Dünya Kupası müsabakasında Almanya Meksika ya karşı 1-0 yenildi. Dünya kupalarında Meksika hep şanssız geçiren bir takım olmasına rağmen bu sefer hepimize bir sürpriz yaşatarak tam 30 yıl sonra Almanya'ya karşı bir galibiyet elde etmiştir. Daha geçen hafta Almanya milli takımı Dünya Kupası'na son hazırlık maçında Suudi Arabistan'a karşı rezalet bir futbol sergilemesi herkesi şaşırtmıştı. Meksika'ya karşı olan mağlubiyet tekrarlanmış bir rezalet oldu.
Nice zamandır Almanya medyasında takip ettiğiniz üzere alman Milli Takımı'nın önemli oyuncularından sayılan İlkay Gündoğan ve Mesut Özil yerden yere vurulmaktadır. Biliyorsunuz ki bu iki oyuncunun Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile bir karede görüntülenmesi bir bomba etkisi olmuştur. Her türlü hakarete maruz kalan oyuncular bir diktatör ile birlikte nasıl resim çekilirler diyerek saldırılar hala bitmemiştir.
Tekrar gündeme gelen Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye düşmanlığı İlkay Gündoğan ve Mesut Özil`de tatmış oldu. Mesut Özil için aslında bu saldırılar ve ırkçı tavırlar çok yabancı değil. Mesut Özil'in maçlardan önce okunan milli marşlarını söylememesi her seferinde neredeyse skandal olarak medyada yerini alıyor. Mesut Özil istediği kadar Almanlaşmış görünse de, içindeki milli ve manevi duygular ön plana geldiğinde, hemen bu tarz hakaretlere uğramıştır. Hakaretin tarifi de hep aynıdır ve söylenen kelimeler edep dairesini terk etmektedir.
Geçtiğimiz yıllarda Mesut Özil'in Kâbe’nin önünde çektirilen resmi Almanları çıldırtmış ve akıl almaz hakaretlere uğramıştır. “Bir Almanya düşmanı ile birlikte resim çektiremez, alman milli takımında oynuyor ise Türkiye ile bir alakası olamaz, Deniz Yücel gibi gazetecileri hapseden bir ülkenin Cumhurbaşkanını ziyaret edemez, diktatör bir kişi ile bir karede bulunamaz, mademki Türkiye Cumhurbaşkanı ile resim çektiriyor Alman milli takımında değil Türk milli takımında oynasın” şeklinde temelinde ırkçılık yatan sözler Alman medyasında her gün Mesut Özil ve İlkay Gündoğan’a ya karıştı kullanılmaktadır.
Geçmişe baktığımızda alman oğlu almanlar bile milli Marşı’nı söylemeyenler olmuştur ve bunlar hakkında herhangi bir dedikodu yapılmamıştır. Almanya siyasiler tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyaret ettiklerinde ister resim ister kamera karşısında poz vermek olsun görüntülenince sorun olmuyor ama eğer kökün Türk ise bu çok büyük bir sorun oluyor. Diyeceksiniz ki sporun siyaset ile ne alakası var? Aynen, spor ile siyaseti karıştırmazsan bu görüntü zaten bir şey ifade etmez. Zira bu iki oyuncu da Alman vatandaşı isteseler de oy kullanamaz. Ayrıca bu iki oyuncu daha çok Türkler tarafından sevilemez bu hareket ile çünkü onlar bizim gururumuzdur öylede böylede. Yani eksik olan ne kazanacaklar?
Ayrıca hepimiz biliyoruz alman vatandaşı olan ve kökü Rusya veya Ukrayna olan bazı boksörlerin memleketlerine gittiklerinde, oradaki siyasiler ile görüşüldüğünü. Ama pardon ya, onlar Türk veya Müslüman değil. Hepimiz biliyoruz Mesut Özil'in alman milli takımı için önemini. Bu kimi zaman golleri atan kimi zaman gol atanlara önemli pasları veren olarak sahaya yansımaktadır. Bu durumlarda alman olabiliyor ama vatanının Cumhurbaşkanı ile resim çektirmiş hemen Almanlıktan çıkabiliyor. Gündeme oturan bu olay Almanya’da yaşayan gurbetçileri yakinen hem rahatsız etmekte hem de yine çileden çıkarmış vaziyette.
