Eğer huzurlu olmak istiyorsanız; daha fazla kazanmak yerine kazancınızı hakkıyla, helalinden kazanmaya gayret etmelisiniz. Bu kazancınızı önce kendinizi düşünerek değil, ihtiyaç sahiplerini öncelikleyerek harcamalısınız. Emek emek kazandığınız paralarınızı ihtiyaç sahipleriyle paylaşırken içiniz cız etmemeli... Başkası, hatta becerebiliyorsanız paylaştığınız kişiler bile sizin verdiğinizi bilmemeli... Elinizde bir birikimin olmaması da sizi korkutmamalı... Aksine; hesabını vereceğiniz bir birikiminizin olmaması sizi mutlu etmeli...
Bir de aksine bakalım;
Eğer gözünüzü para bürümüşse; tek düşündüğünüz şey daha fazla kazanmak olacaktır. Dolayısıyla nereden geldiğinin de bir önemi olmayacaktır. Bütün birikiminizi daha fazla kazanmaya yönlendirdiğinizden elinizdekinin doğal olarak kendinize ait olduğuna inanacaksınız. Paylaşmak hiç gündeminizde olmayacak... Bu yüzden paylaşmakla ilgili her şeye kulağınız tıkalı olacak. Konu paylaşmaya kaydığında suratınız asılacak ve ilk fırsatta bulunduğunuz ortamı terketmek, harta mümkün olsa görünmez olmak isteyeceksiniz. Siz kazandınız ya!... Neden paylaşasınız ki...
Daha fazla kazanma ve kazandıklarınızı elinizde tutma gayreti içinizi kemirecek... Sürekli gergin, yani huzursuz olacaksınız, ama kenarda yığılı paranız olacak... Bir gün öldüğünüzde ise huzursuz olduğunuz bir yana; bir de hesabı-azabı ile muhatap olacaksınız... Değer mi sizce...