Ben böyle bir soru sormayı kendime zül sayarım. Ama öyle kararlara imza atıyorlar ki gel de sorma. Burada AYM nin akademisyen kararını kastetmedim. O konuda kısa bir şeyler yazacağım.
Merak eden o bildiriyi bulur okur. İnternette var. Bir de bunun, PKK nın bombalı çukurlarla bazı kentleri donattığı, silahlı militanların kentlere doldurulduğu, HDP li belediyelerce daha önceden belediye ve devlet olanakları kullanarak kentlerin altına tüneller kazıldığı, sivil yaralı var denip cankurtaran istendikten sonra gelen cankurtaranın tarandığı, güvenlik güçlerinin 'aman sivil kayıp olmasın' diye titizlenmesinden dolayı çok fazla kayıp verdiği koşullarda yazılıp yayınlandığını düşünsün kararını versin. Benim bu konuda söyleyeceğim 'Türk milleti adına' karar veren AYM heyetinin, daha doğrusu bu cümleyle karar veren her heyetin, vicdan hesaplaşmasını nasıl yaptığını merak ettiğimdir.
Asıl tepki duyduğum olay, Rize'de bir genç kızı komalık eden psikopatla ilgili verilen kararlar. Bunlar kamu vicdanını çok yaralıyor. Sanırım vicdanla değil, cüzdanla verilen kararlar bunlar.
Genç kızın eski sevgilisi tarafından nasıl öldüresiye dövüldüğünü, hatta kızın ifadesinden de boğazı sıkılarak öldürülmek istendiğini TV den izledim. Sebep; ayrılmış kız bundan. Ah be kızım, ne işin vardı ta başından böyle rezil bir psikopatla ilişki kurdun. Tecrübesizlik ve cahillik işte. Fakat kız uyanmış sonradan. Bunun uyuşturucu müptelası bir manyak olduğunu görmüş.
Bu alışkanlıktan vazgeçirmeye de çalışmış. Bakmış olmuyor, bari kendimi kurtarayım diye akıllı bir karar verip ayrılmış. Sen misin ayrılan. Herif pusuya yatmış, kız apartman kapısından girer girmez de saldırıyor. Ama nasıl vuruyor. Zerre acıma yok. Allah'tan kamera kayıtları var. Yoksa anlatmakla inanılacak gibi değil.
Şimdi, ortada iki karar var. Birinci hakim adli kontrolle serbest bırakıyor. Savcı (büyük ihtimalle kamuoyunda ortaya çıkan infialin baskısıyla) itiraz ediyor. İkinci bir hakim tutuklanması kararı veriyor ve hakkında yakalama çıkarıyor. Eğer iki kararı da aynı hakim verdi ise durum daha da vahim. Yani kamuoyuna yansımazsa karar başka, yansıyınca başka. Ben buna göre karar veren hakime nasıl 'hakim' derim.