İslam ekonomisinin bugünkü en önemli sorunlarından birisi kapitalizm içerisinde erime tehlikesidir. Zira kapitalizmin global ekonomideki hakimiyeti varolan ürünleri adeta kapitalist sistemin bir parçası haline getirmiştir. Bunda elbette hakim siyasi sistemlerin etkisi vardır. Zira faaliyette bulunulan ülkelerin kuralları dışına çıkmak mümkün olmadığından İslam ekonomisinin enstrümanları kendilerine tahsis edilen alan içerisinde hareket etmektedir. İlk akla gelenin aksine bu gerçek halkının çoğunluğunun kendisini Müslüman olarak tanımlayan ülkeler için de geçerlidir. Zira bu ülkelerin hemen tamamı ya seküler veya diktatoryaldir.
Ekonomik getiri yönü “finans” kısmında yoğunlaştığı için de yönelim burada yer alan az sayıda enstrümana yoğunlaşmaktadır. Burada da üstünlük yine batı-kapitalist merkezli ülke ve kurumların, kimi zaman doğrudan kimi zaman dolaylı kontrolü altındadır. Bir başka deyişle oluşan gelirlerin önemli bir kısmı bu devlet ve kurumlara yönelmektedir. Öte yandan, İslam ekonomisi ve finansı ile ilgili eğitim kurumların pek çoğu da yine bu ülkelerde eğitim vermektedir. Bu da batı ülkelerin kontrolü ya da kapitalizmin İslam ekonomisi üzerindeki etkisini artırmaktadır. Bunu bir tehlike olarak görmek önemlidir. Son yıllardaki, ülkemizde olduğu gibi, hareketlenmeler ise iyiye işarettir.