Dr. İlhami Pektaş
Güney Kore yerli ve milli üretime verdiği önem, Eğitim, ARGE ve inovasyon sayesinde bu günlere geldi. Güney Kore’de 1985 yılında 2703 adet patent başvurusu yapılırken bu sayı 2014 yılında 85 kat artarak 230.553 adete, 2016 yılında 233. 786 adede ulaşarak patent sıralamasında Dünyanın 4.cü ülkesi oldu.
Güney Kore hangi stratejileri uygulayarak bu duruma geldi?
Güney Kore’nin yakın tarihine bakacak olursak, ekonomik olarak kısa sürede inanılmaz derecede büyük bir değişimin içine girdiklerini görmek zor olmayacaktır. 1910-1945 yıllarında Japonya’nın işgali altında olan Kore, İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle, bağımsızlığına kavuştu ancak, 1950-1953 yılları arasında yapılan savaşta G.Kore ve K.Kore olarak iki ülkeye bölündü.1953 yılında bağımsız bir ülke olarak dünya sahnesinde kendine yer bulan Güney Kore, 1960’lı yılların başına kadar savaşın izlerini atmakta çok büyük sıkıntılar çekti.
1960 yılında, Güney Kore’de kişi başına düşen milli gelir 80 dolar seviyesindeyken, bu rakam kişi başına milli geliri o yıllarda 380 dolar olan Türkiye’den çok düşüktü. Başlangıçta herhangi bir doğal kaynağı olmayan, işlenmiş ürün ortaya çıkaramayan, sadece bir tarım ülkesi olan G. Kore, 50 yıllık bir serüvenin ardından, bugün gelişmiş ülkeler arasında yer almış bulunuyor. Bundan 50 yıl önce, Türkiye’nin neredeyse çeyreği kadar ekonomiye sahip olan Güney Kore, bu kısa zaman diliminde bize yetişti ve yetişmekle kalmayıp, bizim neredeyse 3 katımız büyüklüğünde bir ekonomiye sahip oldular.
1953’te şavaştan çıktığında açlıkla, yoksullukla boğuşan, Amerika’nın öncülük ettiği 39 ülkenin topladığı yardımlarla hayata tutunan Güney Kore’nin bugün, Gayri Safi Milli Hasılası 1.8 trilyon doları aşmış durumda. Dünyanın 11. Büyük ekonomisi ünvanını kazanan ülkede satın alma paritesine göre, kişi başına milli gelir de 36 bin doların üzerinde.
Bu başarının en büyük nedeni, Güney Kore’nin 1960’lı yılların başından itibaren, milli marka ürünler üreterek dünya ekonomisinde milli sanayi politikalarını ilk sıraya koymalarıdır. Buna ek olarak, eğitim, ARGE, bilim ve teknolojiye yapılan yatırımlar da azımsanmayacak seviyededir. G. Kore bugün elektronikten yarı iletkenlere, otomotivden ağır sanayiye birçok alanda dünya markası haline gelmiştir. Otomotiv sektöründe; Hyundai, Kia, Daewoo; Elektronik Sektöründe; Samsung, LG gibi markalarla tüm dünyaya yapılan ihracatların tutarı milyarlarca doları aşmaktadır. Bu firmalar yaptıkları inovasyon çalışmalarıyla dünya devleriyle yarışmaktadırlar.
Onlar ne yaptı da, biz yapamadık? Buna cevap verebilmek için son 50 yılda G.Kore’nin uyguladığı milli stratejileri tek tek masaya yatırmamız gerekiyor. İşte bu stratejilerden bazıları ;
1. Öncelikle eğitim başta olmak üzere AR-GE’ye çok büyük önem verildi.
2. Bilim ve Teknoloji alanında çok çaba gösterildi.
3. İleri teknolojili ve yüksek katma değerli ürünlerin üretimine ve ihracatına önem verildi ve özellikle teşvik edildi.
4. Güney Kore önce taklit sürecini (1960-1970) arası yaşadı, 1980′ li yıllarda Transformasyon sürecini tamamladı ve 1990’dan itibaren inovasyon sürecine geçmiş oldu.
5. Özel sektörün kendi AR-GE sistemini kurması özellikle teşvik edildi.
6. Büyük şirketlerin AR-GE sistemini kurmaları desteklenmekle birlikte, AR-GE merkezleri ve teknoloji tabanlı küçük firmalar ve kobiler çok yoğun bir şekilde AR-GE çalışmaları teşvik edildi.
7. Tekstil gibi emek yoğun sanayilerden uzaklaşılarak önce hafif sanayi, sonra ağır sanayiye sonrada ileri teknolojilere geçiş yapıldı.
8. Her alana değil, odak sektörler seçilerek, bu sektörlere yapılan yatırımlar desteklendi.
9. Ar-Ge harcamaları özel sektörün menfaatleri gözetilerek, araştırmadan ziyade ürün geliştiremeye ve uygulamalı araştırmaya ayrılarak doğrudan katma değere dönüşecek ve para kazandıracak ürünlerin geliştirilmesine harcandı.
10. Ar-Ge sonucu geliştirilen ürünlerin ve tescillenen patentlerin ticarileştirilmesine çok önem verilerek, Ar-Ge harcamalarının geri dönüşümü ve tekrar AR-GE harcamalarına kaynak aktarılması sağlanarak, patent sahiplerinin motivasyonu artırıldı.
11. Ar-Ge politikaları; odak sektörler seçilerek stratejik kararlar alındı, ÖZELLİKLE otomotiv, elektronik, bilim ve teknoloji ürünlerinde yeni ürün patlamaları yaşanmış ve dolayısıyla bu ürünlerde bütün dünyaya katma değerli ürünler ihraç edilerek ülkenin kalkınması ve gelişmesi sağlandı.