Gönlünü Kaybeden Müslüman
1. İslam sadece dudaklarda kalan mırıltı, tesbih tanelerindeki gürültü, naralar savrulan mevlit, ünvanlar dağıtılan içtima, matemi ayinlerdeki yakarış nidalarından ibaret olmamalı.
2. Çünkü bu saydığımız kültler, oyalayıcı, sömürücü, fiziksel surette bırakıcı, Metafizik öze indirmeyen maneviyat afyonlarıdır.
3. Bu çağda Müslüman da dinsiz de agnostik bir bulantı ve bunalım içindedir. 4. Her iki kesimin de Metafiziğe dair düşünceleri, eylem ve hareketleri reaktiftir (tepkiseldir).
5. Bundan dolayı İslam dünyası, aktif yerine reaktif olduğundan kulluk yerine kalitesiz kültler peşindedir.."
6. Müslüman geliştirici akademik eleştirel düşünce cehd u gayret içinde- aktif olmadığından- alternatif olamamaktalar.
8. Bu gidişle de olamayacak ve 'kıyamet'e kadar başkalarının kurdukları sistemlerin yine baskalari tarafindan yıkılmasını bekleyip yeni sistemlere ram olacaklar.
9. Bunun en büyük zihinsel sonucu olarak Müslümanlar, kendilerine güven artırıcı olan öz değerlerine inanmamayı, toplumsal barışı sağlayıcı kardeslerine güven duygusundan uzaklaşmayı, tarihle, insanla ve eşyayla barışık olmayı gerektiren Halik için mahlukati sevmeyi ihmal ettiler.
10. Artık derinlik kaybettirici yüzeysel güzel cezbederken muhabbetin özünden uzaklaşmakta ve en Yüce Sevgiliyi kasvet bulutlarının ardına almış Müslüman, artık "gönlüyle" bağlantısını hatta dahası "Hak Ruhunu" kaybetmiştir.
*****
Babil sürgünü öncesi İsrail peygamberliği: İlahi Sekine ile akşam serinliğinde yürümek (İsra).
Babil sonrası Yahudi peygamberliği: Kavmin azgınlığına karşı bireysel dikey yükselişler (Miraç)
Gel de yarım yamalak bilginle İsra'yı ve Miracı inkar et hadi ey Müslüman:)))
Prof. Dr. Mustafa ALICI