ANLATIMDA BİR NUMARA-UYGULAMADA SIFIR NUMARA
Bu başlığı atarken edebiyatımızın üstadlarından Ziya PAŞA' nın meşhur sözü aklıma geldi. "Ayinesi kişinin işidir, lâfa bakılmaz" diye. Üstad aslında bu cümlede konunun ehemmiyetini ortaya koymuş.
Aslında toplumu bilimsel gözle, mercek altına aldığımız zaman; şu hakikatı görürüz. "Çok iş yapanlar az, az iş yapanlar çok konuşur". Hiç bir şey yapmayanlar ise sadece konuşur. Konuşsun konuşsun da işin garibi konuşulanlardan ortada eser yok.
Bir icraat ortaya koymayıp da konuşanlardan, icraat üretme yerine lâf üretenlerden, kabahatlerini örtmek için sunni gündem oluşturanlardan, kamuoyuna yanlış ve yalan bilgi aktaranlardan, mazlumlardan yana görünüp perde arkasından zalimlere destek olanlardan, menfaatine göre bukalemun gibi şekil değiştirenlerden Allah Teâlâ'ya sığınmaktan başka çaremiz kalmamıştır. Zira ne elimizden ne de dilimizden bir şey gelmiyor.
Dünyada birinciliklerimiz var. Tarihimizin ve kültürümüzün öğretilerin, siyasi oluşumların da katkısı olsa gerektir ki, lâf üretmede, karşı cephe oluşturmada, kendimizi ve taraftarlarımızı övmede, başkalarını yerle yeksan edip sövmede birinciyiz.
Kur'an-ı Kerimi güzel sesimizle seslendirmede, türlü türlü namelerle okumada, sesimizin son ayarına kadar açarak cami ve mescitlerimizi Kur'an sesiyle seslendirmede birinciyiz. Ahkâmını uygulamaya gelince sınıfta kalırız.
Ekonominin iyi seyir içinde olduğunu yetkililerimiz çeşitli platformlarda güzel ve edebi sözlerle anlatırlar, göstergelerin iyi taraflarını kamuoyuyla paylaşırlar. Negatif yönlerini es geçerler. Rakamları evirip çevirirler. Ör/ TÜİK rakamlarıyla oynama yaparlar. Yıllık enflasyonun halka yansıyan tarafının ancak yarısını gösterirler. 2023 yılı enflasyon esasen %'de yüzün üzerinde olmasına rağmen % 60 larda gösterirler. Buna rağmen; Rusya, Ukranya, Çin, Hindistan, Uzakdoğu'dan Japonya olmak üzere tüp Avrupa ve Amerika ülkelerinin toplam enflayondan daha fazladır Türkiye'nin enflasyonu. Buna birincilik değil, YÜZYILIN REKOR'u demek daha doğru olur sanırım.
Şeyhlerimiz uçmazsa da uçururuz, siyesi liderlerimize taparcasına peşlerinden gideriz, menfaatimizi her şeyin üstünde tutarız, Bizlerden yana olan alimlerimiz de yüceltir, methiyeler dizeriz. Bezden olmayanları ise yeter, yerin tipine sokmasını gayet iyi biliriz. Burada siyasetçileri değil millet olarak duruşumuzu anlatmaya çalıştığımı belirtmek isterim. Bu konularda çok mahiriz.
Allah Teâlâ O'na isyan edenlerin rızıklarını ellerinden almadığı halde "bizden değildir" diyerek ehil insanları sözlü mülâkatta eleyip ehil olmayanlara görevi tevdi etmek, bir de bunu dava uğruna yapıyoruz demek ne kadar müslümanlığa uygundur acaba? Müslümanlığa sıra gelince onu da kimseye vermiyoruz. Bu konularda gerçekten maharetliyiz.mahiriz, elimize su dökecek yoktur.
Maharetli olduğumuz konular o kadar çok ki, anlatamam. Gücü elinde bulunduranlar ne yaparsa doğru yapar, güçsüz olanlar ne yaparsa yanlış yapar inancındadır çoğumuz. İşlediğimiz günahları, yaptığımız yanlış icraatların sonuçlarını yükle başkasına gitsin. Makamını muhafaza etmek için güçlüden yana olacaksın, sözü eğip bükeceksin, anahtar kemilmelere farklı anlamlar yükleyeceksin, lâf kalabalığı yapacaksın, kaleminle, basınınla, siyasi güçünle rakiplerini ekarte edeceksin. İşte bu konularda maharetli bir toplumuz. Bu konularda son yüzyılda çokça imrendiğimiz, peşlerine düştüğümüz, bizi birliklerine alsınlar diye taviz üstüne taviz verdiğimiz Avrupa ülkelerinden ilerde olduğumuz kesindir.
Mahir olduğumuz konulardan birisi de bildiğimiz konuda 5dk, bilmediğimiz konuda ise 50 dk konuşmamızdır.Bu konuda Türk milleti olarak gerçekten çok mahiriz. Avam tabir ettiğimiz halkımız da böyledir, ulemamız da zümeramız da. Gelişmemiş, çağın gerisinde kalmış toplumlarda konuşmak çok, icraat yoktur. İcraat olmayınca, vakit çok nasılsa konuşacaktır. Çok konuşmayı, malayani konuşmayı, konuşmayı gereksiz yere uzatmayı, başkasına söz hakkı vermemeye bayılanlarımız çoktur.Başkasına konuşma imkanı vermeyip hep bir tarafın konuşma yapmasını Rasulullah sav hoş görmemiştir. Kendisi az ve öz konuşurdu, başkasını dinlerdi, az ve öz konuşmayı bize tavsiye ederdi. O'nun sünnetine ne tenli ihtiyaç halindeyiz şimdi.
Yaptığını başa kakma, kendini övme, icraatlarını bırak başkası konuşsun. Yapmadığın şeyleri yapar gibi gösterme, işlediğin suçları başkasının sırtına atma. Rakamlarla oynama. Terazide ölçüp tartarken adil ol. Bil ki Allah Teâlâ adil olanı sever.
Ne zaman ki, icraatta bir numara, lâfta son numara olursak, bil ki o zaman kalkınmışız. Ağızlarını konuşturanlar değil, icraatlarını konuşturanlar başarılıdır.Bir başka yazımızla buluşmak dileğiyle,. Selâm ve Duâ ile...
06.01.2023
M. Cemal TOMAR