Geride kalan yıllara bakınca, gelecek yıllarda da geçen yıl yapılan tartışmaların içinde yüzüp duracağımız aşikâr.
Toplumumuz yakın tarihimiz üzerinden yürütülen tartışmalara hapsolmaktan dolayı demokrasi kültürünün kökleşmesine yönelik hiçbir konuya ilgi duymuyor. Toplum böyle olunca da çıkarılan onca demokratik yasa işe yaramıyor, yeterli savunusu yapılamadığı için sistem içine yerleşmiyor. Bu ise daha vahim bir sonuç doğuruyor. İyi yasalar toplumun tümünün yararlandığı şeyler olmaktan çıkarak, egemenlerin yararlandığı bir duruma dönüşüyor.
Türkiye’nin sorunu yasalarının eksikliğinden, kötülüğünden değil, toplumun onları içselleştirecek bir bilinçe sahip olmayışından.
Bir asır geçti, birkaç asır daha da geçse tarihin kavgaları üzerinden nemalanmaktan vazgeçmedikçe pek bir şey değişmez.
“Dön baba dönelim” misali hep başa dönüşümüz bu kavgalar nedeniyle.
Bu tür kavgalar siyaseti besliyor, işini kolaylaştırıyor ancak olan daha adil, daha demokratik bir sistemi özleyen bizlere oluyor..