05/07/2016 tarihinde helikopter kazası ile gündeme gelen Giresun’un Alucra nasıl bir yerdir? Alucra tarihini tanıyalım, Alucra iklimi nasıldır?
Giresun ilinin Alucra’nın yerleşim tarihinin uzun bir geçmişi vardır, Alucra tarihini Hititlerde bulabiliriz. Daha sonra Alucra bölgesinde İskitler, Kimmerler, Medler, Persler, Romalılar ve Bizanslılar (Romalılar- Rumlar) etkisini görebiliriz.
Alucra ,MS 391 yılında Alucra Orta Asya’dan gelen Kıpçak ve Peçenek Türklerinin istilasına uğramış, bölge 60 yıl kadar Türklerin yönetiminde kalmıştır.
Alucra’ya 8. yüzyılda ise Maveraünnehirden gelen Oğuzlar, Türkmenler; Çamoluk, Çakmak ve Koman bölgelerine yerleşmişlerdir.
1071 Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra Alucra ve çevresi Türkmen beyi Kuşluhan bey tarafından fethedilmiş, MerkeziTrabzon’da bulunan Danişmendliler Beyliği’nin idaresine verilmiştir.[kaynak belirtilmeli] Bölge Bizans ve Mengücekliler arasında bu dönemlerde birkaç kez el değiştirmiştir.
Osman Oğulları Anadolu birliğini kurunca, Alucra da bu beyliğe katılmış oldu. Bir dönem Türkmen Uzun Hasan önderliğindeAkkoyunlular Alucra’yı kendi topraklarına kattılar.
Ancak Fatih Sultan Mehmed bu bölgeye sefer düzenleyerek geri aldı. Otlukbeli Muharebesi’nden sonra da Alucra bölgesi tamamen Osmanlı İdaresinde kalmış oldu. Aluç ağacının çok olması dolayısıyla bu dönemde ismini aldığı sanılmaktadır.
Başka bir rivayete göre de Fatih Sultan Mehmed, Şebinkarahisar’da iken elini Alucra ya uzatarak “el-ücrâ” (ücra yer) diye söylediği rivayet edilir.
Anadolu’da çıkan Celali İsyanları’ndan Alucra da etkilenmiştir. Bu bölgedeki isyancı Türkmenler Kuyucu Murat Paşa tarafından sindirilmiştir. Bağırsak Deresi ismi karınları yarılarak suya atılanlar dolayısıyla verilmiştir.
I. Dünya Savaşı’nda Alucra’da bir cephe oluşturulmuş, cephe komutanı Mareşal Mustafa Fevzi Çakmak karargahını bugünkü Fevzi Çakmak ile Yeşilyurt köyleri bölgesinde kurmuştur. Yeşilyurt köyü Gurbababa Dağı civarında şehitlik mevcuttur.
Peki Alucra’nın iklimi nasıldır?
Giresun ilinin Alucra yöresinin iklimi, Karadeniz ikliminin aksine kışları soğuk ve kar yağışlı, yazları sıcak ve kuraktır. Karların erimesi nisan ayının ortalarına kadar sarkıp, bahar yağışları da hazirana kadar uzamaktadır.
İlkbaharda karların erimesi ve yağmurların başlamasına paralel olarak akarsuların debisi artış gösterir. Bu mevsimde debisi en yüksek akarsu Bağırsak deresi olduğu görülür.İnce Dere, suyunun tamamına yakınını Gavur Dağları’ındaki karların erimesinden alır.
Yaz kuraklıından dolayı yazın (Ağustos) tamamıyla kurur.Bağırsak Deresi de, yazın beslenemediği için kuruma noktasına gelir.Moran Deresi ise,Bağırsak ve İnce Dere’ye nazaran rejimi daha düzenli olup yazın da sularını akıtmaya devam eder.