BEREKETLİ OLSUN
Bir kimseye yemek yeme esnasında görsek "Bereketli olsun" deriz. Bir alış-veriş esnasında, alışveriş sonucunda aldığımız ürünlerin parasını ödediğimizde "Allah bereket versin' der bize kişi. Biri tarlasının hasılatını devşirirken görsek gene " bereketli olsun" cümlesini kurarız. Bilmem diğer memleketlerde bereket kelimesinin karşılığında kullanılan bir kelime var mıdır?
Bereket, alışılagelmişlikten fazla anlamına gelir. Tarlalardan ortalama alınan üründen fazla vermesi, kazancın bollaşması ya da artması anlamına gelmektedir. Tarlasını devşirenlere bereketli olsun denmesi, "elde edeceğin ürün bol ve verimli olsun" anlamındadır.
Bereket kelimesi ve uygulamaları çeşitli kültür ve dini inançlarda görmek mümkündür. Bazı memleketlerde Bereket Tanrıları dahi inşa edilmiştir ve bu tanrılara yapılmıştır.
Ön Asya’da pek çok bereket tanrıçası vardı. Mezopotamya’da Iştar; Anadolu’da Ma, Cybele; İran’da Anahita; Ken‘ânîler’de Anat, Astarte; Suriye’de Atargatis; Yunanistan ve Kıbrıs’ta Afrodit, Athena; İtalya’da Venüs bereket tanrıçaları idi.
. Evet biz "bereket tanrısına" değil, bereketi verene iman ederiz. Bir takım ilâhlar edinmeyiz, böyle inançları şirk kabul ederiz. Bu bağlamda manevi önderlerin hal ve hareketleri islâma uyuyorsa rol model olarak alırız, asla onlara tapmayız. Bereketin varlığına da inanırız, bereketin ne olduğunu herkes anlayamaz, özellikle sekülerciler, deistler ve ateistler böyle kavramlara inanmazlar. Bizler islâmi ölçüler içerisinde hareket ettiğimiz sürece, paranın, ekmeğin, ömrün, duanın ve ibadetin bereketine inanırız bu manada toplumda müşahhas örnekler de görürüz.
Benim akrabalarından Havva teyze vardı.Allah Teâlâ rahmet eylesin. Namazlı niyazlıydı. Trabzon merkeze bağlı Beştaş Köyü'nde ikamet ederdi. Bir buçuk dönüm civarında bahçenin içinde bir evi vardı.İnek ve tavukları da vardı, meyve ağaçları, küçük bir tarla, beş-on ocak da fındığı vardı. Yaklaşık 41 sene önce hafta sonu dersaneye giderdim. Her hafta yanına gider bir gece kalırdım. O kadar leziz yemekler yapardı ki tarif edemem, yemekler hem bol hem de çok çeşitli idi. Evine de hemen hemen her gün misafirler gelir, herkese ikramda bulunmadan salmazdı. O küçük bahçenin bereketi çoktu. Mutfak ağzına kadar yiyecek-içecek malzemeleriyle doluydu. Elmalar, armutlar, cevizler, kestaneler, sebzenin her çeşiti, meyvelerin her çeşiti...Peynir ürünlerinin tamamı vardı; kaşarı, çökeleği, ayranı,yoğurdu,yağı, balı... Ne ararsanız. Bunlar nerden geliyor diye sorduğumda " Bahçenin, ineğimin ve tavuklarımın bereketi" diyordu.
Zira küçük tarlaya besmelesiz girmezdi. Çalışır Rabbine şükrederdi. Rabbimiz de verdikçe veriyordu. Başka da bir geliri yoktu, yalnız aşk vardı inanç vardı. Rabbinden istemesini bilene Rabbi kat kat verirdi. Çoook ekeğini yedim, çok ekmeğini yiyenler oldu. Ama o bereket bitmiyordu. Rabbim gani gani rahmet eylesin. Bereketin müşahhas örneği bu olsa gerektir.Bu meyanda Cenab-ı Hak;
Bakara Suresi 261﴿ "Mallarını Allah yolunda harcayanların örneği, her başağında yüz tanenin bulunduğu yedi adet başak çıkaran bir tohum tanesi gibidir. Allah dilediğine katlayarak verir, Allah (zât ve sıfatlarında) sınırsızdır, her şeyi bilmektedir." Buyurmaktadır.
. Diğer yandan öyle bereketsiz evler var ki, dünyanın malzemesini taşırsınız. Taşıdığınız malzemenin onda biri size dönmez.Malzemenin,nasıl, ne şekilde, hangi ölçüde, ne kadarı kullanılacağı bilgisi ve becerisi yoktur. Nimetlere şükür yok, besmele, namaz-dua niyaz da yok, kıymet bilme de yok, nasıl kazanılıp eve kadar geldiği hesabı da yoksa bereketsizlik ortaya çıkar. Bereketli insanlar " tekkeden süt" çıkaran insanlardır. Zikir- şükür bilirler, Fikir üretirler. İsraf hiç etmezler, malın kıymetini bilirler, ölçüye tartıya sonuna kadar riayet ederler. İşlerini bilirler, yarını düşünürler, ayaklarını yorgana göre uzatırlar. Darlıkta da bollukta da infak ederler. Sefere çıkmak bizden, zafer Allah Teâlâ'tandır derler. Allah Teâlâ'ya tam manasıyla tevekkül ederler. Böyle insanların ekmeği bereketli, suyu bereketli, sözü bereketli, ömrü bereketlidir.
Etrafımızda böyle bereketli insanlar vardır. Kimseden para bulamazken onların kasasında olur, aradığın bir malzemeyi onlarda bulursun, kötü günün dostudurlar, beceriklidirler. Cevheri mücevhere dönüştürürler. Yağmur gibidirler. Yağmur da berekettir. Yağdığı topraklara canlılık verir, bire beş ürün alacak yerde bire on alırsın. Bereketli insanlar da bulundukları çevrede fayda sağlarlar. Bu topraklar üzerinde halâ bu berekete haiz olan binlerce insan var. Onların bereketi ile ayakta duruyoruz. İnanan, inancını hayatına tatbik ettiren, bereketli ve insanlığa yağmur misali fayda sağlayan, bu ismi meşhur olmamış isimsiz kahramanlara selâm olsun.
Bereketli insanlardan olmak dileğiyle.. Allah Teâlâ'ya emanet olunuz.
29.01.2023