ÇOCUK TERBİYESİ ÜZERİNE!
Yüce dinimizde çocuk terbiyesini çok önemsemektedir. Her konuda olduğu gibi çocuk terbiyesi konusunda da bizlere evrensel mesajlar vermektedir.
Öncelikle çocuklarımıza iyi bir islâm terbiyesi verebilmemiz için kendimizi azami derecede terbiye etmemiz gerekir. Saf ve temiz yürekli çocuklar, hiç bir ön yargıları olmadan ebeveynlerini taklit ederler. O bakımdan bir düşünür güzel demiş. " Çocuklarımızın terbiyesi noktasında talimatlar yağdırma yerine, kendinizi düzeltin, sonunda çocuğunuz dönüp dolaşacak ve size benzeyecektir" demiştir. Ne kadar da yerşnde bir söz söylemiştir.
Öte yandan Hak Teâlâ;- Bakara Suresi 44. Ayet-i Kerimler'de; "İnsanlara iyiliği emreder de kendinizi unutur musunuz? Halbuki kitab (Tevrat)ı okuyorsunuz. Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız? Buyurmaktadır.
Yapmadığımız bir şeyi başkasından beklemek ya da çocuklarımızdan istemek son derece yersiz bir davranıştır. Ayrıca kişi ve toplum üzerinde tesirli olmaz.
Demek ki; en önemli madde öğretmenlerin, ebeveynlerin ve genel anlamda terbiye edicilerin en önemli görevi önce kendilerini terbiye etmek, sonra da çocukları terbiye etmektir. Terbiyeden uzak birileri terbiye veremezler kimseye.
Toplumumuz, "ebeveyn hakkı" üzerinde çok durmaktadır. Evlâtların anne-baba hakkını hiç bir zaman ödeyemeyeceklerinden bahsetmektedirler. Evlâtların anne ve babaya karşı olan sorumluluklarından söz etmektedirler. Caminin kürsülerinden halka hitap eden vaizler de bu konuyu fazlasıyla işliyorlar. Çok enteresandır Samsun Büyük Cami'yle bir cuma günü vaaz-ı nasihat dinlemek için gitmiştim. Vaazı dinleyen cemaatin yaş ortalaması yetmiş civarıydı. En gençleri ben görünüyordum. Cemaatin ebeveylerinin % 99'u vefat etmişti. Vaaz eden hocanın konusu "anne-baba" hakkıydı. Arkadaş! cemaatin tamamı dede olmuş, anne baba ölmüş, konu anne-baba hakkı, olur mu? Konu seçimi konjoktüre göre seçilmelidir.
Anne ve babaların evlâtlar üzerindeki sorumluluğu önce gelir. Hassasiyetle ebeveynlere; evlâtlar nasıl terbiye edilir, ailenin sorumlulukları nelerdir? konusu işlenmesi gerekirken işe, ters taraftan başlanıyor. Evlâtlar İyi terbiye edilirse, helâl lokma ile beslenilirse, örnek bir hayat sunulursa, o çocuklar zaten ebeveynlere karşı görevlerini yapacaklardır.
"Ne eklersek onu biçeriz" atasözünden hareketle büyükler gereğini yapmayıp sorgulamaya kalkarlarsa haksızlık yapmış olurlar.
Çocuk eğitimi hassas bir konudur. "Ağaç yaş iken eğilir" prensibinden hareketle çocuklarımızın eğitimine çok erken yaşta başlanılöalıdır. Çocuklara yapılan yatırım en kârlı yatırımdır. Bir bilim insanının söylemine göre en az yedi kat ürün verir. Her şeyden önce çocuklara ve gençlere önem vermeyen bir millet geleceğe güvenle bakamaz.
Çocukların hem eğitimine, hem de kabiliyetlerine göre öğrenimlerine azami derecede önem vermeliyiz. İslâmi ölçülere uygun yetiçen çocuk ve gençler dinine, vatanına, ailesine ve kendine faydası olur. Aksi halde kimseye faydası olmaz.
Evlenecek gençler evvele islâmi ölçülere göre evlilik yapmalılar. Şimdiki müslüman düğünlere bakıldığında ecnebilerin düğününden farksızdır. Müziğiyle, kadın-erkek beraber oyun oynamakla, gösterişe dayalı olmakla, israfıylâ, her yönüyle islâmi hassasiyetlerden uzaklaşmış düğünlerimiz. Evlilik öncesi alt yapı da, bu arada çok önemlidir. Mala, şöhrete ve güzelliğe verdiğimiz önemi ahlâka ve dolayısıyla manevi güzelliğe vermiyoruz.
Kazançlarımızın haram- helâl noktasında testini yapmıyoruz. Kazanalım da nasıl olursa olsun anlayışı hakim. Helal lokma ile emanetlerimizi beslemek zorundayız. Bir vücuta haram lokma girmesi demek; kişinin ruh halini zehirlenmesi demektir. Yüce dinimiz İslâm halâl lokmaya çok ehemmiyet vermektedir. Şüpheli olanlardan bile kaçınılması gerektiğini bize beyan buyurmaktadır.
Örnekliğimizle, helâl rızık kazanışımızla, kamil inancımızı hayata geçirmekle, sabırla, netametle evlâtlarımıza örnek olur, inancıyla bilim-ilimle çağın gerçeklerine vakıf hocaların ellerine teslim edilmek suretiyle çocuklarımızı terbiye edebiliriz. Bu şuurla hepinize, hayırlı günler dilerim.Selâm ve Dua ile...
29.02.2024