"Biz hırsızlara karşıyız. İsteriz ki çaldıklarını iade etsinler, tevbe edip doğru yola girsinler.
Biz faiz verenlere ve alanlara da karşıyız, isteriz ki faiz kuruluşları kapansın, ihtiyacı olana/yatırım yapana devlet destek olsun, faiz alanlar ana paralarını alsın, artanı geri bıraksınlar, hepsi tevbe edip doğru yola girsinler.
Biz haksız yere cana kıyana da karşıyız. İsteriz ki katiller cezalarını çeksinler, tevbe etsin, kalan ömrünü hayırlı bir insan olarak geçirsinler.
Biz uyuşturucu satanlara da karşıyız. İsteriz ki tevbe edip insanları zehirlemeyi bıraksınlar, iyi bir insan olsunlar.
Biz kumara da karşıyız. İsteriz ki kumarbaz kişi tevbe edip kumarı terketsin, kazancını ailesine harcasın.
Biz ülkenin kaynaklarını, yetimin hakkını yiyenlere de karşıyız. İsteriz ki bu kişiler tevbe etsinler, haksız kazançlarını, çaldıklarını geri versinler, dürüst bir insan olarak helal kazancıyla yaşamaya çalışsınlar.
Biz bir kadının para karşılığı fuhuş yapmasına/yapmak zorunda kalışına da karşıyız. İsteriz ki o kadınlar da tevbe etsin, kendilerine normal bir yaşam kurmaya çalışsınlar ve bu konuda devlet ve toplum onlara yardımcı olsun.
Biz tacize, tecavüze de şiddetle karşıyız. İsteriz ki bunu yapanlar hak ettikleri en ağır cezayı çeksinler, cezalarını çektikten sonra tevbe edip kendilerini düzeltsinler ve geriye kalan ömürlerini 'insan' olarak geçirsinler.
Ve yine biz homoseksüellüğe, lezbiyenliğe, her türlü cinsi sapkınlığa, bu kişilerle fuhuş yapılmasına, geçinmeleri için bu fahşa'yı işlemek zorunda kalışlarına da karşıyız. İsteriz ki bunlar yaptıkları bu kötülükten pişman olup tevbe etsinler, bu işi yapmak zorunda kalmasınlar, devlet ve toplum bunlara el uzatsın, bundan sonraki hayatlarını normal bir birey olarak sürdürsünler.
Ve yine isteriz ki kendilerini düzeltmeyenler, daha çok para ve zevk için bu kötülüğe devam edenler asla medyada/göz önünde olmasın, insanlığa/gençlere kötü örnek olmasınlar.
Ve yine biz erkekle kadının arasını açma savaşı veren feminizme ve erkekizme de karşıyız.
Haksız yere işlenen bütün kadın ve erkek cinayetlerine, sadece kadına değil, çocuğa ve erkeğe de yapılan şiddete, küçük yaşta zorla evlendirilmeye karşı olduğumuz gibi; kadını ilahlaştırmaya çalışan, kadını erkeğe karşı kışkırtıp sonra onu koruyamayan, aileyi/yuvayı dağıtan, sapkın kesimlerin güçlenmesini/çoğalmasını sağlayan İstanbul sözleşmesine ve adaletsiz, akla ve vicdana sığmayan diğer kanun/sözleşmelere de karşıyız. Aynı zamanda
bizim toplumumuzun değerlerine uymayan
Avrupa kanunlarının ve mahkemelerinin ülkedeki hukuktan daha üstün tutulmasına da karşıyız.
Gönül rızasıyla evlenmiş, çoluk çocuk sahibi olmuş, hiçbir şekilde şikayetçi olmayan çiftleri dağıtıp kocaya 8-15 yıl arası hapis cezası veren, savunduğunu iddia ettiği kadını çocuklarıyla bir başına bırakan feminist/gâvur dayatması düzenlemeye karşı olduğumuz gibi; kadının fiziki ve cinsel özelliklerini bir reklam aracı olarak görenlere, onun kişiliğinin değil, dişiliğinin medyada servis edilmesine, kadına özgürlük veriyoruz yalanı ve bahanesiyle her ortamda kadının istismar edilmesine de karşıyız.
Velhasıl biz hastaya değil, hastalığa karşıyız, hastalığı yok edip hastaların şifaya kavuşmasını isteriz.
Günahkâra değil, günaha karşıyız, o kişinin günahı terketmesini ister ve bunun için destek olmaya çalışırız.. Israr ediyorsa da topluma zarar vermesini önlemeye çalışırız. İnsanlığı, ülkemizi gençlerimizi çocuklarımızı korumak için de buna mecburuz.
Zulme/günaha karşı kıyam etmezsek toplumun kıyametinin kopacağına inanırız.
Selâm ve dua ile..."