ı Kerim Hocam Kenan KAHRAMAN'dan "Akıl Yoluyla Allah Teâlâ'nın Varlığını ve Birliğini Bulma" adlı kitabı bana hediye edilmişti. O kitabı okurken, yabancı bir bilim insanı "bilimle" Allah Teâlâ'nın varlığını şöyle izah eder:
"Efendim; Asya ve Avrupa kıtası genişliğinde bir harita çizsek ve o haritaya evren adını versek, o haritanın içerisinde Dünya ancak bir kum tanesi olabilir. O kum tanesinin içinde neler var? Bir düşünün bakalım der". O bilim insanının bu tanımlamasını hiç unutmuyorum.
Zerreden kürreye her ne varsa kusursuz, eksiksiz, benzersiz, örneksiz yaratılmıştır. Haşr Suresi'nin son Ayet-i Kerime'sini hatırladım. Cenab-ı Hak;
- O, yaratan, var eden, varlıklara şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şânını yüceltmektedirler. O, gâlib olan, her şeyi hikmeti uyarınca yapandır. Buyurmaktadır. Ne muhteşem bir Ayet-i Kerime. Her akşam ve sabah Halt Suresi'nin son üç ayetini okuyarak imanımızı tazeliyoruz Elhamdülillah.
Mükevvenatın muazzamlığını- ihtişamını iman ekseninde düşündüğümüzde imanımız ziyadeleşir. Bu manada bütün bilimler ve ilimler bizi Allah Teâlâ ya götürmektedir.
"Yusebbihu lillahi mafi-ss-emavati Vel erd" "Yerde ve gökte her ne varsa Allah Teâlâ'yı kendi lisanıylâ tesbih etmektedir" buyurulmaktadır. Bazı tefsirciler bu ve benzeri ayetleri "evrenin kendi menzilinde dönmesi" şeklinde açıklıyorlar.
Diğer taraftan Cenab-ı Hâk Yasin Suresi'nde;
39 - Ay'a gelince, ona menziller tayin ettik. Nihayet o eski hurma salkımının çöpü gibi (yay haline) dönmüştür.
40 - Ne güneşin aya çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçebilir; onların her biri kendi yörüngesinde yüzerler. Buyurmaktadır. Kur'an'ı Kerim'de bütün ayetler bizim için bir mucizedir. Mucize mi istiyorsunuz? İşte size Kur'an'ı Kerim. Astronomi açısından düşündüğümüzde bu ayetler bizi hayrete bırakıyor. Adtronomide bir şey bilinmediği dönemde "astronominin şifrelerini" veren bu ayetler mucize değil de (haşa) nedir sizce?
Ne kadar alim/şair/ üstad/efendi/şeyh/mürşid/... olursan ol, kâinat kitabının zerresini tam manasıyla yazıp bitiremezsiniz.
Lokman Suresi 27. Ayet-i Kerime'de Cenab-ı Hak;
27 - Eğer yeryüzündeki ağaçlar hep kalem olsa, deniz de arkasından yedi deniz daha kendisine destek olduğu halde mürekkep olsa, yine de Allah'ın kelimeleri yazmakla tükenmez. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. Buyurmaktadır.
Değerli kardeşlerim. Astronomiye kısa bir yolculuk yaptık. Bazı tezlerimizi ayet-i celilelerle ilişkilendirdik. Biz aciziz sözümüz de acizdir. Ne kadar doğru şeyler yazmaya çalışsak da yazılarımızın içinde eksiklikler ve yanlışlıklar vardır. Bilerek yanlış bir şey asla yazmayız. Umarım bu garetimizden istifade eden kardeşlerimiz olur. Rabbimiz bizlere hakkı hak bilip hakka tabi olan, batılı batıl görüp batıldan ictinap eden kullarından eylesin.(Amiin). Ve ahiru davahum anil hamdulillahi Rabbil Âlemiin.
29.05.2024