FIKRADAN FİKİRE

Mustafa Cemal TOMAR

FIKRADAN FİKİRE

Bir fıkra ile başlamak istiyorum. Merhum Nasrettin Hoca' ya yaşın kaç diye sormuşlar. 35 yaşındayım demiş. 10 sene geçmiş aradan. Gene aynı adamlar hocaya rastlamışlar:

- "Hocam kaç yaşındasın" demişler.

- "Hoca 35 yaşındayım" deyince;

Soran adamlar haklı olarak;

- "Hocam 10 sene önce de 35 yaşındayım demiştin, bu nasıl olur? diye sorunca;

Hocanın cevabı hazır.

- "Erkek adam sözünden dönmez", demiş.

Hoca hazır cevapçı, hazır cevapçı olmak elbette bir zekâ işidir. Hazır cevapçı olmak bazen işe de yarıyor. Lâkin bazen böyle cevaplar şeytanlık yapmak için de kullanılır. Yanlış kıyaslama yaparak yanlış sonuçlar meydana gelir.

Tabi burada "Erkek adam sözünde durur" sözü mantık dışı bir gerekçeye dayandırılmış. Mantık açısından düşünüldüğünde sebep- sonuç ilişkisi az önce dediğim gibi saçma. Burada dikkat ederseniz kurnazlık da var. Hem sözünden dönmeme, hem de kendini genç gösterme. Kazanım on numara. Ama helâl kazanç mı, değil. Yani görüyorsunuz sözümde duran birisiyim, yıllar geçse de yaşım aynı.

Rahmetli Nasrettin Hoca aslında söylemeyip de kendine atfedilen hikâyeler ve fıkralar var. Hoca' ya nispet edilmesinin sebebi söylenen şeyin Hoca' nın şahsında daha çok prim yapmaktır.

Bir ara gıda toptancılığı yaptım. Samsun Çiftlik Cad. üzerinde " Elmas Konağı" atlı bir konak vardı. Oraya kahvaltılık ürünleri veriyordum. Aynı marka ürünlerini, sanayide arka sokaklarda bulunan büfelere de veriyordum. Büfede bugünki para ile 50 lira kahvaltı yapmak öümkün iken "Elmas Hanım" konağında 250 liradır. Fiyatın 5 kat olması kahvaltının kalitesi değil, caddesi ve mekânın isminden kaynaklanıyor.

Bir defasında Üstadım Edebiyatçı-Araştırmacı-Yazar Selim ERDOĞLU Hocamla Elmas Hanım Konağı'nın balkonunda çay içmek nasip oldu.

"İçtiğimiz çay dışardan farklı olmadığı halde neden fazla para veriyoruz" diye Üstada sorduğumda;

Üstad;

- Elmas Hanım Konağı'nda çay içmenin bir "namı" vardır, toplumda pirim yapar da ondandır" demişti. Ne kadar da doğru söylemişti Üstad!!!

Çay ocağında çay içmek sıradan bir iştir. Filân sarayda, falan konakta, filân restorantta, filân otelde derseniz namı değer bir yer olur. Toplum buna pirim verir. Azizim bizde böyledir. Avrupa'da böyle olduğunu zannetmiyorum. Orada kimsenin yediğine, içtiğine, eğlendiği mekâna bakmaz. Böyle şeylere prim de vermez. Onlar imkânları ölçüsünde kendi hayatlarını yaşamaya çalışırlar

Bizlerden öyleleri vardır ki, ömrünün çoğunu başkalarının hayatını araştırmak, incelemek ve konuşmakla vaktini geçiriyor. Kendine ve ailesine vakit ayıramıyor. Başkasının bindiği arabaya, giydiği elbiseye, oturduğu evin modeline, kullandığı eşyalara, kimlerle oturup kalktığına, aylık ve yıllık kazancına, tarlasındaki ürününe bakar. Ancak kendi evlâtlarının ihtiyaçlarından, çocuklarının eğitiminden, tarlasının ürün performansından haberi olmaz. Başkakarının sorunlarıyla uğraştığı kadar kendi sorunlarıyla uğraşmaz. Başkasına akıl verirken kendine akıl veremez. Konu konuyu açıyor. Buraya nereden geldik ben de anlayamadım.

Başkasının saçına sakalına, giydiği ayakkabının markasına, malına, makamına, bindiği arabanın rengine modeline, yediğine, içtiğine bakmak küçük kişilik göstergesidir. Başkasının insanlığına, entellektüel insanların fikirlerine, ilim ve bilime bakmak ise büyük kişilik göstergesidir. " Küçük insan kişilerle, büyük insan fikirlerle uğraşır" sözü ne kadar da yerinde bir sözdür.

Japonya'da ılıman iklim hakimdir. Adalar ülkesidir. Güneşli günleri azdır. Bir bilim dergisinde okumuştum. Bulutların üzeri güneşlidir. Japon bilim insanları bulutların üzerinde güneşli ortamda güneş enerjisini depolayacak ve Japonyayı güneş enerjidiyle doyuracak sistemi hayata geçirmek üzereler. Biz ise Riyad Stadyumda Fenerbahçe- Galatasaray kupa maçı oynamalı mıydı, oynanmamalı mıydı tartışmalarıylâ şu güzelim ülke bir haftadır çalkalanıyor. Nereden! Nereye!!!

Böyle gidersek "Çağdaş Uygarlık Seviyesine" ulaşma ihtimalimiz hayal olur. Benden hatırlatması. Okudukça ve düşündükçe uygarlaşacağız, biz uygar olursak ülkemiz de uygar olacak. Bilmem bizim akranlar görür mü? Selâm ve Dua ile...

03. 02.2023

Başöğretmen: M. Cemal TOMAR

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.