BİR NAKİL: BABALAR VE KIZLARI

Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK

DOĞDUĞUN GÜN 
BABA: Ne kadar da güzel… Şimdi bu küçücük şey benim kızım mı? Ne kadar güzel gülümsüyor. Hoş geldin Dünya'ma minik prensesim. 
MİNİK PRENSESİ: Bu gözlerini benden hiç ayırmayan adam babam olsa gerek.

5 YAŞINDA 
BABA: Prensesim benim, güzel minik prensesim. 
Söyle bakalım baban sana ne alsın? 
MİNİK PRENSESİ: En çok babamı seviyorum. Babam, niye annemle uyuyor? Hep benimle uyusun, başkasını sevmesin.

10 YAŞINDA 
BABA: Gittikçe yaramaz oluyor, kime çekti bu kız? 
Onunla zaman geçirmeye bayılıyorum. 
MİNİK PRENSESİ: Ben babama aşığım. Büyüyünce babam gibi bir erkekle evleneceğim. Onunla zaman geçirmeye bayılıyorum.

15 YAŞINDA 
BABA: Ne kadar da çabuk büyüdü. Eve de gittikçe geç kalmaya başladı, bu gidişle başına kötü bir şey gelecek. Sanırım daha sert konuşmalıyım. 
MİNİK PRENSESİ: Babam yüzünden arkadaşlarımla istediğim kadar vakit geçiremiyorum. Bana baskı uygulamasından nefret ediyorum. Ne zaman özgür olacağım?

20 YAŞINDA 
BABA: Artık sözümü dinlemiyor. Benden giderek uzaklaşıyor. Kendi parasını da kazanmaya başladı ya, bana ihtiyacı kalmadı tabi. Uzun zamandır tatlı bir-iki laf geçmedi aramızda. Zaten evi de sürekli erkekler arıyor. 
Galiba Minik prensesim elden gidiyor. 
MİNİK PRENSESİ: Her dediğime alınıyor, beni bir türlü anlamıyor. Hele geçen gün giydiğim mini eteğe karışmasına ne demeli? 
Evden ayrılıp, kendi hayatımı kurmalıyım. 
Çocuk muamelesi görmekten bıktım artık!

25 YAŞINDA 
BABA: Bir gün bunun olacağını biliyordum. İşte evleniyor. Zaten aramız eskisi gibi değildi. Şimdi bir de kocası var. Prensesim beni terk ediyor. 
MİNİK PRENSESİ: Böyle bir günde bile o mutsuz ifadeyi takınmasının ne lüzumu var ki? Biliyorum, onu bir türlü içine sindiremedi. Bu yüzden yapıyor. Kendi hayalindeki damat değil ya! Sanki birlikte yaşayacak olan o.

30 YAŞINDA 
BABA: Çok az görüşüyoruz. Daha sık bir araya gelsek ne iyi olur. Hem torunlarımı da özlüyorum. Kendi arkadaş çevrelerinden fırsat bulup da bize gelemiyorlar ki... 
MİNİK PRENSESİ: Babamları da çok ihmal ediyorum galiba. Yine telefonda çok üzgün geldi sesi. Hafta sonu onlara sürpriz yapmak en iyisi…

40 YAŞINDA 
BABA: Minik prensesim benim entellektüel düzeyimi yeterli bulmuyor. Ona göre çağın gerisinde düşünüyormuşum. Oysa küçükken derslerine hep ben yardım ederdim. Anlayamadığı bütün problemleri bana sorardı. Şimdi beni beğenmiyor. Bir daha onunla asla politik tartışmalara girmeyeceğim. 
MİNİK PRENSESİ: Babam giderek daha da çocuk gibi davranıyor. Sürekli bir şeylerden yakınıyor. Gerçi son zamanlarda sağlığı da iyi değil ama. Ya ona bir şey olursa? Zaten hiçbir zaman dilediği gibi bir evlat da olamadım.

45 YAŞINDA 
BABA: Minik prensesimin mutlu bir yuvası olması ne güzel. Gözüm arkada gitmeyeceğim. Her şeyi kendi başardı. Onunla çok gurur duyuyorum. 
MİNİK PRENSESİ: Babam için çok endişeleniyorum. Onu kaybetmeye hazır
değilim. İlaçlarını da hep ihmal ediyor zaten. Allah'ım onu benden alma!

50 YAŞINDA 
BABA: Hiç bir zaman seni ne kadar çok sevdiğimi unutma Minik prensesim! Ne kadar uzağa da gitsem hep seni gözlüyor ve koruyor olacağım. Elveda Minik prensesim. 
MİNİK PRENSESİ: Beni sensiz bırakamazsın baba. 
Ben kimin omuzlarında ağlayacağım, 
kim tüm kalbiyle koşacak yardımıma? 
Ne olur gittiğin yerde çok mutlu ol. 
Ve hep yanımda olduğunu hissettir. 
Sensiz ne yapacağımı bilmiyorum ben baba?

55 YAŞINDA 
KRALI ARTIK UZAKLARDA OLAN MİNİK PRENSES: 
Sen gideli, seni daha iyi anlıyorum babacığım. Keşke seni hiç üzmeseydim diyemiyorum, çünkü "keşke"lerin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini biliyorum. Yine de beni duyuyorsan, lütfen seni çok sevdiğimi asla unutma baba... 
SENİ ÇOK ÖZLÜYORUM BABACIĞIM, SENİ ÇOK ÖZLÜYORUM...

Yorum Yap
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.