Ohal'de seçim yapılması adil, demokratik değilmiş! İnsanların ifade özgürlüğü, toplanma, örgütlenme hürriyeti kısıtlanıyormuş!.. En çok canı yanan da anlaşılan Perinçek!... Ben onun basında geçen eski bir cümlesini hatrlıyorum: Bu fetöyü ancak Erdoğan bitirir! Sonra da biz onu bitiririz!" minvalindeydi...
Çin ejderhası Mao'nun buradaki -cu'ları, biz buradan Amerika'ya söverken belki arka taraftan Çin bile erken seçimle sarsıldı herhalde
Sizin bir adayınız yoksa, adayınız var ama milletin güveni yoksa bize ne bundan? Niye toplanacaksınız, daha neyi ifade edeceksiniz? Her biriniz basına rahatça demeçlerinizi veriyor, gazetelerinizi basıyorsunuz daha ne?...
Algıları bozmak, ortamı germekte pek mahir kalemlerinizle içinizin siyahı sayfalarınıza akıyor zaten!... Yeni biri değilsiniz ki, daha millete kendini tanıtamadan gümbürtüye gidesiniz! Kılıçdaroğlu'nu kaç seçimdir iyice tanıyamadık mı? Akşeneri veya bir başkasını!... Millet seçime kadar bekleyip, mesela sonbaharda olsa, iki değişik lafınızla hemen size mi mührü basacak?.. Yoksa oy kaçırma, merdiven altlarında oy koçanlarına kendi partisinde mühür basma gibi hazırlıklara fırsat mı kalmamış? (Geçen sene fetö okulu Yamanlar kolejinden oy sandıkları çıkmıştı hatırlarsanız!)
Hdp'nin Van'da kanlı muslukları gibi halkı ürkütmek ve evden çıkamaz hale getirmek gibi şartlar, Ohal'de mümkün gözükmüyor ondan mı?
Açık oy- gizli tasnif gibi bir İnönü zamanında değiliz madem, herkes kime istiyorsa gizlice ve rahatça mührü basacakken, daha hangi özgürlüğü ister ve Ohal'e özgürlüğünüze ket vuruyor vırvırı edersiniz acep?...
Darbeden daha yeni çıkmış bir ülkenin milletini muhafaza için çıkardığı Ohal, tam da halkın hürriyetine ve güvenliğine dönükken, hür millete hürriyetsizlik satmak, talebi olmayan bir arzdan ibarettir....