Eskiler bilir, çok yazdım. Sedat Peker'in izlenme rekorları kıran prodüksiyonları zamanında bazı şahit olduklarımı ben de paylaşmıştım. Peker'e destek değil ama princin içindeki taşları gösterme meselesi olarak konuya girmiştim.
Soylu'yu ben 2007-8 Gaziosmanpaşa günlerinde bizzat tanıdım. Babası Hasan Soylu'nun, beşli bir ekiple 1954 yılında Komünizmle Mücadele Derneği kurup, Nursi'nin avukatı Bekir Berk ile beraber ABD büyükelçiliğinden masa sandalye parası dilenmesi ile başlayan süreçten bu yana, cıa hizmetinde geçen hikayesini bilirim. Fetullah Gülen'i, daha 22 yaşında tüysüz çocukken Komünizmle Mücadele Derneği Erzurum Şube Kurucu Başkanı atayan bu beş kişilik ekibin içinde yine baba Soylu da vardı.
Ali Yerlikaya'yı ise tanımam... Eski İstanbul, yeni Ankara valisi Vasip Şahin ile tanışmıştım. Onun ve çocukluk ve okul arkadaşım diyebileceğim Coşkun Yılmaz'ın ise yakın arkadaşı imiş.
Peki, Soylu ile Yerlikaya arasında gerçekten bir gerilim var mı ve varsa niye var?
Var... Ve peşin söyleyeyim, kaşınan Soylu idi ve hata da sonuna kadar kendisindedir.
Niye hata Soylu'da?
Hani Soylu'nun ekranlara çıkıp da Peker'in iddialarını cevapladığı bir tv programı vardı. Soylu orada masum insanlara iftira atmak gibi, yalan ve asılsız bir ifadede bulunmuştı. Bazı imzalar gösterip; "bunlar fetöcü" demişti. O isimlerden biri o sıralar İstanbul Valisi şimdiki Ankara valisiydi. Biri o sıralar emniyette yardımcısıydı. Biri de milletvekiliydi. Ertesi gün 16 milletvekili Cumhurbaşkanı Erdoğan'a istifa sunmuştu. Ama Bahçeli hatırına Soylu'ya susulmuştu... Kimileri "sırtında sandalye parçalandı" dese de, sanmıyorum, görmedim.
Erdoğan'nın fetö'ye karşı en güvendiği isimlere iftira atmak, edepli bir insan işi olamazdı.
Şimdi diyorlar ki bu bahsettiğim troller:
"Yerlikaya, Soylu'nun kadrosunu dağıttı, terör saldırısı oldu."
He yav he he...
Yerlikaya, kimleri dağıttı her akşam haberlerde var.
Soylu bakan iken İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, Saral çetesini derdest edince, Soylu;
"Bana niye haber vermedin?" demişti.
Zafer Aktaş da;
"Size 5 defa haber verdik, başarısız olduk" diye cevap verince tartışmışlardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu olaydan sonra İstanbul bölgeye Soylu'nun karışmasını yasaklamıştı.
İki hafta sonra ne olmuştu, biliyor musunuz? İstiklal Caddesi saldırısı...
Soylu yapmadı elbette... Ama insanın aklına gelip, soruyor işte... Demirel'in önünde İstanbul Emniyet Müdürü Mehmet Ağar'ı tokatlayan baba Hasan Soylu'nun ardındaki irade, Soylu'nun yolunu açmak için hiç mi bir şey yapmamıştır?