Farklılıklar bazen iyi oluyor.
Bir kural: unutmak mazerettir.
Köprülerin görevi kavuşturmaktır.
Tüm zulme uğrayan mazlumlar kardeştir!
Şartlar oluşmadan hiç bir şey olmaz-olamaz.
Eeee... Bazen de görülmesi gerekeni görmek gerek...
Zâlimin, işlediği zulüm için, hiç bir mazereti olamaz!
Zâlimin milliyeti olmaz! Zûlmün belli bir şekli yoktur!
Evet, evet... Durmamak gerek... 'Durmak', duranı yorar.
Zâlimin düşmanı, o da zâlim olmadıkça, benim dostumdur!
Bir tavsiye: Takın, takın... Gözlük takın ama kafanıza takmayın.
Hani diyorum ki; "Güvenmeyin şu faniye, döner dünya geçer zaman"...
'Gözden Düşmek' ne kötü bir eylem... Allah kimseyi gözden düşürmesin.
Meğer bazılarının elinde kemanlar da ağlarmış da benim haberim yokmuş.
Anlamayana, anlamak istemeyene herhangi bir şey anlatmaya gerek yoktur!
Çeşmeler de ağlar ama hiç bir insanoğlu onların ağladığını akıllarına getirmez.
Ne diyeyim yani şimdi? Öyle diyorsam öyledir. Başka bir izah tarzı da yoktur!
Olacak olan olacak ama bazılarının istediği gibi, bazılarının da istemediği gibi...
Birileri külahları karıştırıyor ama kimin külahı kime gidiyor ayırt edemedim.
Kimin hangi tarafına baktığına bakmayalım. Biz bardağın dolu tarafına bakalım.
Çok 'agresif' bir söz söyleyecektim ama bazılarını kızdırmamak için vazgeçtim.
Tüm insanları aynı anda, mutlu ve memnun etmek hiç bir zaman mümkün değildir.
Yağmurlar da ağlar ama insanlar onun gözyaşı olduğunu değil yağmur suyu sanırlar.
Zalimlerin, kim oldukları ve kime karşı zulüm işledikleri önemli değil, tümüne HAYIR...
Evet, evet… Hataen de olsa aynaları çizmeyin... Eğer çizerseniz, bakan herkesi ÇİZİLMİŞ gösterir.
Merak etmiyor değilim; Bazı 'muhafazakârlar', kötüyü de muhafaza etmemek gerektiğini biliyorlar mı...
Hülâsa,
Daha çok damla var da…