Mekke döneminde müşrikler Peygamberimizin daveti ve mesajları karşısında aciz kaldılar. Sürekli sinsi planlar yapıyor ve dedikodular ile Hz. Peygamberin itibarını zedelemek/yok etmek istiyorlardı. Hep fırsat kolluyor ve her olayı kullanıyorlardı. Peygamberimizin oğlu vefat edip erkek evladı kalmayınca “Muhammed’in soyu, sopu kesildi (ebter oldu)” diye aleyhinde propaganda yapmaya başladılar. Dedikodu üretenler içinde maalesef Hz. Peygamberin amcası Ebû Leheb ve müşriklerin lideri Ebû Cehil de vardı. Zannediyorlardı ki, Hz. Muhammed’in soyu ve nesebi devam etmeyince getirdiği dava da yok olacak, buharlaşıp gidecek. Halbuki onun davası RİSALET (Allah’ın dinine davet ve tebliğ) DAVASI idi. Her zaman Allah’ın dini ve davası galip gelecekti.
Bunun üzerine Allah KEVSER suresini indirdi:
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
"(Ey Peygamber! Direncin ve mücadelen sebebiyle)
SANA (cennette özel bir ırmak olan) KEVSERİ VERDİK,
RABBİN İÇİN NAMAZ KIL VE KURBAN KES,
SANA DÜŞMANLIK EDEN YOK OLUP GİDECEKTİR (Sonu ebterdir)."
Bu sure bize İslâm davasının evrensel TEVHİD MÜCADELESİ olduğunu, soy-sop veya sınıf mücadelesi olmadığını hatırlatmaktadır. Allah Hz. Peygamber’in başarılı tebliği karşılığında, ona ve ümmetine cennetten özel bir hediyenin verildiğini (bu dünyada) bize duyurmaktadır. Bu hediye KEVSER ırmağıdır. (Ahmed b. Hanbel ve Müslim'deki hadislerdeki geçtiği üzere), Hz. Peygamber cennete girdiğinde Kevser ırmağı başında ümmetini bekleyecek, onlarla görüşüp konuşacaktır. Bu özel nimet (Kevser) karşılığında Allah, hem Hz. Peygamber’den hem de bizden iki şey istemektedir. NAMAZ ve KURBAN. Bunlar aslında can ve malın Allah yolunda feda edilmesinin sembolleriydi.
Namaz ve kurban ile bütün dünyaya şu mesajı vermekteyiz: Biz sadece Allah’ın kullarıyız, onun yolunda her şeyimizi feda ederiz ve Müslümanlar kardeşimiz, Peygamberimiz de önderimizdir.
Kevser ırmağı başında o yüce Peygamber ve ümmeti ile buluşmak en büyük dileğimizdir. Kevser suresi, her okunduğunda İslâm davasını yaşayan ve tebliğ edene bir güç vermekte, onun başarılar karşısında şımarmaması ve insanlara zulmetmemesi, zaferden sonra da Allah’a kulluk edip insanlara yardım etmesini emretmektedir.
EY GENÇ!
Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Kulluk ve iyiliğe devam et. Fedakâr ol. Peygamberi ve onun hayata bakışını/düşüncesini/mücadelesini anlarsan, bu dünyayı değiştirebilirsin, bütün dünyada Adalet ve Merhamet medeniyetini inşa edebilirsin. Cennetteki KEVSER IRMAĞINDA Peygamberinle ve bütün ümmet ile buluşursun.
RİSALET İNANCI; Doğru yolun Kur'ân ve Hz. Peygamber'in yolu olduğuna inanmandır.