Öyle zaman olur ki; Cezalar bir süre sonra Rahmete dönüşür.
Hani demem odur ki; Umutsuzluk hiç bir derdin çaresi değildir.
‘İt’ diye ağzını bozan kazandı, ‘hizmet’ diye yırtınanlar kaybetti.
Öyle zaman olur ki; Bir musibet gelir, bin nasihatten daha etkili olur.
İnananlar, hiçbir zaman unutmayacaklardır: hiçbir şey sebepsiz değildir!
Unutulmamalıdır ki; hâk ve bâtıl mücadelesi kıyamete kadar devam edecektir!
Her tür çeşidiyle Ehl-i Küffar'ın sevinmesi, hangi tür Müslüman'ı mutlu eder?
Evet, evet... Bazı insanlara 'rahatlığın' battığı ve 'rahatsızlık' verdiği doğrudur.
Umutsuzluk hiç bir derdin çaresi olmadığı gibi dertleri artıran bir duygu halidir.
Vuku bulan her olayın, ilgililerince, bir hikmet tarafının olduğu dikkate alınmalıdır.
İnananlar hiç bir zaman unutmamalıdırlar ki; haçlı kini hiç bir zaman bitmeyecektir.
En küçük bir imtihanda umutsuzluğa düşenlerin, imanlarını gözden geçirmeleri gerekir.
Demiştim ya... Her şey daha iyi olacak (!): camii önünde şampanya ile kutlama yaptılar.
Evet, evet... Bazı yanlışlara şartlanmış, robotlaşmış beyinlere hiçbir şeyi anlatamazsınız.
Bazen ‘sönükleşen’ duyguların canlandırılması için motive edici araçlara ihtiyaç duyulur.
Suçlu Cezalandırıldı. Şimdi dağılın. Gidin namazınızı kılın ibadetinizi yapın, para kazanın.
Evet, evet... Ehl-i Küffar’ın sevinmek, onun hakkıdır. Tersi olsaydı sevinen olmayacak mıydı?
Türkiye, artık Cennet'te (!) yaşamaya başlıyor (!) bekleyin: her şey cennet'teki gibi güzel olacak (!)
İnananların unutmamaları gereken bir husus: hayatın her anı bir imtihandır. Her imtihan da zordur.
'Suçlu' cezalandırıldı. Artık ülkemizde hiçbir yolsuzluk, soygun ve ahlâksızlık olmayacak (!). Göreceksiniz!
Kucaklayacaklar, kucaklayacaklar göreceksiniz... Çok iyi (!) kucaklayacaklar... Hem de leş gibi alkol kokulu olarak...
Ülkemde aile içi problemleri yüzünden Reis'e düşman olanlar, yeni yönetim sizin iç problemlerinizi düzeltecek (!)...
Bir ‘kul’ der ki: En küçük 'darbe'de umutsuzluğa düşenlerin inandıkları davaları konusunda nefis muhasebesi yapmaları gerekir!
Var ya... En kolay ve basit iş ve eylem, bir olay olup bittikten sonra, onun üzerinde konuşmak ve ‘eleştirmek'tir. Hiçbir riski ve külfeti yoktur.
Art niyetsiz olanlar için bir tespit: İnsanoğlu beşerdir, şaşabilir. Önemli olan yanlışı ortaya çıkınca atacağı adımları ona göre atmasıdır.
Dünyanın en kolay ve en basit iş ve eylemi, bir olay olup bittikten sonra, çözüm yolu göstermeden, ‘eleştirmek'tir. Hiçbir riski ve külfeti yoktur.
Kim demiş, ne zaman demiş, nerede demiş, niye demiş hatırlamıyorum ama birileri bir zamanlar şöyle demiş: Tüm âdemoğlu dünyaya 'insan' olarak gelir ama bazıları şekil değiştirerek 'hayvan' olarak gider...
Hülâsa:
Daha çok şey var söylenecek de…