FAZİLET TİMSALİ HZ.ASSİYE ANNEMİZ.

Mehmed Sıddık ALADAĞ

Hazreti Âsiye, Musa Aleyhisselâm'ın hayatının sebebidir. Hazreti Musa'ya en büyük hizmetlerde bulunan ve nihayet imân eden yüksek iradeli bir kadındır. Musa aleyhisselâmın doğumu sırasında Allahü Teâlâ tarafından annesine çocuğu endişe etmeden emzirmesi, şayet çocuğu hakkında bir fenalık hissederse onu bir sandık içerisinde Nil nehrine bırakıp mahzun ve mükedder olmaması ve çocuğu kendisine iade edilip büyüdüğünde peygamberlik rütbesi verileceği vahyedilmişti. Vahy mucibince Nil'e bırakılan ve yeni doğan bu çocuğu barındıran sandık Firavun'un sarayı sahilinden akıp giderken görülerek saraya alınmış ve Âsiye tarafından Firavun'a:

— Bu yavrucak bana ve sana bir göz aydını olur, bunun hayâtına kıymayınız! Belki bize bir faydası dokunur, yahut evlâd ediniriz, demişti de Firavun ve etbâı bu yavrucuğun ileride fazilet nâmına kendileriyle karşılaşacağını ve nasıl kahramanlıklar göstereceğini idrâk edemiyorlardı.

Bu şekilde Hazreti Musa'nın hayatını kurtaran Âsiye, ileride Musa aleyhisselâma iman ve mucizelerini tasdik etmiş olmakla Hazreti Musa gibi o da Firavun ile karşılaşmış ve bu suretle Hazreti Musa'nın hayatı ve dini uğrunda kendi hayatını feda etmiştir. Âsiye, Firavun'un çok acı işkenceleri altında can vermişti. Rivayet edildiğine göre, Hazreti Âsiye

— Ey Rabbim! Cennetinde, civarında bana ev yap da beni Firavun'dan ve onun kötülüklerinden kurtar!. Mealindeki duasını bu işkencelere mâruz kaldığı sırada okumuş ve derhal kabul olunup Cennet'teki makamı kendisine gösterilmekle güle güle hayatı terk etmiştir.

Bu şekilde Âsiye, kadınlık âleminde en yüksek fazilet doruklarına erişen iki kadından birisi oluyor. Diğeri ise, elini, eteğini sıkı tutmak, namusunu ve iffetini muhafaza etmek hususunda kale kadar metin bir ruha, bir irâdeye sahip olan Hazreti Meryem'dir..

Allahü Teâlâ bu iki numune hâtûnu yüce kitabında şöyle anlatmaktadır:

«Allah, kâfirlerle yakınlığı olan mü'minler için de Firavun'un karısı ve Müzahim'in kızı Âsiye'yi mesel, fazilet örneği kılmıştır. Çünkü Asiye: Rabbim, benim için yanımda Cennet'te bir ev yap da beni Firavun'dan ve onun kötülüklerinden kurtar. Zalimler güruhundan da halâs eyle diye dua etmişti. Allah, imân edenler için de îmran'ın kızı Meryem'i mesel, ismet numunesi kılmıştır. O Meryem ki, ırzını sağlam korudu da biz, ona, ruhumuzdan nefhettik. O, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etmiş ve kendisini tamamiyle ibâdete vermiş insanlardan idi.»

Peygamber Efendimiz aleyhisselâm da bir Hadîs-i Şeriflerinde şöyle buyurur:

«Erkeklerden çoğu fazilette kemâle erdi. Halbuki kadınlardan yalnız Firavun'un karısı Asiye ile Imran'ın kızı Meryem'den başka hiç biri kemâle erişemedi...»


(Tahrim, Meryem, Kasas, Tâhâ ve Enbiyâ Sûreleri)


Hazreti Âsiye, Musa Aleyhisselâm'ın hayatının sebebidir. Hazreti Musa'ya en büyük hizmetlerde bulunan ve nihayet imân eden yüksek iradeli bir kadındır. Musa aleyhisselâmın doğumu sırasında Allahü Teâlâ tarafından annesine çocuğu endişe etmeden emzirmesi, şayet çocuğu hakkında bir fenalık hissederse onu bir sandık içerisinde Nil nehrine bırakıp mahzun ve mükedder olmaması ve çocuğu kendisine iade edilip büyüdüğünde peygamberlik rütbesi verileceği vahyedilmişti. Vahy mucibince Nil'e bırakılan ve yeni doğan bu çocuğu barındıran sandık Firavun'un sarayı sahilinden akıp giderken görülerek saraya alınmış ve Âsiye tarafından Firavun'a:

— Bu yavrucak bana ve sana bir göz aydını olur, bunun hayâtına kıymayınız! Belki bize bir faydası dokunur, yahut evlâd ediniriz, demişti de Firavun ve etbâı bu yavrucuğun ileride fazilet nâmına kendileriyle karşılaşacağını ve nasıl kahramanlıklar göstereceğini idrâk edemiyorlardı.

Bu şekilde Hazreti Musa'nın hayatını kurtaran Âsiye, ileride Musa aleyhisselâma iman ve mucizelerini tasdik etmiş olmakla Hazreti Musa gibi o da Firavun ile karşılaşmış ve bu suretle Hazreti Musa'nın hayatı ve dini uğrunda kendi hayatını feda etmiştir. Âsiye, Firavun'un çok acı işkenceleri altında can vermişti. Rivayet edildiğine göre, Hazreti Âsiye

— Ey Rabbim! Cennetinde, civarında bana ev yap da beni Firavun'dan ve onun kötülüklerinden kurtar!. Mealindeki duasını bu işkencelere mâruz kaldığı sırada okumuş ve derhal kabul olunup Cennet'teki makamı kendisine gösterilmekle güle güle hayatı terk etmiştir.

Bu şekilde Âsiye, kadınlık âleminde en yüksek fazilet doruklarına erişen iki kadından birisi oluyor. Diğeri ise, elini, eteğini sıkı tutmak, namusunu ve iffetini muhafaza etmek hususunda kale kadar metin bir ruha, bir irâdeye sahip olan Hazreti Meryem'dir..

Allahü Teâlâ bu iki numune hâtûnu yüce kitabında şöyle anlatmaktadır:

«Allah, kâfirlerle yakınlığı olan mü'minler için de Firavun'un karısı ve Müzahim'in kızı Âsiye'yi mesel, fazilet örneği kılmıştır. Çünkü Asiye: Rabbim, benim için yanımda Cennet'te bir ev yap da beni Firavun'dan ve onun kötülüklerinden kurtar. Zalimler güruhundan da halâs eyle diye dua etmişti. Allah, imân edenler için de îmran'ın kızı Meryem'i mesel, ismet numunesi kılmıştır. O Meryem ki, ırzını sağlam korudu da biz, ona, ruhumuzdan nefhettik. O, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etmiş ve kendisini tamamiyle ibâdete vermiş insanlardan idi.»

Peygamber Efendimiz aleyhisselâm da bir Hadîs-i Şeriflerinde şöyle buyurur:

«Erkeklerden çoğu fazilette kemâle erdi. Halbuki kadınlardan yalnız Firavun'un karısı Asiye ile Imran'ın kızı Meryem'den başka hiç biri kemâle erişemedi...»
(Tahrim, Meryem, Kasas, Tâhâ ve Enbiyâ Sûreleri)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.