HER NEFESTE İMAN İLE...

Mustafa Cemal TOMAR

HER NEFESTE İMAN İLE ...

Dualarımızda genellikle "son nefeste iman ile" diyerek dua ederiz. Dua eden hocalarımız aslında "her nefeste olduğu gibi son nefeste de iman ile" demek istediklerini biliyoruz. Yalnız bazıları bu konuyu " son nefeste, hastanın başına Yasin-i Şerif okunduğunda ve hastaya Kelime-i Şahadet getirilerek imanlı ahirete gidileceğine inanan bir hayli müslüman vardır. Bu husus dikkatten kaçmamalıdır. O yüzden "son nefes" yerine " her nefeste iman ile ibaresi" ivedilikle kullanılması gerekmektedir.

Firavun aleyhi lâneh son nefeste iman etmek istemişti. Lâkin imanı kabul olmamıştı. Bu konuda Yüce Rabbimiz Yunus Suresi'nde: 90-İsrâiloğulları’nı denizden karşıya geçirdik; Firavun ve askerleri de zulmetmek ve saldırmak için hemen onların peşine düştü. Nihâyet tam boğulacağı sırada Firavun: “İsrâiloğulları’nın inandığından başka ilâh bulunmadığına kesinlikle inandım; artık ben de müslümanlardanım” dedi.

91: Kendisine şöyle nida edildi: “Yaa! Şimdi mi aklın başına geldi? Oysa sen, daha önce Allah’a karşı gelen ve işi gücü bozgunculuk olan biriydin.” buyurmaktadır.

Burada hayatını Allah Teâlâ' ya bayrak açarak geçirenlerin ölümün pençesine yakalandıklarında " ben iman ediyorum" demekle iman edemeyeceklerini, böyle bir imanın kabul olamayacağı ayette açıkça belirtilmektedir. Esas olan iş işten geçmeden tevbe edip iman etmektir.

Bu bağlamda;

İnsanların işledikleri günahlardan dolayı tevbelerinin hangi durumlarda kabul edilemeyeceğini beyan eden ayetlerden birisini de burada paylaşmak istiyorum. Allah Teâlâ;

Yoksa (makbul) tövbe, kötülükleri (günahları) yapıp yapıp da kendisine ölüm gelip çatınca, “İşte ben şimdi tövbe ettim” diyen kimseler ile kâfir olarak ölenlerinki değildir. Bunlar için ahirette elem dolu bir azap hazırlamışızdır. buyurmaktadır. ( Nisa:18)

O halde son nefese kimse odaklanmamalı, son nefesin şeklini önceki nefesler belirleyecektir. Evvelki nefesler inkar ile doluysa son nefesin imana tebdil olması ayeti celileye göre mümkün değildir. İslâmi prensiplerde toptancı anlayışı yoktur. Yılın bütün günlerini kötülük ve inlärcılıkla geçir, sonra da bir geceyi de ibadet ve tevbe ederek geçir. Böylece kurtardım af bee! Demek olur mu? Böyle bir anlayış ya da inanış olamaz. Cenab-ı Hâk effeder ya da etmez O'nun taktiridir. Bizim söyleyişimizle ya da inanışımızla olmaz.

Bir başka yanlışımıza dikkat çekmek isterim.

Yunus Emre'den;

Canım kurban olsun senin yoluna

Adı güzel kendi güzel Muhammed

Şefaat eyle bu kemter kuluna

Adı güzel kendi güzel Muhammed

Peygamberimiz sav her türlü övgüye layıktır. Cenab-ı Hâk Kur'an'ı Kerim'in bir çok ayetinde bu manada övgüden bahseder.

Ey Rasûlüm!) Şüphesiz ki Sen, yüce bir ahlâk üzeresin!” (el-Kalem, 4)

“(Ey mü’minler!) And olsun ki Rasûlullâh’ta sizin için, Allâh’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allâh’ı çok zikredenler için bir «üsve-i hasene» (iktidâya şâyan en güzel bir örnek) vardır.” (el-Ahzâb, 21)

Bu ayetler ve benzeri ayetlerde peygamberimizi kutsiyeleştiren bir ayet yoktur.

Yukardaki ilâhide geçen "kemter kuluna" ifadesi külliyen yanlıştır.

Kemter kelimesinin anlamı çok değersiz, çok kötü ya da eksik olan demektir. Ayrıca itibarsız ve en hakir olan anlamlarına da gelmektedir.

Kul ise; İbâdet, kulun Allah'a karşı sevgi, saygı ve itaatini izhâr etmesi, ortaya koymasıdır. Kul tarafından bu anlamda Allah'a ibâdeti ifade eden ve de vahiy kültürü bağlamında olan düzenli ve belirli davranış şekillerinin ifa edilmesi gerekir. Yani mahlukların tamamı kul, Hâluk ise bütün kulların yaratıcısıdır. "Şefaat eyle kemter kuluna" mısrası Peygamberimiz SAV' mi hâşa "ilahlaştirma" konumuna getirmektir. " Ve ma muhammedun illa rasuul" Muhammet sav ancak Allah Teâlâ' nın Rasulü' dür. Bunda hiç şüphe yoktur.

Aşırılık insanı inkâra sürükler. Şeyhlerini peygamberler mertebesine, peygamberleri ilahlaştıranların haddi hasabı yoktur. İfrat- tefrit diye tanımlanan bu konulara azami derecede hassasiyet göstermeliyiz. Aksi taktirde şirke girer, Mekke müşrikleri gibi ziyana uğrayanlardan oluruz.

Kuran'da konu edilen Mekke müştikleri genel bir ifadedir. Bütün zamanları ve mekânları içine alır. Yani Mekke müşrikleri şahsında bütün insanlığa mesaj verilmektedir. Bizden bir hatırlatmadır. Tercih sizindir. Selâm ve Dua ile...

11.01.2025

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.