Almanya'da ki Türkler ilk etapta Türkiye takımı taraftarı ve ek olarak Almanya’da yaşadıkları için Almanya’yı desteklemekteydi. Zamanında beraber sevindik beraber üzüldük ve tek yürek olunmuştu.
Bu olayla birlikte Almanya'daki gurbetçiler desteklerini alman takımından resmen geri çekmeye yöneltti. Sık sık kulağıma gelen ve şahit olduğum, Mesut Özil ve İlkay Gündoğan`a yapılan bu yersiz hakaretlere karşı Almanya milli takımına şans dilemek yerine “İnşallah yenilirler” sesleri yükselmektedir.
Yapılan bu beddualar neticesinde olsa gerek Alman Milli takımı Meksika karşısında rezil bir şekilde yenilmiştir ve bundan önce Suudi Arabistan'a karşı da sergilemiş olduğu performansıyla Almanları üzmüştür.
En üzücü olay ve benim Hiç düşünmediğim bir mesele ise alman milli takım yöneticileri de futbol dünyasında meşhur eski alman oyuncuları da İlkay Gündoğan ve Mesut Özil’e karşı tavırda bulunmalıdır. Spor ahlakına hiç yakışmayan tavırlar sergileyen bu kişiler yarın öbür gün acaba bu iki oyuncunun golleri ya da asist`leri ile tur atlar ya da şampiyon olurlarsa acaba ne diyecekler? O vakit bu ikisi yine alman olarak sayılır ve sanki bunlar hiç hakaret etmemiş gibi devam ederler. Biz bunlara alıştık.
Bir gün umarım İlkay Gündoğan ve Mesut Özil'in gözleri açılır. Yanlış anlaşılmasın alman milli takımında oynuyorlar diye eleştirmiyorum. Sadece şunu demek istiyorum.
İlkay Gündoğan’ın açıklamasında kendisi “beni ve ailemi tanıyanlar” diye, başlayarak Recep Tayyip Erdoğan ile resim çektirmesinin herhangi bir önem taşımadığını savunmuştur. Yani kısacası demiştir ki “bunun herhangi bir manası yok ben onlar resim çektirmiş olsam bile ben herkes gibi almanım.” Bu sebeple diyorum ki inşallah gözleri açılmıştır.
Sen istediğin kadar kendini alman olarak hisset senin kökün Türk ve bu Almanlar tarafından hiçbir zaman unutulmayacaktır ve ilk fırsatta başına kakılacaktır. Bu yüzden derim “inşallah Gözleriniz açılmıştır”.
Geçmişte yaşandığı gibi Lukas Podolski gibi Türk dostu futbolcuların alman medyası tarafından eleştiri yağmuruna tutulması aslında üstü perdelenmiş bir Türk düşmanlığı mevcuttur. İster sporda olsun ister siyasette olsun, değişmeyecektir. Lukas podolski sivri dilli bir oyuncudur ve tüm bu suçlamalara karşılık olarak memleketi Köln’de bir döner dükkânı açıp kendisine yapılan hakaretlere cevap olarak Türk dönerini Almanlara yedirmektedir.
Bana sorarsanız şimdiye kadar Mesut Özil'in suçlamalara karşı sessiz kalması daha iyi. Sanırım Mesut Özil bunlara futbolu ile cevap verecek. Benim de dileğim bu.
Mademki Türkiye bu Dünya Kupası’nda yok o zaman hangi takım Dünya şampiyonu olmuş bizim için pek önemi yoktur. Ancak, dileğim Almanya ister kupayı alsın ister almasın, şayet alacak olursa da, golleri ya da önemli gollerin paslarını bu iki Türk oyuncu tarafından yapılsın. Bunu açıkça ifade etmeseler de içlerinden bu Türkler olmasaydı kazanamazdık diye vicdanlarının sesini dindiremeyecekler, eminim.
O kadar çirkinleştiler ki Erdoğan başta diye Türkiye düşmanlığını, Türkiye ile alakalı hiçbir şeye tahammülleri edemeyecek hale geldiler. Türkiye'de tatil yapanları bile eleştirilecek kadar çirkin bir surete girmiştir, alman toplumu.
Dünya Kupası'na katılan tüm takımlara başarılar dilerim.