1960'lı yılların başından beri şahit olduğumuz seçimlerin en en önemli seçimi 14 Mayıs seçimidir.
Çağ açıp çağ kapatma veya parçalanıp yokluğa mahkum olma gibi bir seçimdir bu...
Taraflar ve saflar nettir :
Cumhurbaşkanımız her gün devasa eserlerin açılışını yapıyor. Aynı zamanda asrın felaketi olan deprem bölgesindeki çalışmaları ve depremzedelerin sorunlarının çözümüyle ilgili yoğun çalışmaları yönetiyor.
Kürsü konuşmalarında bir iki paragraflık da seçim konuşması yapabiliyor.
Adeta vatan ve millet için 24 saatlik günün vaktini on katı kadar fayda sağlayan yoğun çalışmayla geçiyor.
Dünya, bizim için son üç asrın, dünya için son asrın bu muhteşem olayını hayretle ve gıptayla seyrediyor.
Erdoğan dün İstanbul'da büyük hizmet verecek bir metronun açılışını yaptı. Aslında İBB'nin tamamlaması gereken bu eseri merkezi hukümet devraldı ve tamamladı.
Diğer taraftan bakan DÖNMEZ CnnTÜRK'te insanın gözünü yaşartan hizmet ve projelerden bahsediyordu:
Bakan bey;
"- TPO şirketler bazında baktığımızda dünyada ilk 5'inde filo büyüklüğüne yükseldi.
Beyin göçünü tersine çevirdik. 100 civarında mühendis kazandırdık.
Cumhurbaşkanımız 20 Nisan'da vatandaşlarımızın büyük bir kısmını memnun edecek müjdeler paylaşacak
Mayıs'ta Karadeniz gazımızı evlerde kullanacağız.
Buradaki keşfimiz 710 milyar metreküpe ulaştı. 35 yıl süreyle tüm konutların doğalgazını sağlayacak bir keşiften bahsediyoruz..." dedi.
Bu gazın maddi değeri 500 milyar dolardır.
Savunma sanayi emperyalistleri manyağa çevirdi. İçlerindekini ikrar edemeyen dilleri lâl olmuş gibi, "yeniden Türkler geliyor!" demeye korkuyorlar.
Dünya, Türk Milleti olmadan olmaz ama ayarında tutamadıklarında toprapın suya hasreti gibi dünya hakimiyetini engellemek de imkansız, diyor.
Ama gel gör ki, içimizdeki nice dilsiz, idraksiz, sağır, kör ve vicdansız insanlarımız bu hakikati bilmek ve anlamak istemez.
Tek amaçları ve hedefleri vardır; "Erdoğan gitsin!"
Neden gitsin? Alternatifi kim olacak? Türkiye'nin bu şahlanışını kim sürdürecek?
Milletin önüne koydukları alternatif, değil Erdoğan'ın yerini alması, ülkenin ve milletin felaketini getirecek bir vesayet kuklası...
Fetö, PKK ve diğer terör örgütleri ile bunların kurucu emperyal babaları açıktan tüm ipleri ele geçirdiler. Emirler yağdırıyorlar. Plan, proje veriyorlar ve uygulatıyorlar. İktidar ortağı olarak kadrolar dağıtıyorlar. Tehditler, şantajlar ve ülkenin bekasıyla ilgili haritalar ve özerklik açıklamaları yayınlıyorlar.
Ey bu ülkenin toprağını, suyunu, havasını ve tüm nimetlerini tepe tepe kullanan muhalif seçmen arkadaşım!
Bu tehlikeyi ve felaketi görüp, anlayıp gerçek Milli saflara geçmen için ne olmasını bekliyorsun? Ya da ne yapılmasını bekliyorsun?
O gafletten uyanman için bize düşen dua etmektir.
Allah akıl, izan, vicdan ve basiret nasip etsin!