Ç- AKLIN KORUNMASI
İnsanoğluna sayısız nimetler verilmiştir. Bu nimetlerin başında akıl gelir. Akıl nimeti dinin de önündedir.Bir Hadis-i Şerife göre; "Alklı olmayanın dini de yoktur" buyurulmaktadır.
Mükellef olmamın şartlarından birisi ve en önemlisi "akıl- baliğ" olmaktır. Buluğ çağına ermektir. Buluğ çağına ermek demek hem fiziken ( biyolojik ılarak) gelişmek, hem de aklın doğruyu yanlıştan rahatlıkla ayırt edebilecek kabiliyete ermek anlamına gelmektedir.
Cenab-ı Hak insanoğluna akıl nimetini vermiş, bir de cüzi irade vermek suretiyle sorumluluk sahibi kılmıştır. Aklı kullanarak insanoğlu gücüne güç katmaktadır. Aklını kullanmak demek, araştırmak, yeni bilgiler edinmek, bilgileri dokuşturarak reaksyona sokarak yeni veriler ortaya koyma sanatıdır. Binlerce, milyonlarca buluşlar akıl sayesinde ortaya çıkmaktadır. İnsanın dışında milyonlarca canlı türü vardır. Her biri kendilerine yüklenen misyon dışında hiç bir şey yapamamaktadır. Arı bal yapar lâkin bal ve türevleri dışında bir şey yapamıyor.
. Aklın korunmasının temeli, yaratılışına uygun, Rabbiini tanıyan, peygambere ve kitaba iman eden ve islâm esaslarını kendine prensip edinmekle mümkündür. Bunun dışına sapan akıllar korunamamıştır, esas merciinden sapmıştır demektir.
Eğitim ve öğretimin en temel amaçlarından birisi de aklı istendik yönde yönlendirmektir/ terbiye edilmesidir. Hak ve hakikat doğrultusunda, ilâhi nizama uygun eğitim verildiğinde "akıl" doğal olarak korunuyor demektir. Aksi halde korunmuyor demektir.
Dünyada bütün akıllar korunsaydı dünya cennete dönerdi. Bütün haksızlıklar ve zulümler aslında aklın sapkınlığından kaynaklanmaktadır. Bir Yahudi askeri gönül rahatlığıyla bir Gazzeli Müslümanı katlediyor, bundan mutluluk duyuyor. O askerlerin akıllarına müslüman düşmanlığı nakşedilmiş, akıl ve bilgileri ilâhi inançtan saptırılmıştır. Bir torna/kaynakçı makinesinde demire istendik şekil verildiği gibi eğitim yoluyla da insanlara istendik davranışlar kazandırılıyor.
Köle düzeninde bütün doğal yapı alt-üst olduğu gibi bizim aklımızı da alt-üst ediyorlar.Genelde dünyada, özelde ülkelerde medya aracılığıyla sürekli yalan haberler üreterek algı operasyonları yapıyorlar. Zaman zaman ak-kara, kara-ak olabiliyor. Bazen at izi it izine, it izi at izine karışabiliyor, insanlar cellatlarına aşık olabiliyorlar. Günümüzde bu algı operasyonları en fazla yapılan dönemdir. Yapılan büyük yanlışlar doğruya çok yakın gibi gösteriliyor. İş işten geçtikten sonra bile yanlış olduğu farkedilemiyor.
. Bizim en büyük açmazımız, başkalarının akıllarını esas alarak yönümüzü ve yolumuzu tayin etmemizdir. Bize birilerini kutsal insan, dokunulmaz insan, bilge insan olarak lanse ediliyor, inandırılıyoruz. Sonra da bizi teslim alıyorlar. İlkelerine isyan edildiğinde cehennem korkusuyla korkuduyorlar, kendilerine köle gibi hizmet ettiğinde de cennetle mücdeliyorlar. Hal böyle olunca bizi bütün işlerinde piyon gibi kullanıyorlar. Aklımızı düşüncemizi onlar belirliyor.onların başları o derece yüceltiliyor ki, uğrunda can vermeyi bile cihat kabul ediyorlar. Bütün bunları yaparken bizim kutsallarınızı ve duygularımızı ustalıkla kullanmayı çok iyi biliyorlar. İletişim uzmanıdırlar. Milliyetçilik, vatan, bayrak, emek, özgürlük, çağdaşlaşma, Atatürkçülük, cumhuriyet, laiklik, ümmetçilik, tarikat ve cemaatçılık, sağcılık ve solculuk, batı medeniyeti ve uygarlığı, demokrasi...gibi argümanları çok kullanıyorlar. Nitekim bu şekilde toplumları yönetebiliyorlar, düzenlerini kurabiliyorlar. Bu topluluklardan herhangi birine girdiğinizde aklınızı kapının önüne koyacaksınız, onların korosuna uyacaksınız. Kendiniz koroda müzik belirleyemezsiniz. Müsaade ettikleri kadar ve belirledikleri ölçüler içerisinde konuşabilirsiniz. Bizim ülkemizde böyle. Diğer ülkelerde de benzer uygulamalar var maalesef.
Gelişmiz, az gelişmiş, gelişmekte olan toplumlar var. Neden bazı ülkeler gelişmiş de bazıları geride kalmıştır?Neden özellikle batı toplumlar/ devletleri bilim ve teknolojide ilerlemişler. Bir kere bize engel olmuşlar. Kendilerine gelince akıl ve düşüncenin önündeki bütün prangaları yıkmışlar, bilim insanlarının özgürce düşünebilme, düşüncelerini özgürce yazabilme, incelemeler ve deneyler yapabilme imkanları sağlanmışlar da ondan gelişmişler.
. Memleketimizde milyonlarca işsiz genç var. Hem de üniversite mezunu. Bunlara; araştırma, geliştirme, proje üretme, keşifler yapma, yeni ürünler ortaya koyma alanında her türlü edevatı, imkanı, ekonomik desteği sağlasanız çok kısa zamanda Türkiye'nin cehresini ve yönünü değiştirirler. Değişirmeseler ben hiç bir şey bilmiyorum demektir.
Kesinlikle ülkemizi çağ atlattıracak noktaya getirirler. Dünya'nın çeşitli üniversitelerde çalışan binlerce genç beyinlerimiz var. Para ile "din, vatan, bayrak, namus, beyin,insani değerler " satılmaz/ satılamaz. Para ile beynimizi satacak noktaya geldiysek, parayı her şeyin başına koyduydak biz bittik demektir
Batılılaşma adına Osmanlı Devleti'nin son zamanlarında Avrupa'ya gönderdiğimiz ünlü ve devlette söz sahibi kişiler, orada bilgi alma yerine akıllarını batılılara sattılar, sonra da ülkeye dönerek bir bir bizim topraklarımızı satarak Osmanlı İmparatorluğunu yıktılar.
O yüzden aklın korunması çok önemlidir. Bütün insanlık şu anda aslında tek merkezden yönetiliyor. O merkezin başında olanların aklıyla yönetiliyoruz desek daha doğrudur. Aklın ve beynin gelişimini sağlayan eğitim- öğretimdir. Bir çocuğun gelişiminin oluşumunda ana sınıfı ve ilkokul çok önemlidir. % 90' ı bu dönemde şekillendiğini unutmayalım. Akıl ve sağlıktan daha kıymetli bir varlığımız yoktur. Aklımızı çalıştırır ve korursak sağlığımız da düzelecek, ülkemiz de düzelecektir. Unutmayalım!!!
12.07.2024