Film ve dizilerin çocuklar üzerindeki etkileri hakkında değerlendirmelerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Tahsin Kula, çocukların film ve dizilerden etkilenerek yanlış kişilikler sergileyebileceğini belirtti.
Film ve dizilerin çocuklar üzerindeki etkileri hakkında İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) değerlendirmelerde bulunan Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikiyatri Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Tahsin Kula, çocukların film ve dizilerden etkilenerek yanlış kişilikler sergileyebileceğini belirtti.
Çocukluk döneminin kişiliğin gelişmemiş bir süreç olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Tahsin Kula, “Dolayısıyla bu dönmede insanların çevresinden annesinden ve babasından gördüğü davranışların çocuğun ileriki dünyasında kişilik kimyasının gelişmesinde önemli bir yeri olacaktır. Çocuğun kimyasına uygun olan davranışların, söylemlerin ve hareketlerin yapılması ilerideki kişiliği açısından önemlidir.” dedi.
Film ve dizilerin şiddet ya da cinsel içerikli olduğunu söyleyen Kula, “Hâlbuki bu tür davranışlar en çok genç nesil ve çocukları etkiler. Bu tür dizi ve filmler çocukların zihin dünyalarını etkileyerek yanlış kişilikler sergilemesine neden olabilir. Mesela bugün küçük çocuklarla karşılaştığınız zaman yaşamış olduğu acı tecrübeden ve internetten oynamış olduğu bir oyundan dolayı silahı veya şiddeti çağrıştıracak diğer aletleri oyuncak olarak kullanabiliyor ve aile de buna ses çıkaramıyor. Dolayısıyla çocuk isteyerek veya istemeyerek olumsuz davranışları internet veya dizi ortamında olabiliyor.” ifadelerini kullandı.
“Çocukların zihin dünyaları bulandırılıyor”
Dizi ve filmlerde cinselliğin sıkça işlenmesine tepki gösteren Kula, “Bugün ülkemizdeki dizilere baktığımız zaman büyük çoğunluğunda çocukların o anı kavramayacakları veya bölgesel olarak yadırganacak olan davranışları normal olarak sergileniyor. Henüz hayatı kavrayamamış ve neyin ne olduğunu bilmeyen çocuklara sanki tek konu, tek obje cinsellik gibiymiş gibi, diziler vasıtasıyla bunlar aşılanıyor. Çocukların zihin dünyaları bu şekilde bulandırılıyor. Birileri silahla kahramanlık gösterdiği gibi, birileri de cinsellikle sanki mutluluk gelecekmiş gibi çocuklara lanse ediliyor.” diye konuştu.
“Çocuklar gördüğünü hemen benimser”
Çocukların gördüğünü model aldığına vurgu yapan Kula şöyle devam etti: “Çocuklar gördüğünü hemen benimser. Özellikle gördükleri televizyon ve dizi gibi bir ortamdan geliyorsa örnekliği daha da kolaydır. Böylelikle olaylar çocukların dünyasına çok hoş gelebilir. Birinin silahı gösterip karşıdaki insanı öldürmesi, diğerinin sevgilisiyle gezmesi insanın duygusuna hoş gelebilir ama bunlar ilerdeki nesil için maalesef yıkıcı bir davranıştır.”
Çocukların yüzde 92,5’i televizyon izliyor
Öte yandan TÜİK’in yaptığı bir araştırma çocukların TV karşısında yaşadığı tehlikeyi gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre, 06-15 yaş grubundaki çocukların yüzde 92,5’i televizyon izliyor. Bu oran 06-10 yaş grubundaki çocuklarda yüzde 94,8 ve 11-15 yaş grubu çocuklarda ise yüzde 90,2’dir. Günde ortalama dört saatin üzerinde TV izleyen çocukların oranı 06-15 yaş grubunda yüzde 12 iken, 06-10 yaş grubunda yüzde 12,5, 11-15 yaş grubu çocuklarda ise yüzde 11,6’dır. 06-10 yaş grubu çocuklarda en çok izlenen program türü yüzde 93,8 ile çizgi film iken 11-15 yaş grubu çocuklar tarafından en çok izlenen program türü ise yüzde 76,8 ile film ve dizilerdir. (M. Hüseyin Temel, Hamza Adıyaman-İLKHA)