Din olgusu, insanlık var oldukça varlığını sürdürecek bir olgu. O nedenle devletler dine toplum içinde nasıl bir yer verilmesi gerektiğine sürekli kafa yordular, ancak işin içinden çıkamadılar. Zira dini oluşumlar her daim hayatın akışının gerisinde kalırlar.
Bu gerçeğin farkında olan devletler ve iş başındaki siyasiler bu oluşumları ortadan kaldırmaya çalışmak yerine, siyasetlerinin ve devletin yararına kullanmanın yolunu ararlar ve buna çaba gösterirler. Onlara devlet erkinin müdahalesi ise devlete talip olmaya yöneldiklerinde başlar.
Sadece Osmanlı tarihine değil, dünya tarihine baktığımızda da bu gerçeği görmemiz mümkün.
Devlet/İktidar, tarikat ilişkisine buradan bakmak gerek.