Anladım ki; Seyyahlar, durduklarında yorulurlarmış.
Anladım ki; Bazı insanlar ölür, bazıları ise kaybedilirmiş...
Anladım ki; Şu âlemde eşekler olmasa, binenler de olmazmış...
Anladım ki; 'Taş Devri', dünyada taşlar bittiği için sona ermemiş...
Anladım ki: Bazıları şiir yazamaz, şair olamaz ama şiir içinde kaybolur...
Anladık ki; Yağmurların da gözyaşları varmış ama onu görenler çok azmış.
Anladım ki; Binim bilmemem, başkalarının da bilmedikleri anlamına gelmezmiş.
Anladım ki; Yol, insanı terbiye edermiş. Yani eğitirmiş. Bilenler öyle söylüyorlar.
Anladım ki; 'Adam' olmayanı zorla da olsa 'adam' etmek, her 'adam'ın harcı değilmiş.
Anladım ki; Ata 'et', aslana da 'ot' vermemek gerekiyormuş. Aksi halde ikisi de ölürmüş.
Anladım ki; Bazen hiç kimseyi görmek istemezsiniz, bazen de hiç kimse sizi görmek istemez!
Anladım ki; Şu fâni dünya durdukça, ‘kötüler’ ve ‘kötü söz’ söyleyenler de olmaya devam edeceklermiş.
Anladım ki; ‘Nefreti’ hak edenlerden ‘nefret etmek’, sevgiyi hak edenleri de ‘sevmek’ gerekiyormuş.
Anladım ki; Bilinen tarih şimdiye kadar tersini yazmamış; eşkıyanın da, zalimin de, katilin de saltanatı bitermiş.
Anladım ki; Yaşadığı ülkenin yaşadığı olumsuzluklardan keyif alan sadist insancıklara, dünyanın her yerinde ‘hain’ denirmiş...
Anladım ki; Hiç endişeye gerek yokmuş. Her ‘gecenin bir sabahı’ muhakkak varmış. Bu durum ‘kıyamet'e kadar devam edecekmiş.
Anladım ki; İnsanlara her vesile ile teşekkür etmek gerekirmiş. Teşekkür edenlerin “Yaratıcı’ya Şükretme’ ihtimali yüksekmiş.
Anladım ki; Bir kısım insanoğlu çok garip bir varlık imiş. Birisini satmaya bir kere alıştı mı, kimi veya neyi sattığının bir önemi kalmazmış.
Anladım ki; Her şeyi bilmemek çok güzelmiş... "Hayır bildiğimizde şer, şer bildiğimizde hayır olabilir”miş... İyi ki her şeyi bilmiyoruz.
Anladım ki; Kişisel ahlakî problemlerini çözemeyenlerin, toplumun temel problemlerine ‘deva’ olacak ‘reçete üretmeleri’ ancak hayalmiş.
Anladım ki; Küçük hesapların adamlarının altlarına ne kadar ‘büyük makam’ verirseniz verin, onlar hiç bir zaman ‘büyük’ adam olamazmış.
Anladım ki; Vuku bulan olaylar karşısında verilen reaksiyonda ‘mutedil’ olmak, ‘tahammüllü’ olmak ve ‘fevri hareket’ etmemek bir erdemmiş.
Anladım ki; Bir taraftan ‘bırakın, yaşlılar cronovirüs sebebiyle ölsün’ diyen, diğer taraftan ‘yaşlılar rahat yaşasınlar’ diyen ülke yönetimleri varmış şu âlemde...