EDEP İLLEDE EDEP

Hüdaverdi ÖZ

Sabah namazının vakti bayağı sıkışmıştı.

Yani güneşin çıkmasına çok az bir süre kalmıştı.

Allah'ın Rasülü (sav) Ali'yi bekliyordu.

Artık güneş çıktı çıkacak haline gelince, Cebrail aleyhisselam geldi.

Ya Rasulullah; Ali gecikti biraz daha gecikecek.

Geçikme sebebi ise Ali'nin önünde bir ihtiyar yürüyor. Ali de ihtiyara saygısından dolayı onu geçmiyor. Halbu ki o ihtya bir yahudi.

Allah (cc) Mikail'i güneşe gönderdi.

Güneş, Ali gelinceye ve cemaata yetişinceye kadar doğmayacak.

Bizler çocukluğumuzda bayram günleri büyüklerle birlikte sofraya oturamazdık.

Büyükler bayram yemeklerini yer ondan sonra kalanları da biz çocuklar oturur birlikte yerdik.

Evet o nesil ancak ilk okulu zar zor okumuş yada hiç okuyamamış bir nesildi.

Lakin edebini terbiyesini şu an on tane üniversitenin dahi veremeyeceği mahallede ki okumuş yazmışlığı olmayan ümmi amcalardan, teyzelerden alıyordu. Bu işin okulu yoktu ama görünmeyen dersleri vardı.

Şu söz çok önemli bir sözdü. Kuldan utanmıyorsan Allah'tan damı korkmuyorsun.

Gençler büyüklerin meclisinde ancak kapının ağzına otururdu. Çünkü büyükler yumuş buyurursa hemen emre âmâde halde beklerdik.

Su isterlerse bardağın altına bir peçete konularak getirilir, verdikten sonra da hemen oturulmaz, el göğüste beklenir suyu içtikten sonra da saygı ile alınırdı.

Büyüklerin yanında kesinlikle ayak ayağın üstüne atılmaz, yüksek sesle konuşulmaz dı.

Yoksa büyük bir saygısızlık olurdu.

Otobüse, dolmuşa bindiğimiz zaman, sonradan bayanlar veya yaşlılar veya hamile bir bayan binerse kalkılır onlara yer verilirdi. Saygıda kusur edilmez di.

Geçenlerde okudum. Yaşlı bir teyze ile amca otobüse binmişler. Bir bayanın iki çocuğu koltukta oturuyor. Yaşlı amca kibar bir lisan ile evladım eğer mümkünse çocukları kaldırsanız da biz otursak demiş.

Annesi olacak kadın; vay senmisin bunu diyen.

Yan taraftan ikaz eden yolcularada demediğini bırakmamış.

Eğer bir toplumda edep, adap terbiye, saygı bitmişse o toplumu ne yasa ile nede kanunlar ile islah edemezsiniz.

Büyükler buyurmuşlar ki

Edep bir tac imiş, nuri Hüda'dan.

Giy onu kurtul, her türlü beladan.

Şu hadisi şerifi unutmayalım.

Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasa idi başınıza belalar yağmur gibi yağardı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.