GIYBET DİNLEME YASAĞI, GEREKTİĞİNDE O TOPLANTIYI TERKETME GEREĞİ
"Onlar ki, boş ve anlamsız söz işittikleri zaman ondan, yüz çevirip bizim işlediklerimizin hesabı bize; sizin yapıp ettiklerinizin cezası da size ait derler..." (28 Kasas, 55)
"Onlar ki boş, anlamsız söz ve işlerden yüz çevirirler." (23 Mü'minun, 3)
"Bilmediğin şeyin ardına düşme, çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi tüm yaptıklarından sorumludurlar. Kıyamette sorguya çekilecektir." (17 İsra, 36)
"Şimdi mesajlarımız hakkında ileri-geri konuşan, ayetlerimizi alaya alan kimselere rastladığın zaman, bu kimseler başka değişik konulara geçinceye kadar onlardan uzak dur. Eğer şeytan sana yapman gerekeni unutturursa, hiç değilse hatırladıktan sonra böyle zalimler topluluğun içinde yer alma." (6 En'am, 68)
Ebu'd-Derda (Allah Ondan razı olsun)'dan bildirildiğine göre Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyuruyor: "Kim din kardeşinin ırz ve namusunu onu gıybet edene karşı savunursa Allah da kıyamet günü o kimsenin yüzünü cehennemden korur." (Tirmizi, Birr, 20)
Itban ibni Malik (Allah Ondan razı olsun)'dan, "Allah'ın rahmetini ümit etmek" bölümünde geçen uzun hadisinde şöyle demiştir:
"Evimizde Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) namaz kıldırdı. Namazdan sonra cemaatten biri Malik ibni Duhşum nerede? dedi. Bir başkası:
O, Allah ve Rasûlünü sevmeyen bir münafıktır" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) "Öyle deme. Görmüyor musun o Allah'ın rızasını dileyerek la ilahe illallah diyor. Allah'ın rızasını dileyerek la ilahe illallah diyen kimseyi Allah cehenneme haram kılmıştır" buyurdu.
Ka'b ibni Malik (Allah Ondan razı olsun)'dan tevbe bölümünde geçen uzun hadisinde şöyle demiştir: Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Tebük'te ashabı arasında otururken, "Ka'b ibni Malik ne yaptı?" diye sormuş, Beni Selime'den bir adam, "Ya Rasulallah, elbiselerine ve endamına bakıp gururlanması onu yola çıkmaktan alıkoydu" demiş. Bunun üzerine Muaz ibni Cebel ona: "Ne fena söz söyledin?" diye çıkışmış ve Peygamberimize dönerek:
Ya Rasulallah, biz onun hakkında hep iyi şeyler biliyoruz" diyerek tezkiye etmesi üzerine Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) sükut edip hoş görmüş ve hiçbir şey söylememişti. (Buhari, Megazi, 79; Müslim, Tevbe, 53)