Peygamber Sevdalıları Platformuna üye derneklerden AKSA-DER tarafından Aksaray’da ‘Direnişin Simgesi Kerbela’ adıyla düzenlenen etkinlikte üzerinden asırlar da geçse Yezidi düşüncenin değişmediği ve değişmeyeceği vurgulandı.
Aksaray’da Peygamber Sevdalıları Platformuna üye derneklerden Aksaray İlim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AKSADER) tarafından ‘Direnişin Simgesi Kerbela’ isimli etkinlik düzenlendi. Etkinlikte, çeşitli Sivil Toplum Kuruluşları ve Siyasi Parti temsilcileri de katıldı.
Aksaray Belediyesi tiyatro salonunda gerçekleştirilen etkinliğe Aksaray halkı büyük ilgi gösterdi. Salona girebilenlerin birçoğu programı ayakta takip etti. Giremeyenler ise salonun koridorlarında takip etmek zorunda kaldı.
Sunuculuğunu Ayetullah Takak yaptığı program Emrah Altıntaş’ın Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Programın açılış konuşmasını yapan AKSA-DER başkanı Mustafa Bilgiç, bu zamanın Yezitlerinin de Hüseyinleri şehit ettiklerini belirterek, “Günümüzdeki Yezitleri tanımak zorundayız. Yezitler bu gün de olduğu gibi ne diyorlar? Özgürlük diyorlar, büyük insanlık diyorlar. Ama ne yapıyorlar? Hüseyinlerimizi katletmeye devam ediyorlar. İşte bu gün bunları iyi tanımak ve anlamak için bu programı düzenledik. İnşallah, Rabbim Hüseyni davada, Hüseyni yolda, Hüseyni kıyamla yürümeyi Nasip eylesin. Hazreti Hüseyin’in dediği gibi: ‘Hayat, İman Cihat ve Şehadettir’. Rabbim Hüseyni kıyamdan sonra Hüseyni Şehadeti de hepimize nasip eylesin.” şeklinde konuştu.
Daha sonra günün anlam ve önemine dair İlahi ve ezgiler seslendirmek üzere Özlem Ajans sanatçıları sahneye çıktı. İlahi dinletisinden sonra ‘Direnişin Simgesi Kerbela’ konulu konuşmasını yapmak için İlahiyatçı Nezir tunç sahneye çıktı.
“Hak ve batıl mücadelesinin devam edecektir”
Hz. Âdem’den günümüze kadar gelen sürede hak ve batıl mücadelesinin devam ettiğini ve kıyamet gününe kadar da süreceğini dile getiren Tunç, Aşura’nın ne olduğunu ve Müslümanların bu günü neden unutamadıklarına değindi. Tunç, “İnsanlığın yaratılışından bu yana, müstekbir ve Mustazafların mücadelesi süre gelmiştir ve kıyamete kadar da devam edecektir. Kaderin bir cilvesi olsa gerek, bütün ümmetlerde, bütün peygamberlerde Aşura günü Müslümanlar için bir sevinç günü iken, Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in torunu Hz. Hüseyin için matem günü olacaktır. O gün Kerbela çölünde Hz. Hüseyin ve 72 yareni şehit olacaktır. Peki, biz Müslümanlar Kerbela ve Aşura denildiğinde ne anlıyoruz? Aşura denildiğinde aklımıza bir çorba geliyorsa, bir tatlı çeşidi geliyorsa bilelim ki büyük bir hüsrandayız. Bilelim ki, birileri bizim üzerimizde oyunlar oynuyor ve bunda da başarılı oluyorlar.” dedi.
Konuşmasının devamında ise Yezit ve Hz. Hüseyin’in arasında geçen olaylara değinen Tunç, Hz Hüseyin’in birçok kişinin gitmemesi yönündeki tavsiyesine rağmen sorumluluk bilinciyle Küfe’ye doğru hareket ettiğini ancak Küfe’ye varmadan Kerbela’da Yezid’in gönderdiği ordu tarafından 72 yareniyle birlikte katledildiğini söyledi.
“Yezidi düşünce 1376 yıl da geçse değişmez, aynıdır”
Yezidi düşüncenin bugün hala devam ettiğinin altını çizen Tunç, 6-7 Ekim’de Diyarbakır’da Yasin Börü ve arkadaşlarına yapılan vahşetin Kerbela’da yapılan vahşetin benzeri olduğunu dile getirerek, “Tarih tekerrürden ibarettir. Bu zihniyet hiç değişmemiştir. Bakın nasıl ki 1376 yıl önce Hz. Hüseyin’in mübarek başı kesilmiş ve mübarek naaşı çiğnenmişse, çok uzaklara gitmeye gerek yok. Malumunuz geçen yıl 6-7 Ekim olayları oldu ve ülkemizde 50’ye yakın Müslüman vahşice katledildi. Medyada çok bahsedildiği için söylüyorum. Bunlardan birkaç tanesi de Yasin Börü ve arkadaşları idi. Hani 6. kattan aşağı atılmış, araba ile üstlerinden geçilmiş, vücutları yakılmış ve her türlü işkence edilmişti. İşte aynı zihniyet, değişmeyen bir zihniyet. Yezidi düşünce 1376 yıl da geçse değişmez, aynıdır.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Program Özlem Ajans sanatçılarının seslendirdiği ilahiler ve yapılan Aşura ikramıyla sona erdi. (Ömer Yıldırım - İLKHA)