BEYİNLERİMİZ ALLAK BULLAK
Çok fikirlilik insanın neye inanacağını, kime dayanacağını kestirmekte güçlük çekiyor. Bunun yanısıra o kadar da piyasada bilgi kirliliği var ki, hiç sormayın. Toplumlar şucu-bucu ismi altında meşreplre mezheplere bölündüler, hiç bir meşrep diğerine itibar etmiyor. "At izi, it izine" karışması bu olsa gerektir.
Hak ile batıl biribirine karışmış, kim kimin peşine gittiği de belli değil, hak peşinde olduğumuzu sanıyoruz, sonra bir bakıyoruz ki peşine gittiğimiz insanlar batıla hizmet ediyormuş. Bakara Suresi'nde Allah Teâlâ:
42 -" Hakk'ı batıla karıştırıp da, bile bile hakkı gizlemeyin". Buyuruyor. Hak ile batılı karıştırmışız biribirine. Hak ile batılı olduğu gibi anlatan yok. Batılı hakla örtüyor bize hak gibi anlatıyor, ya da tersi oluyor. Dolayısıyla zorlu bir süreçten geçiyoruz.
" Hamas Örgütü", İsrail'in Gazze'ye saldırmasıyla her gün dünya gündeminde olduğu gibi, Türkiye'nin de gündemindedir. Hamas Örgütü, İsrail'in güdümünde olan bir örgüt diğen var, Hamas, İslâmi Cihat Örgütü'dür diyenler var, İran'ın güdümünde bir örgüttür diyenler var. Hangisine inanacağız doğrusu bilmiyorum.
Meşhur bir hocaefendi var, sık sık TV 'lere çıkarılıp konuşturuluyor, sakalı ve cübbesiyle meşhur olmuştur. Adamda yok yok, her konunun uzmanı, en az bir gazeteci kadar gündemi de takip ediyor. "Saadet PARTİSİ'NİN İran yanlısı olduğunu, Hamas'ın da arkasında İran'ın olduğunu İran'ın arkasında da Amerika'nın olduğunu söyledi. SB'nin İran rejimini ve politikalarını eleştiren bir cümlesine rastlayamazsınız" dedi. Çok şaşırdım.
Bu Hocaefendinin sürekli kanallara çıkarılıp konuşturulması da ayrı bir mevzudur tabi ki. Her hocaefendiyi ulusal kanallara çıkarıp konuşturmazlar.
Bu konuyu burada anlatmanın sebehi, bilgi kirliliği var, kime inanacağımız belli değil. Anlayacağınız sular bulanık.
Dev medya kuruluşları "Siyonistlerin elinde olduğunu biliyorum. Onların süzgeçinden geçmeyen haberleri dünyaya duyurmak mümkün değildir. Ya da izin vermedikleri haberleri haber yapamazsınız. Hal böyle olunca biz dünyadan sağlıklı bilgi edinmemiz mümkün değildir. Gazze ile ilgili verilen bilgiler tahminden ibarettit. Gerçek bilgiler değildir. Bu böyle bilinsin.
Şeytan amacına ulaşmak için her yolu mübah saymaktadır. Hal böyle olunca "hak ile batıl" bizim nazarımızda biribirine karışacaktır. Bu durum da kıyametin yaklaştığının göstergesi olsa gerektir.
Bilgi kirliliği olunca kafalar allak- bullak oluyor. Bilgi kirliliği hakkında kısaca bir tarihsel bilgi sunarak yazımızı noktalayalım.Dil bilgisi itibariyle bir isim tamlaması olan bilgi kirliliği kavramı, İngilizce “information pollution” kelime grubunun birebir Türkçeye tercüme edilmiş halidir. “Infollution” kavramı ise bu iki kelimenin mezcedilmiş halidir. Kavram Türkçe ve diğer birçok dilde son yıllarda yaygın kullanılsa da İngilizce literatürdeki bilinirliği eskidir. Örneğin Ettinger, 1971’de kaleme aldığı İngilizce makalesi için Bilgi Kirliliği Problemine Çözüm adını vermiştir. Benzer şekilde Orman, 1984’te yayınladığı İngilizce makalesi için Karar Destek Sistemleri Aracılığıyla Bilgi Kirliliği ile Mücadele Edilmesi başlığını kullanmıştır. Dolayısıyla kavramın kullanımı yeni değildir ve en azından bilindiği kadarıyla 1970’lerden beri bilimsel literatürde yer almaktadır. Yine de kavramın teknik olarak ilk kez ne zaman ve kim tarafından kullanıldığı meçhuldür.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. Bizim terettütsüz inandığımız kitabımız var. En sağlam kaynaklardan bu kitabımızı öğrenmeye çalışmak bizim öncelikli vazifemizdir. Karşımıza çıkan soruları ve sorunları Allah Teâlâ'nın kelâmına arzedeceğiz. O bize en doğru yol olan "sırat-ı müstekim" yolunu gösterecektir. Faydasız ilimlerden, yanlış bilgilerden Rabbimize sığınacağız. Akıllarımızı ilhamı vahiyden alarak şekillendireceğiz ve düşüneceğiz. Çok araştırıcı olacağız, olayların perde arkasını iyi tahlil edeceğiz. Şu Ayet'i Kerime'nin meâlini kalbimizden hiç çıkarmayacağız. Maide suresi: 51..يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارٰٓى اَوْلِيَٓاءَۘ بَعْضُهُمْ اَوْلِيَٓاءُ بَعْضٍؕ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَاِنَّهُ مِنْهُمْؕ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمٖينَ
51﴿ Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları veli edinmeyin. Onlar birbirlerinin velileridir. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
Allah Teâlâ'ya emanet olunuz.
22.10.2023
M. Cemal TOMAR