HER İMTİHAN BİR İMKÂNDIR HER İMKÂN BİR İMTİHANDIR.
.Mit müsteşarı İbrahim KALIN'ı tanırsınız. Daha önce uzun dönem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' nin sözcüsüydü. Kendisi, güzel konuşur, güzel yazar, saz çalar, güzel sanat müziği söyler, aynı zamanda tarihçidir. Hem tarihçi hem de sanatçı desek yanlış tarif etmiş olmayız. Konumun başlığını bir videodaki konuşmasını dinlerken kenara not ettiğim cümlelerinden bir cümledir.
"Velenebluvenneküm" sizleri mutlaka imtihan edeceğiz ibaresi geçiyor Kur'an-ı Kerim'de. Bakara:155. Mülk Suresi 2. Ayet-i kerimesinde de Cenab-ı Hak: " Ölümü ve hayatı hanginiz daha güzel amel işlersiniz" diye yarattığını beyan buyurmaktadır. Hayat, Aşık Veysel'in tanımlamasına göre de " İki kapılı bir han" misalidir. Doğup dünyaya gelince birinci kapı, ölünce de ikinci kapı oluyor. Hayat da ise bir Handır.
Hayat doğum ile ölüm arasında geçen zaman dilimidir. Bu zaman dilimi kimisine kısa tayin edilmiş, kimisine biraz daha uzun. Nuh as'ma 1.000 yıllık ömür tayin edilmiş. Günümüzde ise 100 yaşını aşan insanlar azdır.
İmtihan dünyasında yaşadığımızıa göre karşımıza ne tür sorular çıkacağını önceden tahmin edebiliriz, yalnız tam olarak tahmin etmek mümkün değildir. Bu sorulara verilecek cevaplar Kur'an'ı Kerim'de genel hatlarıylâ bellidir. Kur'an çizgisinde cevap verebilirsek sevap aksi takdirde günah işlemiş oluruz.
Hayat imtihanı çerçevesinde bize sunulan imkanlar da vardır. Bir kuruma atanmış yetkili de olabiliriz, maliyeden sorumlu maliyeci de, bankacı da, müteahit de olabiliriz. Bir tugayın başında komutan da olabiliriz. Bu tür makamlar bize sunulan imkanlardır. Yetkilerimiz hak dava uğruna kullanırsak imkânı fırsata çevirebiliriz. Yani imtihanı imkâna çevirebiliriz.
İmtihanlar bize farklı imkânlar sunabilir. Bazen şirket sahipleri işlerinin önemli bölümlerine sorumluluk sahibi kimseler almak isterler. Bilgi bazında belli bir düzey aradıkları gibi, ahlâken de dürüst insanlar ararlar. İmtihan şuurunda olan kimseler böyle sınavları başarabilir. Burada ne oluyor? İmtihan yeni fırsatların doğmasına imkân sağlayabilir, tersi de olabilir.
Burada dünyaya gelişimiz aslında hem bir imtihandır, hem de bir imkândır. Bu imkân bir daha bize sunulmayacaktır. İmkânları iyi değerlendirmeliyiz, yoksa kendimize yazık ederiz.
Akledebilen insan bulunduğu hal ne olursa olsun bir imtihan dünyasında olduğunu, bu imtihanı mutlaka başarmak için çalışması gerektiğine yürekten inanmalı, ona göre amel etmelidir. Rabbim beni böyle yarattı, beni de böyle imtihan ediyor demelidir. Amansız bir hastalığa yakalanan bir kimse " Bu hastalık bana sunulan bir imtihandır, tedaviye bakıp sabırlı olursam sonuçta kazananlardan olacağım" demelidir. Olaylara bu çerçeveden baktığı zaman, ruhen daha güçlü, daha sabırlı, fiziken daha dirençli olacaktır. Aydınlığa daima karanlıktan çıkılır anlayışıyla hareket etmelidir.
Dünya ve ahirettle ilgili ayet mealleri paylaşarak sohbetimi noktalamak isterim.
Yine onlar, hem sana indirilene hem de senden önce indirilenlere iman ederler. Âhiret gününe ise yakînen inanırlar.( Bakara 4. Ayet)
İnsanlardan bir grup da vardır ki, gerçekte mü’min olmadıkları halde “Allah’a ve âhiret gününe iman ettik” derler. (Bakara:8. Ayet-i kerime)
Hem öyle bir günden sakının ki, o gün kimse kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden bir kurtuluş bedeli alınmaz, kimseye şefaat fayda vermez ve hiç kimseye yardım da edilmez.( Bakara 123)
Kıyâmet günü herkes dünyada iken yaptığı iyilik ve kötülükleri önünde hazır bulacak; ama kendisi ile günahları arasında çok uzun bir mesafe olmasını isteyecek. Allah sizi azabından sakındırıyor. Çünkü Allah, kullarına çok şefkatlidir.( Alii-İmran 30)
Rabbim dünyamızı ve ahiretimiz hayırlı eylesin. Amiin.
07.12.2023
M. Cemal TOMAR