Ramazan ve Kurban Bayramlarımızın Yüce Allah’a ibadet olarak ve Sıla-i Rahim yapılarak idrak edilmesi ve ifa edilmesine çalışılmalıdır. Dini Bayramlarımızın tatil olarak algılanmasından çıkartılıp, amacına uygun ibadet edilen mübarek günler haline getirmemiz gerekmektedir.
Bir Müslüman; ibadet olarak ifa edeceği bir bayramda hısım, akraba, eş, dost, komşu ziyaretleri ile Sıla-i Rahim yaparak amacına uygun bir bayram geçirmeye özen göstermelidir.
Kurban Bayramının amacı durumu iyi olan kişilerin Allah rızası için kestikleri kurbanlarının 1/3 ünü evine gelen misafirlerine ikram etmeli,1/3 ünü kurban kesemeyen fakir fukaraya (akrabası, komşusu, arkadaşına) dağıtmalı, 1/3 ünü ise kendi evi için alıkoymalıdır. Kendi etrafında kurban kesemeyen fakir fukara dururken kurbanını başka ilde , başka ülkede kestirmek de ne kadar doğrudur tartışılır.
Türkiye de Turizm sektörü kalkınsın diye bayram tatillerini uzatmak, tatil ülkesine dönen bir ülkede kamu çalışanları ile özel sektör çalışanları arasında adaletsizliğe sebep olurken, şehirlerimizdeki esnafları sıkıntaya sokacağıda gözardı edilmemelidir. Ayrıca hükümetimiz ister istemez tüm insanlarımızın kamuda çalışmasını teşvik etmekle birlikte kamuda çaılışmanın da ayrıcalıklı olduğunu göstermektedir. Ülkemiz sürekli tatil yapacak kadar gelişmiş ekonomik refaha erişmiş bir ülkede değildir.
Tatile giden vatandaşlar bir zaman sonra yaşlandıklarında şeker reklamındaki teyze ile eşi gibi kapıyı gözleyecekler. Bu dünya etme bulma dünyasıdır be kardeşim. Bir zamanlar seni ve çocuklarının yolunu gözleyenler vardı da sen tatile gidiyordun hani.. Şimdi de sen gözleyeceksin kapım çalsın misafirlerim gelsin diye.
Yani çocukluğumuzdaki bayramları hatırlayıp ‘nerde o eski bayramlar’ demeyeceğimiz bir bayram geçirmemiz dileği ile Tüm İSLAM Aleminin Mübarek Kurban Bayramını tebrik eder, Ülkemizin ve İslam Aleminin içinde bulunduğu durumdan kurtuluşuna vesile olmasını Rabbimden niyaz ederim.