Berat Kandilinde Nasıl Dua Edilir?
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki Berat Kandiline ait özel bir dua yahut namaz bulunmamaktadır. Dua, kişinin Rabbi ile direkt olarak iletişim kurduğu andır. Bu nedenle kişinin Rabb’ine karşı isteklerini, sıkıntılarını ve şükürlerini bildirmesi öznel bir durumdur. Müslümanlar ellerini Rablerine açar ve içlerinden geldiği şekilde Rabbi ile iletişime geçerler.(ve kaza namazları varsa bunları kılmak.Kur'an okumakla meşkul olmak daha iyi bir sevab alınmaktadır.Berat kandili gündüzü oruçla ve gecesi ibadetle geçirmek büyük bir sevab olduğunu bütün alimlerin aynı görüşte olduğunu belirtmek istiyoru).
Tüm bunlarla birlikte alimler, mübarek günlerde okunması için dua tavsiyelerinde bulunmuşlardır. Bunlardan bazıları şöyledir:
Önce yapacağım bir tövbe duasıyla başlamak istiyorum :
Allahım, kapına geldim ellerimi semaya açtım sana yalvarıyorum.Ben günahkar bir kulunum duamı kabul et ve rahmetinle beni affet.
Allahım,bu gecenin hürmetine 124 bin peygamberlerin duasının hürmetine afına sığındım merhametine sığındım beni Afu mağfiretinle affet.
Allahım,ben huzurunda el açıp sana yalvarıyorum.Ya Rab ben pişmanım bütün günahlarımdan dolayı pişmanım.keşke yapmasaydım.yaptığım bütün günahları Affet.sen affedicisin afına sığındım.
Allahım,benim yaptığım gizli ve aşikar,bilmediğim ve bildiğim bütün günahlardan pişmanım beni affet.senin huzurundan yaptığım günahlarımdan dolayı utanıyorum.Bilensin,duyansın ve gürensin beni affınla büyüklüğünle merhamet et.
Allahım,ben pişmanım tövbe-i nasuhla töve ediyorum.keşke yapmasaydım çok pişmanım.nefsime hevesime kandım bundan sonra yapmiyacağıma söz veriyorum.beni affet.bütün belalardan sinsi ve aşikar fesatlıktan günahlardan affına mergametine sığıniyorum.
Allahım, büyük günaha daldım sen daha yücesin büyüksün yüceliğin hürmetine ve afına sığıniyorum beni affet.çok pişmanım keşke yapmasaydım. inşaallah bundan sonra yapmiyacağım.
Kaynaklardan okuduğum bazı dualar şunlardır:
“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Allah’ım, ey ihsân ve ikram sahibi olan ve kendisine ihsan edilemeyen, ey Celâl ve İkrâm Sahibi, ey lutfu ve ihsânı bol olan, Sen’den başka ilâh yok, sen kendisine ilticâ edenlerin yardımcısı, kendisine sığınanlara emân veren, korkanların kendisinde emniyete kavuştuğu yüce zât’sın.
Allah’ım! Beni katında, Ümmü’l-Kitâb’da şakî/kötü veya mahrûm veya kovulmuş veya rızkı dar olarak yazdıysan, Allah’ım fazl u ihsânınla kötülüğümü, mahrûmiyetimi, kovulmamı ve rızkımın az olmasını sil, beni katında, Ümmü’l-Kitâb’da saîd/iyi, rızkı bol ve hayırlara muvaffak olan bir kulun olarak yaz.
Şüphesiz Sen Rasûl’ünün lisânı üzere indirilen Kitâb’ında bir söz buyurdun ve Sen’in sözün haktır: «Allah dilediğini siler, (dilediğini de) sâbit bırakır. Ümmü’l-Kitâb (Ana Kitâb) O’nun yanındadır.»(er-Ra’d, 39) İlâhî! En büyük tecellin ile «Her hikmetli işe kendisinde hükmedilen»(ed-Duhân, 4) ve kesin karar verilen mübarek Şa’bân’ın yarısı gecesinde, bizden bildiğimiz, bilmediğimiz ve Sen’in bildiğin bütün belâları uzaklaştır.
Şüphesiz Sen en yüce ve en keremlisin. Allah, Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına salât u selâm eylesin!” (Bkz. Ali el-Müttakî, no: 5090)
“Ey Allâh’ım! Sana başvurma yolunu bana cömertliğin gösterdi. Senin huzuruna beni iyiliğin ulaştırdı. Senin nezdine beni keremin yaklaştırdı. Sana gizli kalmayan sıkıntılarımı ancak Sana şikayet ediyor ve Senden, Sana zor gelmeyecek şeyler istiyorum.
Zaten Senin, benim durumumu bilmen, istememe de hâcet bırakmıyor. Ey sıkıntılıların derdini açan Zat! İçinde bulunduğum sıkıntıları benden gider. Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten de ben, zalimlerden oldum.
“Ey Allah! Eğer beni bedbaht (sonu kötü) yazdıysan bahtiyar yaz, adımı kötülerin dosyasından sil ve beni takva sâhibi biri olarak kayda geçir. Sen bana enbiyanın ayetini (onlara imanın kazandıracağı nurları ve güzel alâmetleri) nasîb et.
Bütün düşmanlarıma karşı bana yardım et, kıyamet günü beni peygamberler Aleyhimüsselam zümresinde haşret, kötülerin derekesin(e düşmek)den beni muhâfaza et. Şüphesiz duâları hakkıyla işiten ancak Sensin. Ey acıyanların en merhametlisi! Rahmetinle (duâmı kabûl et). Âmin!”