GÜNDEMİN, VATANDAŞIN DERDİYLE İLGİSİ YOK
TV ekranlarına, gazete sayfalarına, sosyal medyanın diğer paylaşımlarına bakıldığında halkımızın geçek derdiyle ilgilenen bir medya kuruluşu yok. Gündemde tutulan ve haftalarca konuşulan konular, Türkiye'nin ve vatandaşımızın derdiyle zerre ilgisi yoktur.
Belediye seçimlerinden sonra İP Genel Başkanı Hanımefendi çok düşük oy alınca 28 Nisandaki olağanüstü kongrede aday olamayacakmış. Bütün kanallar bu açıklamaya kilitlenmiş. Halkımızın yüzde birini dahi bu haber ilgilendirmemektedir. İP'ye genel başkan olacak kişi ülkenin hangi sorununu çözecek, kimin derdine derman olacak. Koskoca bir hiççç!!!
Meral Akşener Hanımefendinin izlediği politikadan bir şey anlayan var mı? Hangi zihniyete hizmet ettiği hiç belli değildir. Dün kara dediği şeye bugün ak diyen birinin dersini milletimiz vermiştir. Günlerce İP'yi gündemde tutmak, milletin derdiyle alay etmek demektir. Türkiye'nin gerçek meselelerini arka plâna atmak demektir.
Efendim! AK Partili Mücahit Birinci ile CHP'li Oğuz Kaan Salıcı, Manoco Yat Kulubü'nde ıstakoz yemeği paylaşan AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı'ya tepki gösterdi.
Monagoda Şebnem Bursalı hanımefendi İstagoz yemişmiş. Sosyal medyada paylaşmış. Amannn!!! Ülkede yer yerinden oynuyor. Günlerce bu paylaşım gündemin başında yer almış, 85 milyon bu habere kilitlenmiş. Çok basit bir paylaşım. Önemine binaen bin listelik bir gündem listesi hazırlansa "İstagoz yeme meselesi" listeye giremez. Bu paylaşımı gündem yapıp masaya yatırmak " abesle iştigalden" başka bir şey değildir. Böyle garip bir memleket var mı dünyada bilmiyorum.
. Böyle asparagas haberlerle gündemi işgal ediyor. Üretimden, tasarruftan, Türkiye'nin gerçek meseleleri ve çözüm yollarından bahseden siyasetçi var mı? Osman Kavala'nın özgürlüğü gündem olduğu kadar, Filistin-Gazze'ye, İsrailin uyguladığı katliyam ve zulmü gündem olmadı bu memlekette. Açlık-sefalet-hastalıkla mücadele eden Filistinli kardeşlerimizin bu çaresizliği İstagoz yeme hadisesi kadar gündem olmadı sol cenahlı TV ekranlarında ve diğer yayın kuruluşlarında maaleseefff!!!
Sefalet endeksinde Dünya'da Türkiye 5. Sıradaymış. Bunu konuşalım. 2024 bütçesine 1 katrilyon 250 milyar lira faiz ödemesi konmuş. Bu yara büyük yara. Bir milyon zengin milyoneri ilgilendirmiyor. Varlık sebepleri bu faizi birilerine peşkeş çekmelerindendir. Bunu gayet iyi anlıyorum. Fakat 84 Milyon Türk vatandaşını ilgilendiren öndmli bir konudur. Hadi konuşalım yiğitseniz? Ama yokkl! yook! yok!
Gelin bizim soframızda eksik olmayan tarım ve hayvancılık ürünlerini üreten çiftçilerimizin, bankalara olan borçlarından dolayı çektikleri sıkıntıları masaya yatıralım. Tarlaları ekme zamanı aynı zamanda, ne dersiniz? Bu haber sizi hiç ilgilendirmiyor mu? Vijdanınız sızlamıyor mu?
2023 yılının şubat ayında tarım sektörünün bankalara olan borcu 363 milyar 395 milyon TL iken, 2024 yılının aynı ayında bu rakam yüzde 75 artarak 637 milyar 438 milyon TL'ye yükseldi. Borç batağına saplanan,faiz altında inim inim inleyen bu çiftçilerimiz nasıl üretim yapacak? Medya kurucuları, proğram yapıcıları aha size gündem konuşunuz.
Türkiye'nin aslında o kadar çok konuşulması, müzakere edilmesi gereken konu var ki, listelere sığmaz. Lâkin ne muhalefeti ne de iktidarı bu konularla ilgili çözüm yolları üretip hayata geçirme noktasında uğraş vereceğine inanmıyorum. Yöneticiler, gazeteciler, basın kuruluşlarının sahipleri hallerinden memnunlar. Bir gazeteci ayda en az 500 bin liraya imza atıyordu. Bu zamana kadar dünyanın birikimini de yapmıştır. Çalıştıkları medya kuruluşlarının genel kriterleri dışına niye çıksınlar. Verilen görevi yaparım, aylık ücretimi alırım hesabındalar çoğu. Doğruları dillendirecek gazetecinin hiç bir yerde yeri yoktur. Atasözümüzde ne güzel ifade edilmiş. " Doğru konuşanı dokuz köyden kovarlar". Durum da aynen böyledir.
CHP belediyelerin çoğunu kazandı. Esas itibarıyla CHP de sistemin partisidir. Bu sıra yeni başkanlar mazbatalarını alarak koltuklarına oturmuşlar. Çok azı hariç belediyelerin ekserisi borç batağındadır. Belediyelerin milyarlarca lira borcu vardır. CHP-AKP- MHP bu konuda farkı yoktur. Temelde zihniyet ve yönetim biçimi aynıdır. Milli görüş zihniyeti olmasa bir yönetimde, o yönetim borçtan kurtulamaz. 5 yıl sonra CHP bir çok belediyeyi büyük borçlarla bir başka yönetime devredeceği gün gibi aşikârdır. Selâm ve Dua ile...
19.04.2024