İnsan kılıklı bazı yaratıkları muhatap almamak gerek.
Evet, evet... Hararetle bekliyorum. Şurada ‘30 Şubat'a ne kaldı ki...
Birileri bir zamanlar şöyle demişti: Kim bilir biz nelerin, kimlerin bahanesiyiz.
Eğer becerikli biri iseniz, konuşmadan da derdinizi anlatabilirsiniz muhatabınıza…
Utanmazlar, 'utanç' kavramını bilmezler... Onların sözlüğünde 'utanç' kelimesi yoktur!
Güzel insanlar, arkadaşlarının güzel insanlarla tanışmalarına vesile olurlar. Ne mutlu onlara...
Adam’dan anlamak her kişiye nasip olmaz. Anlayanlar önemli bir meziyete sahip demektir.
O gün geldiğinde var ya... Hepimiz şu içinde yaşadığımız dünyanın maddî sıkıntılarından kurtulacağız...
‘Yanlış’ adamlar da bazen ‘doğru’ söylerler, tıpkı bozuk saatin günde iki defa doğru zamanı gösterdiği gibi…
Hani her tür insanî problem için 'mesele bir eğitim meselesidir'... 'Eğitimli' insanı nasıl anlarız? Yani Kim 'eğitimli' insandır?
Hainlere, kahpelere, ahlâksızlara, hırsızlara ve benzeri insan kılıklı yaratıklara karşı mütevazılık gösterirsen sonucu hüsran olur.
Siz de duydunuz mu bilmiyorum. ‘Tek korkum; yarın ölebilirim, kendimi tanıyamadan..." demişti, Sadık Hidayet isimli bir zat…
Hani demem odur ki; Çevremizde öyle insanlar vardır ki 'klozet' olamadıkları halde yakalarına altın 'rozet' takıp koska koska dolaşıyorlar...
Dert dinlemek istiyorsanız eğer, ‘dertli’ bir arkadaşınıza 'nasılsın?' diye sorun ve başlayın dinlemeye... Kim bilir belki de derdinin yarısını siz almış olursunuz.
Ben bekliyorum, belki başka bekleyen de vardır. Neyi mi? İnsanlara doğrulttuğunuzda onların ‘ruh hallerini okuyan ve gösteren’ bir teknolojinin üretilmesini...
Olmaz efendim olamaz. Biz Müslümanlar düşmansız yaşayamayız. Hiç düşmanımız olmazsa şayet, biz birbirilerimize düşman oluruz. Şimdilerde iyi ki düşmanlarımız var.
Bilirsiniz 'Stockholm Sendromu' isimli bir kavram var... 'Katiline âşık olmak' veya 'Kasabının bıçağını yalayan yalaka kurbanlık' anlamına da geliyor. Acaba diyorum bugün bu kavram kime/kimlere çok uyuyor?
'Adam' illâ eleştirecek ya... Her gün sanal dünyada (FEYS’de) yaptığınız yüzlerce paylaşımı görmezden gelecek ama kafasına yatmayan bir paylaşım sebebiyle sizi eleştirecek. Eleştirsin de... Bilse ki bazı paylaşımlarım ‘anlama özürlüler için’ değil...
Ne bu kardeşim be? Şöyle ağız tadıyla ve gönül rahatlığıyla bir uçak yolculuğu yapamayacak mıyız? Her tarafı 'köylüler' doldurmuş. Uçakları 'dolmuş' a çevirmişler. Eski günlerin nezih yolculuklarını özlüyorum. Böyle devam ederse “Halk, Millet’i ezecek”...
Hülâsa,
‘Düşünen deli’ daha çok şey söyledi de…