Ülkemiz deki asrın depremi denen deprem, yollarda, binalarda, ovolarda dağlarda, tepelerde çatlaklar, yarıklar, yıkımlar oluşturdu.
Depremin oluşturduğu bu maddi çatlaklar bu maddi yarıklar telafi olur, tamir edilir amma lakin,
İnsanlar arasında zaten var olan ayrışmaları, çatlakları, yarıkları asla telafi edemez asla tamir edemez.
Bakınız...
Sadece hükümet zarar görsün, oy kaybı yaşasın diye, kurtarma çalışması yapan ekiplere yalan ihbarlar edildi. Gelin burada göçük altında insanlar var diye.
O yalan ihbara giden ekipler olması gereken yerde olamadılar, bunu fırsat bilen muhalif gazete ve TV ler oralarda çekimler yaparak nerde bu devlet diye bağırdılar. Yani deprem onların umurlarında dahi olmadı. Sadece dertleri Tayyip Erdoğan'a zarar vermekti.
Bir ünlü televizyoncu...
Sahada herkes vardı, lakin geçit töreni gibi hafızlık töreni düzenleyen hafızlar yoktu. Diyanet yoktu diye iftira atmaktan asla çekinmediler.
Halbu ki sevabı, günahı, haramı, helali en iyi bilen o cemaatler o diyanet görevlileri sahanın her yerinde vardı.
Sadece Avrupa'da ki diyanet camilerinden 25 milyon Euro 10 milyon Euro da Milli Görüş camiasından yardım olarak gitmesine rağmen.
Ama orada bir saniye dahi görünmeyen Atatürkçü düşünce derneğine tek kelime etmediler. Nerede bu LGBT liler demediler. CHP teşkilatları nerde diyen olmadı.
En basitinden Türkiye Tek Yürek propramına dahi katılmayan
Halk Tv, KRT, Tele 1, TGRT gibi medya kuruluşlarına dahi nerdeydiniz diye soru soran olmadı. Ama cemaatlere ve hafızalara hesap sordular.
Hatay Samandağ belediye başkanı deprem için gelen yardımları babasının bağ evine saklayıp TV lerde Özgür Özel ile birlikte, nerde bu devlet diye utanmadan bağırmaktan çekinmedi.
Kentsel dönüşüme pankartlar asarak karşı çıkan Hatay ve Antakya belediye başkanına kimse hesap sormadı.
Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Ümit Özdağ akla hayale gelmedik iftiralarlsr atmaktan çekinmediler.
Gelen ekipler sadece AK Parilileri kurtarıyor.
Alevileri ve Kürt'lere asla bakmıyorlar demekten çekinmediler.
Hep diyorum ya.
Rahmetlik Kadir Mısıroğlu abi
Bu millet bir elmanın iki yarısı gibi ikiye bölünmüştür. Yarısı ümmeti Muhammed yarısı ümmeti Kemal demişti. Çok doğru bir tespit.
Anladım ki bu mücadele
Hakla batılın mücadelesi
Hilal'le Haç'ın mücadelesi
İmanla küfrün mücadelesi
Süleyman'la Salamon'un mücadelesi.
Dediğim gibi bu yollar yapılır, yarıklar çatlaklar tamir olur lakin bu küfür ehli ile aramızda oluşan yarıklar, çatlaklar asla kapanmaz.