İNSANLIK NEREYE GİDİYOR

Hüdaverdi ÖZ

İnsan başlı başına bir alem.

Yaratılmışların eşrefi. Yada esfeli safiline düşen Kuran-ın ifadesi ile "belhüm edal"

Artık insan maalesef modern dünyada huzuru ve sevgiyi kaybetti.

İnsan...

Hem ruh hem bedenden ibaret olan bir varlıktır.

Eskiden dünyanın henüz bu kadar modern olmadığı çağlarda daha huzurlu ve daha mutlu olduğu söyleniyor.

Neden?

Mesela insan bir şey alacağı zaman çeşitlilik oranı ne kadar az ise seçimide o oranda kolaydır.

Mesela bir araba alacak olsa bir tane araba varsa hiç zorlanmaz, çünkü alternatifi yoktur. Eğer araba iki tane ise zorluk derecesi birazcık artar. Ama aynı paraya veya az biraz farkla araba yüz tane olursa bu sefer seçimde yüz kat fazlalaşmış olur. Şunumu alayım bunumu alayım. Acaba aldım ama doğru seçim yaptım mı gibi.

İşte modernitenin getirmiş olduğu çoğunluluk, alternatif sunumu, hayatı ve yaşamında bu şekilde zorluk derecesini artırmış oldu.

Önce atla, sonra atarabası ile sonra bisikletle sonra otobüsle daha sonra araba ile tanışan insan, şimdide lüks araba ile tatil köyleri ile beş yıldızlı otellerle tanıştı.

Peşinden internet denen canavar insanoğlunun hayatını allak bullak etti.

Artık düşman cepte taşınır hale geldi.

Ne yiyeceksin ne giyeceksin, nerde kahve içeceksin insan hayatını internet belirler hale geldi. En mahrem bilgiler en mahrem resimler sosyal medyalarda dolaşır oldu.

Şartlar seni sana bırakmaz hale geldi. Sen istemesen hanımın, hanımın istemese oğlun, oğlun istemese gelinin veya kızın istiyor. Şartlar seni sana bırakmıyor.

Çünkü insan oğlunun düşmanı çok.

Hem şeytanı var hem nefsi var. Birde buna bozuk arkadaşlar dahil olunca bu üçlü çete seni insan olmaktan çıkartıyor.

Helal yiyen, helal giyen, helal kazanan yok denecek kadar azaldı.

Böyle oluncada insan bozuluyor. İyilerin kötüleri, iyi hale getirmesi çok zordurdur. Fakat bozukların doğruları bozması ancak bir iki saatını yada bir iki gününü alır.

Bir insan bir binayı iki üç yılda yapar da, bir dinamitle on dakikada yıkar. Yıkmak yani bozmak bu kadar kolaydır.

Bu şekilde insan bozulunca toplum. Toplum bozulunca ülke. Ülke bozulunca koca bir dünya bozuluyor.

Artık insanoğlu müthiş bir buhranın içerisine düşmüş durumdadır. Psikolojik hastalıklar, bunalımlar, depresyonlar, buhranlar, boşanmalar patlama yapmış durumdadır. Çünkü insanı insan yapan inancı ve imanıdır. İşte maneviyattan uzaklaşan insan huzuru ve mutluluğuda bu şekilde kaybetmiş oldu.

Şunu iyi bilmek gerekmektedir.

Her insan kul değil önce mahluktur.

Allah'a kulluk yaparsa ancak o zaman kul olabiliyor. Kura'nı kerimde " Kalpler ancak Allah'ı zikrettikçe huzur bulur" derken insanoğlu günden güne dinden imandan uzaklaşır yada uzaklaştırılır hale geldi. Bu seferde kalp huzurunu kaybetti. "Peygamber [sav] vücutta bir et parçası var, eğer o düzgün olursa bütün vücut düzgün olur, yok eğer o bozulursa bütün vücut bozulur, o kalptir" buyurmuştur.

Bakıyorsun ki...

İsmi Ahmet Mehmet olanlar, taklidi iman ile hayatlarını idame ettiren insanlar, kendilerinin kim olduğunu ne olduklarını unutmuş vaziyettedirler.

Fani bir alem için yukarda saydığım nedenlerden dolayı baki bir alemi feda etmekten asla çekinmiyorlar. Giyim, kuşam, yaşantı ehli küfürden fazlası var eksiği yok. Müthiş bir buhran içerisinde kıvranıp duruyor.

Selam ve dua ile

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.