Dünyadakilerin amelleri, ölülerin ruhlarına iki sebepten dolayı faydalı olur. Bu hususta ehli sünnet fakîhleri, hadisçiler ve tefsirciler icmâ etmişlerdir.
Birincisi, ölünün, hayatta bıraktığı bir sebep.
İkincisi ise, müslümanlarm ölüye dua ve istiğfar etmeleri; onun adına her ne kadar infak sevabının ölüye ulaşıp ulaşmayacağı tartışmalı da olsa, sadaka verip hac yapmalarıdır. Cumhur-u ulemâya göre, bizzat yapılan amelin sevabı ulaşırken bazı hanefîlere göre infâk sevabı ulaşır.
Dinî ibadetlerden oruç, namaz, Kur'ân okumak, zikir gibi ibadetlerin ölüye ulaşacağı tartışmalıdır. Ahmed b. Hanbel ve çoğu Selefin görüşü, bunların ulaşmasıdır. Hanefîlerden de bu görüşte olanlar vardır. Ahmed b. Hanbel yapılan ibadetlerin ölüye ulaşacağı ile ilgili olarak Muhammed b. Yahya el-Kehhâl'dan şunu nakleder: "Ebû Abdullah'a denildi ki: "Bir kimse, namaz, sadaka gibi hayırlı bir ibadet yapıp, sevabının yansım annesine, yahut babasına gönderebilir mi? Ebû Abdulah da bir rivayette: "Böyle olacağını umarım" der. Diğer bir rivayette ise: "Sadaka gibi hayırlı ameller ölüye ulaşır" dedikten sonra, üç defa Ayet'el-Kürsi'yi, üç defa da İhlas sûresini okumuş ve: "Allahım, kabirde yatanlara bunu fazlınla ver" demiştir.
KİTAP VE SÜNNETTEN DELİLLERİ
Ölünün, başkalarının sebep olduğu sevapları almasına Kur'ân, sünnet, icmâ ve sert kaideler delildir,
Kur'ân'dan delil, şu âyettir: "Onlardan sonra gelenler derler ki: "Rabbi-miz bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla." Bu âyeti celîlede Yüce Allah, sonrakileri kendilerinden önceki inananlara istiğfarlarından dolayı övmektedir. Demek ki hayatta olanların istiğfarları ölülere fayda veriyor.
Şöyle de denebilir: Önce inananların sonrakilere iman yolunu açtıkları için sonrakilerin istiğfarları faydalı oluyor. İman konusunda sonrakiler, öncekilere uyunca da, Öncekiler sonrakilerin imanlarının oluşmasında çığır açanlar olmuş oluyorlar. Fakat ulemâ, cenaze namazında yapılan duadan, ölünün faydalanacağı konusunda icma etmişlerdir.
es-Sünen'de Ebû Hureyre'den gelen bir hadiste, Rasûlullah şöyle buyurmuştur: "Ölünün cenaze namazını kıldığınızda, ihlasla ona dua edin."
Sahîhü'l-Müslim'de Avf b. Mâlik'ten gelen bir hadiste, Avf der ki: Rasûlullah'm cenaze namazım kılarken şu duayı okuduğunu öğrendim: "Ey Allah'ım, ona mağfiret et, rahmet et, afiyet vererek onu bağışla. İneceği yeri güzel kıl, gireceği yeri de geniş yap. Onu kar suyuyla, soğuk suyla yıkayarak beyaz elbisedeki pisliği temizlediğin gibi onu ela hatalardan temizle. Yurdundan daha hayırlı bir yurt, ehlinden daha hayırlı bir ehil, eşinden daha hayırlı bir eş vererek onu cennete sok ve kabir azabıyla, cehennem azabından onu koru."
Sahihü'l-Müslim'de de Hz. Âişe'den nakledilir: Hz. Âişe der ki: "Rasû-lullah'a kabir ehlini ziyaret ettiğinde onlara nasıl istiğfar edersin?" diye sordum. Rasûlullah dedi ki: "Ey mü'minler ve müslümanlar diyarının sakinleri, Allah'ın selâmı üzerinize olsun. Allah bizden önce gidenlere de bizden sonra gidenlere de merhamet etsin. İnşaallah biz de size kavuşacağız" de.
Yine es-Sahîh'te rivayet edildiğine göre, aynı gecenin sonuna doğru Rasûlullah el-Bakî mezarlığına varır ve: "Ey mü'minler diyarının sakinleri, Allah'ın selamı üzerinize olsun. Va'dolunan şey size yarın gelecektir. İnşaallah bizde size katılacağız. Ey Allah'ım, Bâkî'ül-Garkıd (ağaçlı geniş Bakî mezarlığı) ehlini mağfiret et" der.
Rasûlullah'ın bilfiil Ölülere duâ etmesi ve mü'minlere öğütlemesi sahabe ve tabiinden başlayarak müslümanlarm çağlar boyu ölülere yaptıkları dualar inkâr edilemeyecek kadar çoktur. Hadiste geldiği üzere, yapılan dualar mü'min kulun cennetteki derecesini artırır. Cennette derecesinin arttığını gören kişi: "Derecem niye bu kadar yükseldi?" diye sorar. Ona denir ki: "Arkandan bıraktığın çocuğunun sana yaptığı dua sayesinde derecen yükseldi."
KAYNAK: Kitaburruh - İbni Kayyum el-Cevzi