ARŞİVİMDEKİ NOTLARIMDAN Prof. Dr. Salih Şimek
Ne mutlu onlara ki; dâvâlarını canları, malları ve kanları ile savunuyorlar.
Günün en felsefi ve özlü sözünü buldum: Kazanamadık ama kaybetmedik.
Hayatın mutlak gerçeklerinden biri: Çalışmayan insan, hiç bir zaman hata yapmaz.
Bazı insan tipli yaratıklarda, genetik olarak, onur, haysiyet ve dürüstlük duyguları yoktur.
'Şeref' kavramını bilmeyenlere, 'şerefsiz' diye hitap etmek, bir ‘hakaret’ olmayıp sadece bir durum tespitidir.
(Filozofça bir lâf edeyim) Benim masa başında oturuyor olmam, herkesin masa başında oturduğu anlamına gelmez.
Âdiler, ahlâksızlar, kuklalar, nankörler, rantçılar, din düşmanları ve aveneleri hiçbir zaman ‘âdil’ davranmazlar.
Dâvâlarını canları ve kanları ile savunanlara selam olsun... Onların mekânları Cennet olsun. Kalanlara da ibret olsun.
Yeni bir tespit öğrendim. Fakir biri Belediye başkanı olup kesesini dolduracağına, zengin birini seçip talanını seyredelim.
Meslektaşlarım alınmasınlar. Bir meslektaşım bir zamanlar şöyle demişti: Prof'ların en iyisinin bir tahtası kırıktır. Dikkat edin!
En iyi müzik, dinlediğinde hiçbir sözünü anlamadığın ancak dinledikçe ruhunda dalgalanmalar meydana getiren müziktir.
Hiç garip karşılamayın; ‘Pustt’ puşştluğunu, ‘adam’ da adamlığını yapacaktır. Puştt'tan adamlık, Adam'dan da puşttluk beklemeyin.
Ey yağmur! Ey kar! Ey rüzgâr! İsteğiniz kadar yağın, istediğin kadar, istediğin şiddette es! Size dayanacak kadar gücüm var hamdolsun.
Birbirlerine zıt iki hüküm, ayrı zamanlarda ikisi de doğrudur. 'Bir elin nesi var, iki elin sesi var…' ve 'nerede çokluk, orada b.kluk… ' hükümlerinde olduğu gibi…
Benim borçlu olup sıkıntı çekmem, benim gibi görünen herkesin borçlu olup sıkıntı çekmesini gerektirmez. Hatta benim borçlu olmam, toplumun umrunda bile olmaz.
Farklı siyasi görüşte olan insanların, aynı platformlarda, fikir ve görüşlerini açıklamaları, tartışmalara katılmaları ve karşı tarafın bunlara tahammül etmeleri medeni insan olmanın gereğidir.
Hayat var ya… Kenarlarında sayısız trafik levhasının bulunduğu bazılarına göre uzun, bazılarına göre kısa, bazılarına göre de göz açıp kapayıncaya kadar kısa, iki sala arasında geçilen bir yoldur.
Evet efendim, evet... İnsanlar robot değildir. Bir etki karşısında aynı tepkiyi vermezler. Bizler, bu tür platformlarda farklı yazılar yazacağız, farklı görüşler belirteceğiz, farklı paylaşımlarda bulunacağız... Bunlar gayet doğal ama birbirilerimize de saygılı olacağız, farklılıkları kabul edeceğiz ve aynı ülkenin insanları olduğumuzu hiç unutmayacağız.
(Sözüm ona) adam ölmüş. Cenaze namazı kılınmış. İmam efendi, musalla taşındaki mevtayı kast ederek, cemaate ‘nasıl bilirdiniz?’ diye soruyor. Cemaat de alışık olduğu üzere, ‘iyi biliriz’ diyor. Bu "iyi biliriz" ifadesi var ya… Müslüman'ın Müslüman'a hüsn-ü şehadetidir, ama maalesef o da gelenekselleşmiş ve sıradanlaşmıştır. Dinsiz-kitapsız, hak-hukuk bilmez, Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz, hatta Allah düşmanı, inkârcı tipleri de ‘iyi biliyoruz’… Çok tuhaf değil mi?